Önce O, Sonra Ben

12 1 33
                                    

    "Sanırım ara sıra ortaya çıkan
       çocuk sevgim yosunlarından
         sıyrılıp tekrar gün yüzüne
                         çıkmıştı."

Telefonundan kafasını kaldırmış ve kapıya doğru bakmıştı. Sanırım birini bekliyordu. Keşke şekil değiştirip beklediği kişiye dönüşebilsem. Telefonu kulağına götürdü ve konuşmaya başladı.

"Arda nerdesin sen? Yarım saattir bekliyorum ya. Çürüycem burda. Sıkıldım ya hadi. İyi bak, 15 dakikaya geldin gelmedin. Yoksa gidicem. Tamam hadi görüşürüz, gelirsen tabi."

Telefonu masaya bıraktığı esnada birşey dikkatimi çekmişti. Telefonunun şeffaf kılıfının arkasında Arda Sözcü'nün imzalı bir fotoğrafı vardı. Neler oluyordu?

"Kanka, şimdi çaktırmadan arkaya bakıyorsun, arka masaya. Şeffaf kılıflı telefonun arkasında ki fotoğrafa bak."

"Lan bu Arda Sözsüz değil mi?"

"Arda Sözcü o salak."

"Tamam ya."

Arda Sözcü geçtiğimiz günlerde yaptığı yatırımlar ve dedesi Arnavut Sözcü'den kalan miras sayesinde elde ettiği zenginliğiyle tüm Türkiye'de konuşulan bir insandı. 2 sene önce annesinin vefatıyla buraya gelmiş ve Sibel Ersen ile evlenmişti. Fakat kısa süre içinde ayrılmıştı. Bir dakika yoksa bunlar sevgili mi?
______________________________________

"Sevgili misiniz yanii?"

"Ya kaç kere evet diycem. Evet, evet, evet!"

"Bende sizi devletin bana verdiği yetkiye dayanarak karı koca ilan ediyorum."

"Sezgin komik olduğunu sanıyorsan sanma."

"Sen neden bu kadar soğuksun ya? Çocuk espri yapmak istemiş olamaz mı? Mahkeme duvarı."

"Bana mı dedin onu?!"

"Yok ebene dedim."

"Sensin o yaşlı bunak."

"Bak benim sinirlerimi bozma! Senden sadece 1 gün büyüğüm. O yüzden kes sesini lütfen."

"BANE."

"Ne bağırıyorsun kulağımın dibinde ya?!"

"Canım istedi bağırdım ya, sanane Allah Allah."

Sezginin telefonu çalmıştı. Ayağa kalkıp tuvalete gittiğini düşündüğüm koridora adımladı ve masadan uzaklaştı. Sezgin'in ısrarı sayesinde arka masaya geçmiş ve bir sohbet başlatmıştık. Ve şaşırtıcı olsada beni kovmamıştı. Sezgin yanımıza geliyordu. Umarım işimiz çıkmıştır gideriz.

"Kanka ben gidiyorum bir işim çıktı 2 saat kadar burda kalsan olur mu? Gitmemen lazım."

"Hay eben- neyse. Tamam kalırım."

Sesinde hayat olan kadının ağzımı kapatmasıyla küfürüm yarım kalmıştı. Ne yazık. Sezgin gittiğinde telefonu çaldı.

"Alo, ya ne diyorsun Arda?! Ne demek gelmiycem işim çıktı. Hep aynı şeyi yapıyorsun ya! Kapat tamam kapat uzamasın daha fazla bu konu."

"Noldu?"

"GELMİYCEKMİŞ!"

"Sakin reis, sana bir teklifim var. 2 saat benimle burda durur musun. Tek başıma sıkılırım da. Söz veriyorum asla boş konuşmayacağım."

"Tamam."

Cafenin radyosunda Yüzyüzeyken Konuşuruz'un Tutun Sen Bana adlı şarkısı çalıyordu. Bu radyoyu yapan işini iyi biliyor.

Sesinde Hayat Olan KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin