19.Bölüm

104 6 0
                                    

Kaya'dan devam:
Gece ile çiçekleri aldıktan sonra normal bir şekilde gidiyorduk. Daha sonra arkadan bir kurşun sesi geldi. Ben tam dönüp bakacaktım ki, kucağıma düşen bedenle kucağıma baktım. Allah kahretsin! Yaralanmıştı! Ne yapacağımı şaşırdım.
"Rıfkı! Hemen hastaneye sür!"
"Tamam abi!"

Telefonumu çıkardım ve Rüzgarı aradım. Telefonu açtığı gibi:
"Abi! İyimisin!? Kurşunlamışlar arabanı!"
"Ben iyiyim, Gece yaralandı! Bana bak Rüzgar, o şerefsizleri bul derhal! Onları bulmamış beni arama DUYDUNMU!?"
"Tamam abi!" dedi ve kapattım.
"Dayan güzelim, kurtarıcam seni tammamı!? Beni bırakıp gitme! Gidersen kahrolurum! Rıfkı şu s*ktiğimin arabasını daha hızlı kullan!!!" Diye bağırdım...

Hastaneye geldiğimiz an Geceni kucağıma aldığım gibi hastaneye koştum. "SEDYE GETİRİN LAN!"
diye bağırdım. Sedyeni getirdiler ve Geceni götürdüler. Doktor konuşuyordu: "kurşun hala omzunda, riskli olabilir. Ameliyat haneyi hazırlayın!" dedi.

Doktor içeri girmeden kolunu tuttum. "Bana bak doktor! Eğer ona bir şey olursa bu hastanedeki hiç kimseyi yaşatmam!"
Doktor korkmuştu. Beni tanıdı. "Hiç merak e-etmeyin Kaya bey. Elimden gelenin en iyisini etmeye çalışıcağımdan emin ola bilirsiniz efendim" diyerek içeri gitti.

"SİZİ BULACAM KÖPEKLER! İŞTE O ZAMAN HİÇ KİMSE SİZİ ELİMDEN ALAMAYACAK!" Divara yumruk geçirdim. Gece'me bir şey olursa ben yaşayamazdım. O benim her şeyimdi. Tek mutluluk sebebim. Karanlıktakı parlayan yıldızım.

Onsuz bir hayat değil yaşamak, düşünmek bile istemiyorum. Birden telefonum çaldı. Baktığımda Rüzgardı. Hemen açtım. "Bana bulduğunu söyle!"
"Buldum abi, Fırat Alaz'ın adamlarıymış." Ulan Fırat! Tahmin etmeliydim! "Hemen o itin yerini bul bana!"

Bir şey demesine izin vermeden kapatarak Mustafanı aradım.
"Selam abi, nasıl-"
"Mustafa, derhal bana 1 saat sonraya 100 adam hazırla!"
"O, mevzu önemli. Emredersin!"

O sırada ameliyat haneden bir kız çıktı. Galiba hemşireydi. "Gece nasıl?" diye sordum. "Beyefendi, doktor size gerekli bilgiyi verecek lütfen bekleyin." dedi ve gitti.
Beklemekten nefret ederim!!!

30 dakika sonra:
Ulan! Yarım sattir bekliyorum, bir bok olduğu yok! Ne kadar derin yaralanmış olabilir!? Doktor sonunda çıktı.
"Bana bak doktor! Duymak isteyeceğim bir şey söyle!"
"Gece hanım iyi merak etmeyin. Sadece kısa süreliğine hastanede tutucaz, gözetim için, yanlış anlamayın iyiliği için."
Kafamı salladım. "Ne zaman göre bilirim!?"
"Şimdi normal odaya alacaklar, o zaman görürsünüz"
"İyi" dedim ve kantine indim. Kendime bir su almalıydım. Yarım saaten sonra mekana gitmem gerekiyordu. Ama Geceni de uyanmadan bırakıp gitmek istemiyordum. İnşAllah uyanırdı.

Bir su alıp yukarı çıktıktan sonra odasını öğrenerek yanına gittim. Kapıyı açtıöımda şok oldum. Bir adam yastıkla Geceni boğmaya çalışıyordu. Hemen koşarak ona taraf gittim ve ensesinden tuttuğum gibi geri çektim. Yüzünü bana çevirince bir yumruk çaktım. Sendelendi ama yere düşmedi. Gidip bir yumruk daha atarak düşmesini sağladım. Sese adamlarım geldi. İlk önce onlarda şok oldular. Daha sonra gelip adamı aldılar. "Nerdesiniz lan siz!? Ben size canımı emanet ediyorum, ama siz yoksunuz! Bu şerefsizi derhal depoya götürün ve konuşturun! Konuşması için her şeyi yapın! Oraya geldiğimde, eğerki konuşturamdıysanız o zaman kendinize ölümlerden ölüm beğenin!"

Kafalarını sallayarak çıktılar. Gece'ye baktım. Boş gözlerle tavana bakıyordu. Hemen yanına gittim. "Bi-bitanem, iyimisin?"
Kafasını yavaşca bana çevirdi ve fısıldayarak kokuşmaya başladı.
"Ben ne yaşadım Kaya?" Bana adımla seslenmesi canımı yaktı.
"Merak etme güzelim, sana bunu yapanın cezası ağır olacak!"
"Ben hep bu korkuylamı yaşayacağım?"
"Hayır yavrum, bu sondu. Bir daha ne silah sesi duyacaksın, ne de hastane kapısından içeri gireceksin!"

MAFYANIN KÜÇÜK AŞKI❤Where stories live. Discover now