sahil

21 5 18
                                    

Aktiflik ölmüs 🤡

Beraber yola çıkmıştık. Gideceğimiz yer zaten yakındı o yüzden otobüse binmek yerine yürüdük. Paramız olmadığından değil yani, yakın olduğundan.

Yol boyu elimi asla bırakmayan Kou'ya baktım. Biz şimdi neydik? Arkadaş olmadığımız kesindi. Önüme döndüm ve düşünmeye devam ettim. Bir anda çalan telefon sesiyle irkildim. Kou boşta olan eliyle telefonunu açtı. Ekrandan gördüğüm kadarıyla Teru arıyordu. Bu çocuk hiç hayra aramıyordu, kesin vardı gene bir şeyler.

"İyiyim Teru-nii.. Ne zaman? Nasıl!" dedi şok içinde bana dönerken. Ben dedim kesin bir şey olmuştur diye. "Tamam.. Tamam.. Geleceğiz.. Ama şuan değil, belki bir kaç saat sonra."

Telefonı kapatıp bana döndü. Hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam ettiğinde beni de peşinden sürükledi. "Ne olduğunı söylemeyecek misin?"

"Şuan değil, zaten çok ta önemli bir şey değil."

Karşıma baktım, gelmek istediğim yere gelmiştik. Burası küçüklüğümdem beri geldiğim bir sahildi. Tabi ki insanlar burada çok fazla ölüm vakaları olduğu için burayı lanetli sayıyordu. Peki bu benim umrumda mıydı? Hayır.

Çimlerin arasında gezerken gülümsedim. "Çok güzel değil mi? Burası yıllardır geldiğim bir yer." dedim. Eli boynundaki kameraya gittiğindr sırıttı. "Bu sefer yemezleeer~!" dedim ve kameranın açısından çıktım. Fakat işe yaramadı, çekmişti bile. "Yedin bile."

"Ama haksızlık! Kaçmıştım oysaki.."dediğim an bu sefer de benim telefonum çalmıştı. Arayan Yashiro'ydu. "Efendim?" diye açtım telefonu. "Akane.. Biraz acele etseniz.. Korkmaya başladık."

'Tamam tamam. Sakin olun.. Geliyoruz." dedim ve telefonu kapattım. "Ne olduğunu bana anlatacak mısın artık? Zor durumdalarmış." dedim Kou'ya dönerken. "Tamam gel yolda anlatayım."

*                *                 *

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*                *                 *

Akademiye gittiğimizde bir anda karşıma yaşlanmış bir Teru çıktı. Evet yaşlanmış bir Teru. Yakışıklı suratlı Teru gitmiş geriye ponçik bir dede kalmıştı. Ben kahkaha atarken, Kou hayretle onu izliyordu. Elindeki bastonuyla beni tehdit edercesine dürttü.

"Bu gençlerde hiç saygı kalmamış ya." diye sızlanan Teru'ya bakarken daha çok güldüm. "Görmeyeli gençleşmişsin." dedim Teru'ya. Göz devirip susmamı bekledi. Ben zar zor sakinleştiğimde bu sefer Kou gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. "Nasıl oldu bu?" diye sordum.

"Okulu değişik bir çiçek kapladı. Çiçeğe yanlışıkla elim çarptı ve bu hale geldim..-" diye konuşmaya başladığında bir anda eski haline döndü. "Sanırım çiçeğe dokunma sürene göre etkisinin süresi uzuyor." dedi. "Görebilir miyim şu çiçeği?" dedim heyecanla. Eminim bana işlemezdi. Çünkü benim büyük bir sevgim ve gücüm de var.

Akademinin içinde yürürken boş bir sınıfa girdik. Bir masanın üzerinde duran orkideye benzer bir çiçek vardı. Oldukça güzeldi. Çiçeğe doğru yaklaştım. "Çok güzel la bu." dedim çiçeğe doğru eğilirken. Çiçeği elime alıp kokladım. Kapının önünde duran Kou bana doğru konuşup beni uyardı. "Akane dikkat et!"

"Bir şey olmaz." dedim gülümseyerek. Öyle de olmuştu. Çiçeği elimde bir kaç dakikadır tutuyordum ama her şey normaldi. Bir anda çiçek solmaya başlayınca kaşlarım çatıldı. "N'oluyo'?" dedim şaşırarak. Çiçeğin yaprakları dökülmeye başladığında başımım döndüğünü hissettim. Sanırım erken konuşmamalıydım. Belki de çiçek geç etki ediyordu?

SINAV HAFTASI GELDİİİİ HAYİİİİİİİRRRRRRR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


SINAV HAFTASI GELDİİİİ HAYİİİİİİİRRRRRRR

TBHK x Reader  -ᴛᴀᴍᴀᴍʟᴀɴᴅı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin