ne yaptim ben?

15 3 5
                                    

(Birkaç gün sonra)

Ders boş olduğu için sınıfta oturmuş dışarıda yağan sağanak yağmuru izliyordum. Kou hasta hissettiği için bugün okula gelmemesi için zorlamıştım o da kabul etmek zorunda kalmıştı.

"Akane-san..?" tanıdık olmayan bir kız sesiyle başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Sarı saçlı, oldukça sevimli bir kız sıramın yanında durmuş bana bakıyordu. Bizim sınıftan olmalıydı. Kou dışında sınıftaki diğet kişilerle konuşmadığım için bilemiyordum.

"Ah.. Efendim?" diye yanıtladım kızı. "Sana bir şey sormak istiyorum..." dedi kız çekingen bir suratla. Açıkçası şaşırmıştım. "Dinliyorum?" dedim arkama yaslanırken. "Şey.. Siz Minamoto-kun ile çok yakın gibi görünüyorsunuz.. Onunla konuşmama yardım eder misin?" dediğinde kaşlarımı çattım. "Ne hakkında?" sesim biraz sert çıkmıştı. Kıskançlık duygusunun içimde yayıldığını hissediyordum. Kız "Şey.. Ben ondan hoşlanıyorum da-" dedi kısık bir sesle. Öfkeden kanım kaynıyordu. Ayağa kalkıp elimi masaya vurdum. "Ne saçmalıyorsun sen ya!"

Bütün sınıf susmuş bize odaklanmıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bütün sınıf susmuş bize odaklanmıştı. Kız bileğimden tutup beni tuvalete sürüklemeye başlamıştı. Tuvalete vardığımızda arkasından kapıyı kilitleyip bana döndü. "Akane-san.. Neden bağırdın ki?"

"Kou'nun çıktığı biri var." dedim sakın kalmaya çalışırken. "Önemli değil! Minamoto-kun benim cazibeme karşı koyamaz." dediğinde yüzümü ekşittim. "Bunu yapmak istemiyordum.. Ama beni zorluyorsun.." diye mırıldandım yere bakarken. "Neyi?" dediğinde elim ceketimin altında sakladığım bıçağıma gitmişti. Aklımdan tek bir şey geçiyordu. Onu öldürmek.

Kız elimdeki bıçağı görünce sustu. Ben ona adım attıkça o da geriye adımlıyor, sanki korksa da onu öldürebilecek olmama inanmıyor gibiydi. Bağırmadı, ya da yalvarmadı. Öylece bir bıçağa bir de bana baktı. En sonunda duvar ile benim aramda sıkıştığında gözleri sadece bıçağa kilitlenmişti. "Sen.. Benim.. Sevgili me.. Göz mü diktin?" dedim boşta olan elimi duvara sabitlerken. "Şey.. Senin sevgilin olduğunu bilmiyordum!"

Bıçağı boğazına dayadım. Bunun geri dönüşü yoktu. Sanki kontrol ediliyor gibiydim. "Bağırmayacak mısın?" diye sordum. "Bağırırsam öldüreceksin.." dedi fısıldarken. Bağırmasa da öldürecektim. Başladığım işi bitirmem gerekiyordu. Bıçağı ilk önce atar damarına sapladım ve uzaklaştım. O fışkıran kan ile yere düşerken ben kan içinde kalmış bir şekilde geriye bir kaç adım attım. Önce kanın fışkırmasını izledim bir süre. Sonra bıçağımı elime alıp izlemeye devam ettim. Kan akmaya devam ederken kilitli olan kapıyı birinin tıklattığını duydum. O an yaptığım şeyin farkına vardım.

Bıçağım elimden düşerken geriye bir kaç adım daha attım. Titreyen ellerim ve dolan gözlerim ile telefonumu arıyordum. Cebimde bulduğum telefonu çıkardıktan sonra direkt Koru'yu aradım. İlk çalışında açtı. "Efendim güzelim?"

"Beni gelip okuldan alabilir misin?" sesim de titriyordu.

"Bir şey mi oldu?" sesi endişeli geliyordu. Sustum, bir şey diyemedim.

"Akane.. Tamam geliyorum."

TBHK x Reader  -ᴛᴀᴍᴀᴍʟᴀɴᴅı-Where stories live. Discover now