SİLAHSIZ

Başkanın kızı (1.kısım)

"Kendimi kaybettiğim tarihi biliyorum."
-Tom Sorens

Tom arabasını merkezin önüne park etti ve koşar adımlarla içeri girdi. İçeri girdiğinde mesai bitmesine rağmen bütün herkesi işinin başında gördü ve şaşırdı. Steave koşar adımlarla müdür Bernard'ın odasına doğru gidiyordu.

"Hey Steave, neler oluyor dostum ?"

Steave bir an duraksadı ve Tom'a baktı.

"Müdür odasında bekliyor, sende gel hemen toplantı başlayacak."

Tom ve Steave birlikte müdür Bernard'ın odasına geçtiler. Tom içeri girdiğinde gördüğü manzaraya inanamadı. Şehir başkanı da dahil bir çok diplomat devasa masanın etrafında toplanmış bekliyordu. Kendisinden rütbe olarak yüksek ajanları gördü onlara kafasını sallayarak hiç ses çıkarmadan selam verdi ve Steave'in yanına oturdu.

Müdür Bernard ayağa kalkıp ekranda genç bir kız ve bir adam resmi açtı.

"Başkanın kızı Melony bugün kaçırıldı. AVM de ki bütün kameralar incelendi ve şüpheli bulunan isim bu, Rus uyuşturucu baronu Kurzgev."

Tom pür dikkat müdürü dinliyordu.

"Başkana gelen telefonda, geçen hafta yakalanan adamlarının tahliyesini istiyor."

Tom elini kaldırdı bir an ve bütün dikkatleri üzerine çekti. Müdür Bernard Tom'a isteksiz isteksiz konuşma izni verdi.

"Peki adamları göndermezsek ne yapacakmış ?"

Müdür Bernard sinirlenmişti. Tom'un sorduğu soruyu oldukça gereksiz buldu ama tek bir laf bile etmedi.

"Eğer adamlarını göndermezsek kızı canlı canlı gömmekle tehdit etti."

Tom aldığı cevaptan sonra tahtaya bakmaya devam etti.

"Başkanın kızını sağ Salim bulmak sizin göreviniz Ajanlar. Ekipçe çalışacaksınız bu süreçte."

Tom tekrar elini kaldırdı ve yüzünde yine aynı boş vermiş ifade vardı.

"Ben cinayet bürodayım, benim görevim cinayeti aydınlatmak, siz kızın cesedini bulduktan sonra ben göreve başlasam olur mu ?"

Tom'un cümleleri Başkanı sinir krizine sokmaya yetmişti.

"Sen ne diyorsun be ahmak herif !"

Başkan sinirli sinirli müdür Bernard'a bakıyordu.

"Bu salak mı bulacak benim kızımı ? Benimle dalga mı geçiyorsun Bernard?"

Tom o kadar sakin görünüyordu ki, sanki o da da bulunan hiç kimse umrunda değil gibiydi.

Müdür Bernard başkana mahçup bir şekilde baktı. Ellerini önünden bağlamış küçük düşmüştü.

"Tom Sorens bizim en iyi cinayet ajanımız sayın başkan. Yorgunluktan ne dediğini bilmiyor, kusura bakmayın."

Başkan kızının bulunma ihtimalini bile riske atmak istemedi. Olayı orada kapattı ve ayağa kalktı.

"Bu olay basına sızmasın."

Başkan kapıya doğru yavaş adımlarla ve sadece Tom'a bakarak gitti. Kapıyı açtı ve belediye binasının yolunu tuttu.

Müdür Bernard odada sadece Tom kalana kadar bekledi. Odada sadece Tom kalınca hızlı adımlarla yanına gitti.

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun be ahmak! Bizi işimizden mi edeceksin ?"

Tom cebinden sigarasını çıkarttı, bir dal aldı ve paketi cebine bıraktı tekrar. Ağzında sigarasını tutuyordu.