Günlük 001 [ONESHOT]

Günlük 001

Gün 1.

Bu not defterini cebimde buldum. Son zamanlarda hafıza problemleri yaşadığımı fark ettikten sonra ise yaşadıklarımı yazma kararı aldım.

Burada iki arkadaşımla birlikteyim. Girişi görebildiğimiz, bir odada bulunan tarihi bir teknenin içinde oturuyoruz. Sanırım oda büyüklü küçüklü gemiler-teknelerle dolu fakat ben dışarı hiç çıkmadığım için bilmiyorum. Arkadaşlarıma gelince, o ikisi her gün dışarı çıkıyor sonrasında da olup bitenleri anlatıyorlar. Anlattıkları... Hatırlamıyorum, sahi neden?

Gün.2

Anlattıklarını hatırlamadığımı fark ettikten sonra bu sefer ikisini çok yakından dinlemeye başladım. Bir adamdan bahsettiler. Sanırım deliymiş. Önceden telsizle iletişime geçtikleri bu adamın dün evine geçmişler. Evinin sadece kocaman bilgisayarlardan ve masalardan ibaret oluştuğunu söylediler. Çok bir şey anlamadım ama hala telsizde adamla konuşuyorlar.

Gün 3.

Telsizdeki adam arkadaşlarımı tehdit etmeye başladı. Sanırım buraya gelecekmiş. Neden bilmiyorum ama arkadaşlarım hemen tekneden ayrılmamız gerektiğini söylediler. Bütün eşyalarımız burda... Gitmek istemiyorum.

Gün 4.

Ne oluyor anlamıyorum! Az önce adam bir anda teknemizin olduğu odaya girdi. Üçümüz de bütün eşyaları alıp odadan dışarı kaçtık. Girişe doğru koşmaya başladık fakat arkada sadece adam değil bir sürü insan vardı! Arkadaşlarımdan birinin "Arkana bakmadan koş" dediği an arkamı döndüm ve iki arkadaşımı da göremedim. Girişe daha yakın olan bir oyuncak odasına girdim orada saklanıyorum. İlerideki camlardan ışık görünüyor... Sabah oluyor. Arkadaşlarım sabah güvenli demişlerdi... Sanırım güneş tam anlamıyla doğduğu zaman girişe doğru koşmaya başlayacağım...

Gün 1. ???

Cebimde böyle bir günlük buldum ama hiç bir şey anlamadım. Kafam baya karıştı... "Başkasının günlüğü mü acaba?" diye baya düşündüm ama kendimi bildim bileli bu defter hep yan cebimde sıkışıktır... Sanırım bende bir şeyler yazmalıyım. Kendimi bildim bileli bir not defterim olduğunu bildiğim gibi kendimi bildim bileli bir oyuncak odasının içinde nişanlımla beraberim. Burada kocaman ve çok rahat yatağımız, bir sürü battaniyemiz ve yiyeceklerimiz var. Yatağın hemen yanı diğer her odada olduğu gibi camekan... Gerçi buradan hiç çıktığımı hatırlamıyorum o yüzden kesin bir şey söylemem zor...

Gün 2.

Buraya yazmak cidden eğlenceliymiş o yüzden devam edeceğim sanırım. Nişanlım telefonundan müzik dinlemeyi çok seviyor. Internet çekmiyor ama indirilmiş müzikler var. Yatmadan önce bana da zorla dinletir sevdiği şarkıları... Bu gün dinletmedi. O yüzden boşta kaldım. İnsan boşta kalınca çok düşünürmüş. Bende düşündüm ve buradaki ilk anımı falan hatırlamıyorum. Nerde olduğumu bilmiyorum, ya da nasıl geldiğimi... Çok düşündüm bu konu hakkında ama her cevap bulamadığım saniye beni daha da ürküttü. Günlükteki eski yazıları da görünce bir korkmuyor değil insan...

Gün 3.

Güneşin hiç aydınlanmadığını fark ettim. Camekanın karşısında kocaman bir alan var, onun yanında da giriş. Bu camekanlı alana üç tane köprümsü yol ve yürüyen merdivenler bağlı. O alanın hemen arkasında da dışarıyı gören camdan bir duvar var işte. Hiç aydınlandığını görmedim. Yıldızlar ve ay çok net gözüküyor. Alışveriş merkezinde olduğumuzu biliyorum ama bir insan neden alışveriş merkezinde yaşar ki? Düşündükçe başıma ağrı giriyor.

Gün 4.

Dün düşündüklerimin birazını nişanlıma anlattım ve çok korktu. Böyle şeyleri bilmek istemediğini söyleyip yatıp uyudu. Günlükte benden önce yazılanları söylemedim bile... Sanırım bunları kendim çözmek zorunda kalacağım.