TENEBRİS TEORİSİ
♪ The Mayries, We are Young
8. ÜSTÜMÜZE KAPANAN KAPILAR
"Sevginin iyileştiremediği yürekler, ruhu hırsa gebe babaların eseridir."
➛ Atilla Midas,
Midaslar Topluluğu☙
Sırtım öncekilerden daha sert bir şekilde arkamdaki duvara çarptığında, Tenebris'e ait boğuk uğultu ve yüzümü yalayan soğuk haricinde odaklanmam gereken çok daha önemli bir nokta vardı.
Üzerime çullanan bedeni gibi.
Sözcüklerimin yarıda kesilmesine neden olan yakıcı dudaklar benimkileri hapsettiğinde düşünebildiğim tek şey dakikalar önce içtiğim her şeyi onun üzerine boşaltmaktı. Midem bulanıyordu. Devasa vücudunu hiçbir hareket alanı bırakmadan üzerime yapıştırdıktan sonra alt dudağıma cezalandırıcı bir ısırık bıraktığında bile olan biteni tamamıyla kavrayabildiğimden emin değildim.
Beni öpüyordu. Hayır. Beni yutuyordu ve henüz tenime çok yabancı olan o dudakların midemdeki çalkalanmayı coşturması gerekirken, üzerimdeki hâkimiyeti açıklayamadığım bir şekilde tanıdık geliyordu.
Afallamamdan faydalanarak diliyle dişlerime sert bir baskı yaptığında ve o noktadan itibaren tadının tamamıyla ağzıma yerleşmesine neden olduğunda, kafamı sert bir duvara çarpmışım gibi irkildim ve onu can havliyle üzerimden ittim. Çekilmedi. Cezalandırıcı susturuş şekli benim akıllanmama yetecek süreyi geçip gitmişti ve sanki o an ne yaptığının o da farkında değildi. Göğsündeki ellerimi tek avucuyla kendi alanına hapsettikten sonra saçlarıma dolanan parmaklarını sertçe çekiştirdi ve bu hamlesi çenemin havalanıp dudaklarımın aralanması için yeterli olmuştu.
Hasta pislik. Sadece varlığı bile ondan nefret etmeme yetiyordu çünkü ne yapacağını çok iyi biliyordu. Aralanan dudaklarımdan içeri sızdığında ya da ellerimi serbest bırakarak vücudumdaki en hassas noktama dokunduğunda... Yalnızca iki gündür etrafımda olan bir adama göre bedenim üzerinde fazla usta bir şekilde hareket ediyordu. Sanki yıllardır beni tanıyordu ve sanki...
Dili dilime değdiği an boğazımın derinlerinden boğuk bir inilti kaçtı. Vücudum engel olamadığım bir şekilde titremeye başlarken bir an bu sesin benden çıktığına emin olamadım fakat bunu ikinci kez tekrarladığında ve bu sefer öncekinden de yüksek bir sesle inlediğimde, kulaklarıma dolan ses yalnızca bana ait olan o arzu dolu inilti değildi.
Dudaklarını tamamen benimkilere örtmeden önce bu hoşuna gitmiş gibi çok kısık bir sesle güldü.
Bu beni bir anlığına onunla karşılaştığım ilk geceye götürdü çünkü o gece de tam olarak böyle gülmüştü. Haddinden fazla. Benim için yalnızca Hera'nın maddesini vereceğim bir yabancı olarak kalması gerekirken, peşimden bara geleceğini ya da gecenin sonunda takındığı flörtöz maskesini suratından atıp ortaya asıl yüzünü çıkaracağını ben bile tahmin edememiştim.
Bunu düşünmek vücuduma tuhaf bir öfke aşıladı. Dudakları hâlâ bir yırtıcının vahşiliğiyle benimkileri kavrarken içimden yükselen ani patlamaya engel olamadım ve onun canını yakmak istediğimi fark ederek, dişlerimi haddinden fazla sert bir şekilde alt dudağına geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TENEBRİS TEORİSİ
Teen Fiction☙ Uğruna verdiğim savaş sükunetken, hayatım acımasızlık üzerine kurulu koca bir avutmadan ibaretti. Belki de bu yüzden alacağım ilk darbenin zemini her zaman öz babama aitti. İstediğim tek şey güç. Kontrolü seviyorum. Yöneteceğimi biliyorum. Çü...