Polis

19 12 1
                                    

"Tepkisi şöyleydi: 'Eee, ne olmuş yani, fazla yol katedemeyiz bu şekilde,' Arda bu sözü söyledikten sonra Pelin güçlü bir ses tonuyla, 'Bu bilgiyi polislere sunmamız lazım,' dedi. Hasan elini telefona doğru götürüp polis merkezindeki arkadaşını aradı ve ekibe dönüp şöyle dedi: 'Hemen bilgisayarıma geçip ses kaydedici çalıştırın.' Daha sonra aramasını sonlandırdı ve şöyle dedi: 'Arkadaşıma zanlının dövmesinin olduğu kısmın fotoğrafını gönderdim ve bu şekilde dövmeli zanlıları araştırmasını istedim. Belki suçluyu bulurlar.' Yaklaşık 15 gün geçmişti ve bir polis bizi arayıp, 'Suçlunun nerede olduğunu tespit ettik, yarın baskın yapacağız,' dedi ve aramayı sonlandırdı. Bizim ekip çok şaşkındı, benim için zaman durmuş gibiydi, bir türlü zaman geçmiyordu. Koltuğa oturdum, uyuya kalmışım. Çıktım, saat 08.00'da havalimanına geldim, uçağın son kontrollerini yaptım ve uçağı havalandırdım. Rotada Kral Fahd Uluslararası Havalimanı vardı. Hava birden bozdu, az sonra şimşekler çakmaya başladı. Uçak bir anda türbülansa girdi. Yolculara sakin olmalarını ve geçici bir durum olduğunu anons ettim. Bugün diğer günlerden farklı hissediyordum, acaba baskını yaptılar mı diye düşündüm. Daha sonra saatin baya ilerlediğini ve Arabistan'a vardığımızı anladım. Uçağı piste doğru alçalttım ve yolcular indikten sonra diğer uçuşu bekledim. Bugünlük ring yapacaktım. Telefonum çaldı ve açtım, arayan Hasan'dı. Polisler suçlunun olduğu yeri basmış, fakat bir not hariç hiçbir şey bulamamışlar. Notta şöyle yazıyormuş: 'Şov başlasın kara kutuyu yaktım.' Bu not ne anlama geliyordu, tam olarak bilmiyordum. Uçağa yolcular teker teker bindi, fakat kalbim hiç mutmayin değildi, bir gariplik vardı. Yanımda Türk uyruklu bir yardımcı pilot vardı. Türk olmasına şaşırmıştım, çünkü çoğu Türk pilot Arabistan'a yolculuk yapmaya tahammül edemezdi. Uçak havalandıktan sonra yanımdaki pilot, 'Bir gariplik fark ediyorum,' dedi. Tam o tarafa baktığım sırada kafama sert bir cisimle vuruldu. Tam bayılırken kolundaki ahtapot dövmesini fark ettim. Üzerinde bir doğum lekesi vardı ve bayılmışım. Yavaş yavaş gözlerimi açtım ve elimin kolumun bağlı olduğunu fark ettim. Uçak sanki yavaş yavaş alçalıyor gibiydi. Bütün gücümü toplayıp bir anlık güçle ipi gevşettim ve çaktırmadan elimi kolumu çıkardım. Bir anda adamın üzerine doğru atıldım, yere doğru yatırdım ve 2 tane darbeyle bayıltıp bağladım. uçağı yükseltmeye çalıştım. Uçağın kuyruk kısmı yere doğru sürtmeye başladı, ve uçağı yükselttikten sonra uçağı durdurdum."

Kara KutuWhere stories live. Discover now