Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Babanın Şaşkınlığı
♫⋆｡♪ ₊˚♬ ﾟ.
Önü çiçekli, arkası beyaz diz üstü elbisemi giydikten sonra saçlarımı tarayıp düzeltim. Çok da süslü püslü görünmemek için makyajı abartmamış, sadece çilekli nemlendirici sürmüştüm. Takı olarak da Chris'in aldığı kolyeyi takmıştım, daha doğrusu hiç çıkarmıyorum onu zaten.
Bu akşam Chris ile ailelerimize ilişkimizi itiraf edecektik. Anneme onları yemeğe davet etmesini söylemiştim, annem de bunu planladığı için sorgulamamıştı zaten. Ama biz Chris ile önceden konuşup anlaşmıştık. Onun ailesinin sevineceğine emindim, Chris'in bir kız arkadaşı olması konusunda uzun zamandır baskı yapıyorlarmış zaten.
Benim annem de sorun değil ama babam... İşte onun tepkisinden çekiniyorum.
İzin vermemek, kızmak gibi tepkilerden bahsetmiyorum. Beklemediği için çok şaşıracak ve korumacı moda bürünecekti. Babamı iyi tanıyorum, artık markete giderken bile Chrislerin kapısını çalmadığımdan emin olacaktı.
Olsun, bunlara katlanabilirim. İlla ki alışacaktı. Onlardan daha fazla gizlemek istemiyorum. Bugün beşinci gün olmuştu eve geleli, iki günümüz kalmıştı. Bir an önce söylemeliydik.
Aynada kendime bakarken annem odamın kapısını tıklatıp içeri girdi, "Sofrayı hazırlıyorum Miley, gel de yardım-" beni süzdü ve yüzüne imalı bir gülümseme yerleştirdi, "Hmm? Bu güzel kız kim için süsleniyor böyle?"
Canım annem, Chris'e platonik olduğum için süslendiğimi zannediyor. Bilmiyor ki o iş çoktan oldu bile... Bu imalar bana işlemez annesi!
"Her zamanki halim işte. Hadi sofrayı serelim, birazdan gelirler."
Mutfağa geçtik. Annem masa örtüsünü sermişti, yemekleri doldurmaya başladı. Ben de onları masaya götürüyordum. Babam da bana yardım ettiği için çabucak hazırlamıştık. Biraz sonra zil çaldı. Heyecanla kapıya ilerlerken ellerimi elbisemin eteğinde tuttum. Kapıyı açıp onlara kocaman gülümsedim.
"Hoşgeldiniz~"
Hae teyze bana sarılıp içeri geçti, annemlerle selamlaşırken Jung amca ve Chris de girdiler. Chris elindeki çiçek buketini anneme verdi, "Bu sizin için efendim."
"Ah, çok naziksin canım, teşekkür ederim. Hadi yemeğe geçelim."
Onlar önden ilerlerken Chris bileğimi tutup beni durdurmuş ve ceketinin cebinden bir tane gül çıkarmıştı. Fısıldayarak, "Bu da senin için, sana özel."
Gülümsedim, "Bu akşam ekstra bi' naziksiniz Chan-sshi?" dedim gülü alırken.
"Siz de fazla güzelsiniz Miley-sshi? Aslında her zaman olduğu gibi." bana doğru eğildiğinde elimi göğsüne yaslayıp onu durdurdum, "Şşt! Görecekler şimdi! Hadi içeri."
