4

6 2 0
                                    

Rüya: Nefes uyan hadi!

Nefes: Ne var Rüya ya

Rüya: Lunaparka gidelim mi?

 Lunapark kelimesini duyduğum anda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Çünkü lunaparka gitmeye bayılırdım. Tabi yükseklik korkum var o ayrı mesele.

Nefes: Durduk yere nereden çıktı?

  Rüya yatağımın ayak ucuna uzayıp esneyerek cevapladı sorumu.

Rüya: Kaan ve Akın ayarlamış.

  Tabi ya gamzelinin işi bu. Dün bana yürüdüğü yetmedi biraz da direkt uçucak galiba. Göze göz dişe diş hadi aslanım gorelim hünerlerini. 

Nefes: Tamam olur.

Rüya: Ben kahvaltı hazırladım kalk sen  hazırlan kahvaltı yapalım. Bende üstümü değiştireyim.

Rüya yatağımdan kalkarak odamdan çıktı ve kapımı kapattı. Ne giysem acaba? Etek? Hayır, hayır abartı olur. Elbise nasıl olur? Yok ya hız trenine binsem üstüm başım açılır.  Ne diyorum ben ya, randevuya çıkmıyorsun Nefes. Çocuk yakışıklı diye kaptırdın kendini. Sacmalama kendine gel.

  Yatağımdan çıktım ve daha yeni düzenlediğim gardolabımı açtım. Bol paça mavi kot pantolonumu çıkardım. Ütüye ihtiyacı vardı. Üstüne de kalın askılı bir turuncu bluz çıkardım.  Onu da ütülersem hiç bir sorun kalmaz sanırım. Çanta olarak Bershka'dan aldığım beyaz, kelebek detaylı çantamı aldım. Yatağımı toplayıp odamdan çıktım. Rüya da dar siyah bir pantolon ve üstüne pembe tişört giymişti. Hafif makyaj da yapmıştı.

Nefes: Taş gibi olmuşsun Rüya, taş.

Rüya utanarak gülmeye başladı. Bende ona eşlik ettim. Kahvaltımı yapıp kıyafetlerimi ütüledim. Üstümü giyip biraz makyaj yaptım. Oturma odasına gittiğimde kanepede oturan Rüya'mı gördüm. Yanına oturdum ve hemen gidiklamaya başladım.

Rüya: Nefes yapmaya ya.

Gülmekten yarım yamalak konuşuyordu.  Sonra telefonu çalınca durdum. "Sevgilim" yazısını görünce hemen ayaklandı. Anladim ki Kaan bizi aşağı da bekliyor. Yanında gamzeli de olabilir. Rüya kapıya dogru işaret edince anladım ki çıkıyoruz. Ne değişik anlaşma şekillerimiz var bizim.

Beyaz spor ayakkabılarımı giyip Rüya ile asansöre bindim. Telefonumun titremesiyle, çantamdan telefonumu çıkardım. "Annecim" yazısını görmem ile Rüya ile birbirimize "sıçtık" der gibi bakmamız bir oldu.

Rüya: Nefes açsana içkillenmesin.

Nefes: Tamam tamam açıyorum.

Nefes: Efendim Anne?

Hatice: Napıyorsun?

Nefes: Hiç Annecim. Rüya ile mahalledeki marketleri dolaşalım dedik.

Hatice: He iyi güzel. Ev nasıl, yerleştiniz mi?

Nefes: Yerleştik yerleştik.

  Bir yandan anneme laf yetiştirmeye çalışıyorum bir yandan da asansörden çıkmış kapıya dogru ilerliyordum.  Rüya dışarı çıkar çıkmaz "Bebeğim" diye bağıran Kaan'ın ağzını eli ile kapattı. Bende Rüya'nın peşinden çıktım. Annemle konuşup telefonu kapattıktan sonra gözlerimi arabaya yaslanmış güneş gözlükleriyle beni süzen Akın'a kilitledim. Bana doğru geldi ve karşımda durdu.

İZMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin