11. bölüm

351 32 31
                                    

Selamun Aleyküm.

Yorum yapında sayımızı bilelim bacılar.💚

Yıldızımı parlatırmısınız?

Bismillahirahmanirahim.

************

11 yaşındaki Aras sıkıldığını belirten bir şekilde tekrar nefesini dışarıya vermişti. 7 yaşındaki Batuyla uğraşmak istemiyordu. Ona göre Batu daha çocuktu.

Aras büyümüştü. Kim ne derse desin büyümüştü işte!

Babasının yaşında iki rakam varken kendisinde de iki rakam vardı. Babası büyükse oda büyüktü. Bu gerçeği kim inkar edebilirdi?

Batu ve Aras lolipop için tartışıyordu. Batu , Nur elmalı sever diye tutturmuştu. Aras ise Kolalı diye inat ediyordu. Biliyordu işte bu yaşına kadar Nurun yediği lolipoların en az %97 'sini Aras almıştı. Nasıl bilmeyecekti neli sevdiğini?

Batu buna rağmen tutturmuştu benin kardeşim elmalı seviyor diye. Bakkalın ortasında durmuş lolipop kavgası ediyorlardı.

Bakkalın sahibi Mehmet ufak bir tebessümle çocukları izliyordu. Varlıklı bir adamdı Mehmet. Bakkaldan gelecek gelire ihtiyacı da yoktu. Yıllar önce Mehmet geçimini sağlayabilmek için gece gündüz çalışıyordu. Eşi , adamın eve yorgun gelip kendisiyle yeteri kadar ilgilenmediğinden çocuklarını alıp terk etmişti onu.

Çok aramıştı.
Hem eşini hem çocuklarını. Bulamamıştı.
Nasıl bulsundu?
Sanki yer yarılmışta eşi kendiyle birlikte çocuklarda içine sokmuştu.

Çok severdi çocukları. Eşi onu terk edeli 4 yıl olmuştu. Mehmet bu sürede kendini ise daha çok vermişti. Çocuklarının yokluğu adama servet katmıştı. Bir arazi alıp çocuk yurdu yaptırmıştı. İki evi bir arabası vardı. Araba galerisinide unutmamak lazımdı. Evde oturduğu yerden geçimini gül gibi sağlardı. Ama o inatla her gün sabah 9 dan akşam 7 ye kadar küçük bakkalını açar, orada çalışırdı. Çünkü eşi onu terk ettiğinde tek varlığı bu bakkaldı. Olurda karısı veya çocukları gelirse onu bakkalda bulabilsinler diye.

Daldığı düşüncelerden onu kurtarıp kendine getiren şey iki küçük erkek çocuğun ellerinde lolipoplarla ona seslenmeleriydi. Çocuklar parayı uzattığında Mehmet gülümsemiş, "Benden olsun götüründe bücür mahalleyi ağlamakla harap etmesin." Demişti.

Adamda haklıydı. Küçük kızın çığlıkları arka mahalleden bile rahatlıkla duyulabiliyordu .

Aras ve Batu kafasını sallamış evin yolunu tutmuşlardı. Ellerinde lolipop atışarak ilerliyorlardı .

Aniden minik bir çığlık sesi duyuldu. Batu kafasını çevirip kaldırıma baktığında karşısında kendi yaşlarında bir kız çocuğu görmüştü. Tanıyordu kızı. Nura uğramıştı birkaç defa. Neydi adı diye düşündü . Esila? Esma? Emel? Hah! Eslem. Evet hatırlamıştı ismini. Batu hızlı adımlarla kız çocuğunun yanına çökmüş neden ağladığını sormuştu. Eslem burnunu çekerek sevdiği kedinin kaybolduğunu söylemişti.

Batu çaresiz kalmıştı. Ağlayan kıza üzülmüş, susması için kardeşime aldığı lolipopu ona vermişti. Kızın ağlaması kesilmiş dolu gözlerle Batuya bakmıştı. Oturduğu yerden doğrulmuş çevik hareketlerle Batunun yanağına bir öpücük kondurup ortadan kaybolmuştu.

Batu önce afallamış sonrada elini yanaklarına bastırmıştı . Batunun cildi çok hassastı. Hemen kızarırdı. Şimdi olduğu gibi. Aras, Batunun ensesinden tuttuğu gibi evlerinin olduğu mahalleye yürütmüştü. Birde onu bekleyecek değildi. Sonuçta onuda bekleyen bir bebeği vardı. Daha fazla bekletmek istemezdi. Çünkü beklertirse olacak felaket senaryoları kafasında fır dönüyordu.

14. Müslüman!Where stories live. Discover now