38. Bölüm

3K 182 81
                                    

Selamlaaarr💗💗

Sınav haftamdayımm bölümde ne olursa olsun bana beddua etmeyin taam mı wowbdowbwkdbekend Tutar falan patlamak istemiyorum 😁🙈

İyi okumalar diliyorumm efenimm😚

                          ******

Abim hızlıca mutfağa girdi, beni kendine çekip saçlarıma sıkı bir öpücük kondurdu.
"Gördüm haberi.. Sakin ol tamam mı güzelim, bir şey olmayacak."

Dudaklarımdan firar eden hıçkırığın ardından derin bir nefes aldım.
"Abi annemler..."

Güven saçlarımı okşadı.
"Babam da oradaydı Nil.. Merak etme, izin vermemiştir bir şey olmasına. Her şeyden önce annemi ve sivilleri korumuştur."

"Ya ona bir şey olduysa?"

Yanağımdaki gözyaşını sildi parmağıyla.
"Babama tanklar, toplar etki etmiyor.. Kıytırık birkaç kurşun onu yıkabilir mi hiç?"

Burnumu çektim.
"7 kişi ağır makineliyle taramış mekanı Güven! İçim hiç rahat değil.. Yok, ben görmeden inanamayacağım iyi olduklarına. Beni annemlere götür abi. Lütfen."

Derya belirdi mutfak kapısında.
"Yaralıları restoranın yakınındaki hastaneye götürmüşler. Babamlar da oradaymış."

Abimin elini sıktım endişeyle.
"Hangisi yaralanmış? Abla, kime ne olmuş? Söylesene!"

Abim de kaşlarını çatıp sessizce ne olduğunu sordu. Görmeyeceğimi düşünmüştü muhtemelen ama fark etmiştim.

Ablam dolan gözlerini tavana çevirip derin bir nefes aldı. Titreyen sesiyle konuşmaya başladı.
"Annem... Vurulmuş. Durumu nasıl bilmiyorum henüz. Yolda öğrenirim, gidelim mi?"

Hızla üstümüze ceketlerimizi alıp dışarı fırladık.
Son sürat hastaneye gitmeye çalışıyorduk.

Çok korkuyordum..
Ya anneme bir şey olursa?
Ya benim bu dünyadaki enerji kaynağımın enerjisi sönerse?

Olmazdı değil mi? Olmazdı..
Çünkü anneler ölümsüzdür. Bir şey olmaz onlara..

Ablam aynadan bana bakıyordu.
"Bende çok korkuyorum Nil.. Ama en iyisini düşünmek istiyorum, sende öyle yap tamam mı? Bir şey olmayacak; annem eskisinden bile sağlıklı, dimdik şekilde kalkacak. Yarası ne durumda hala öğrenemedim ama kötü bir şey olmadığına eminim. Merak etme güzelim."

Başımı sallayıp gözyaşlarımı sildim sessizce.

...

Abim hastanenin yan tarafına arabayı tek hamlede park etti ve hızla arabadan indik.

Etrafta bir sürü asker, polis ve hasta yakını vardı.
Babam buralarda görünmüyordu.

Normalde içeride kalabalık yapmamaları için kimse alınmıyordu içeriye ama biz abimin askeri kimliği sayesinde kolayca geçmiştik.

Ablam hızlıca Sedef ablanın yanına gidip annemleri sordu.
Sedef abla, ablamın hastaneden arkadaşıydı. O da hemşireydi.

Bu sırada kısaca olayı özetleyeyim sizler için..

Annemlerin yemek yemek için gittikleri restoran 7 kişi tarafından ağır makinalı silahlarla taranmıştı. O sırada restoranda toplam 172 kişi varmış ve 11 kişi orada hayatını kaybetmiş, 44 kişi yaralanmış, geri kalanlar ise sağ salim tahliye edilmiş. Olay anında röportaj için orada olan bir gazeteci tarafından anlık olarak sızdırılmış bizim gördüğümüz haberler de.

Ablam annemin nerede olduğunu öğrenince o tarafa doğru yürümeye başladı. Abimle ben de arkasından ilerledik.

Biraz yürüdükten sonra saptığımız koridorun sonunda babamı ve birkaç askerini görünce adımlarımı hızlandırıp koşarak babamın boynuna sarıldım. Ardımdan Derya'da gelip sarıldı. İkimiz aynı anda geri çekilince de abim sarıldı babama.
Olayla alakalı birkaç soru sordu, sonrasında annemin durumunu sordu.

Hepimizin gözleri babamın yüzünü arşınlarken babam sıkıntılı bir nefes verdi.
"Bende bilmiyorum henüz.. Doktor bir şey söylemedi."

Ablam içeri doğru kafasını uzattı.
"Ben bir bakayım mı? Nerede doktor?"

Babam ablamın kolundan tuttu.
"Az önce buradaydı, sonra bir yere gitti, gelmedi daha."

Bu sırada doktor yanımızdan geçip odaya girdi.

Doktorun çıkmasını beklerken duvarın yanında ayakta bekleyen Doruk'u fark ettim. Bende yanına geçip duvara yaslandım.

Elini omzuma koyup sıkıca gözlerini yumdu. Sonrasında aynı elini omzuma attı.
"Bir şey olmaz merak etme. Menekşe hanım bunca yıldır Eser komutana katlanabildiyse bir kurşun onu öldürmez. Korkma yani."

Tebessüm ettim hafifçe.
"Bahsettiğin kişi benim babam Doruk.."

Kafasını salladı.
"Olabilir, benim de komutanım. Ama bu gerçekleri değiştirmiyor küçük hanım."

O sırada odanın kapısı yavaşça açıldı. Nihayet doktor çıkmıştı.

Gülümseyerek babama döndü.
"Kurşun hayati bir noktada değildi. Biraz derindeydi ama yine de kolayca hallettik. Endişelenmenizi gerektirecek bir durum yok yani, merak etmeyin. Gayet iyiler."

-ler?

Doktor sözlerine devam etti.
"Yine de bir gün müşahede altında kalsın hastamız, sonrasında eve geçebilirsiniz. Yalnız kendini yormaması gerekiyor, sağlığına dikkat etmesi de çok önemli bu süreçte. Yeni bir yaralanmayı daha kaldıramaz bünyesi. Vitaminlerini aksatmadan alsın ve bolca dinlensin. Sizde mümkün mertebe yardımcı olun kendisine. Bir de hiçbir kimyasal ilaç kullanmasın."

Ablam hafifçe kaşlarını çattı.
"İşinize karışmak gibi olmasın, yanlış anlamayın ama bildiğim kadarıyla silahlı yaralanmalarda ilaç kullanımıyla ilgili bir problem yaşanmıyor?"

Doktor tebessüm ederek başını salladı.
"Evet ama gebelikte sorun oluyor, o yüzden mümkün olduğunca-"

Ablam, abim ve benim aynı anda bağırmamızla doktorun sözleri yarım kaldı.
"NE?!"

Etrafımızdaki askerler ve babam da dahil herkes şokla doktora bakıyordu.

Babam şokun etkisiyle hiç başarılı olamasa da cümle kurmaya çalıştı.
"Nasıl yani.. Menekşe.. Yani Menekşe..."

Doktor güldü.
"Evet, Menekşe hanım 10 haftalık gebe. Hiç birinizin haberi yoktu sanırım, kendisi de bayağı şaşırdı.. Tebrik ederim. Diğer hastalarıma da bakmam lazım. Çok geçmiş olsun."

Biz şok içinde ablamla birbirimize bakıyorduk.

Abim ise babama yaklaşmıştı.
"Baba siz geceleri uyumaya diye çıkıp ne işler karıştırıyorsunuz?"

Askerler gülmeye başladı.
Babam abimin kafasına hafifçe vurdu.
"Sus oğlum, sus yavrum. Boş boş konuşma."

Sitem etme sırası bana gelmişti.
"En küçük ablasından 22 yaş küçük çocuk mu olur baba ya! Olacak iş değil yani.. Ayrıca bu evin küçük kızı hep ben olacağım, tamam mı? Kimseye kaptırmam o unvanı."

Benim kafama da abim vurmuştu.
"Asıl abisinden 30 yaş küçük kardeş mi olurmuş? Hayır ben seni bile zor kabullendim yani.. Nereden çıktı şimdi bu bebek?"

Kaşlarımı çattım ama ablam benim çemkirmeme fırsat vermeden konuşmaya başladı.
"Resmen yeğeninden bile küçük olacak.. Ay inanmıyorum baba ya!"

Bizim küçük münakaşamız esnasında Doruklar gülmekten yarılıyordu.

Gerçekten şaka gibi bir olaydı..
Bunca yıl sonra ne kardeşi Allah aşkına?
Olacak iş değil!

                             ******
Hajabdkwbwidh selaaamm😁🙈

Nasıldı bölüümm???

Minik, minicik bir sürprizle geldim skabdiwhkqdbwkbwkf

Bebişimizin adı ne olsun sakbdskbskdbwksbfjd

İstek, görüş, öneri ve şikayetlerinizi belirtmeyi unutmayın bebeklerimm🌸💖

Sizleri seviyoruumm yeni bölümde görüşürüzzz😁🙈💗💗

Yüzbaşılar Karıştı! | Texting Where stories live. Discover now