1. Geceden Kaçarken

15 3 8
                                    

  Kaç.

  Derin nefes al,

  Sakın arkana bakma.

  Sadece kaç.

  Yaşaman için son şansın,

  "Deniz!"
 
  Tıpkı bu metrelerce aşağıda ki dalgalar gibi, Deniz...  ismi gibi hırçın ve acımasız.

4 Ay Sonra;

Gözlerimi bir hastane odasında açmıştım. Yaşıyordum... ben gerçekten yaşıyordum...

Uzandığım yerden doğrulmaya çalıştığımda beynime saplanan şiddetli ağrı buna engel oldu ve kalktığım gibi geri yerime uzanmak zorunda kaldım. Merak ediyordum. Nasıl yaşıyordum? Nasıl ölmemiştim?

Kaldığım odanın kapısı aralandığında hemşire içeri girdi ve uyandığımı görünce aceleyle doktoru çağırdı. Tepkisizce onları izliyordum. Doktor bir kaç soru sormuştu. Ve benim merak ettiğim o soruyu sormuştu;

"Neler olduğunu hatırlıyor musun?"

Bu soruya yönelik hayır anlamında başımı salladım. Kapı tekrar açıldığında bu kez gözleri yaşlı annemle karşılaştım. Benim için ne kadar çok korkmuş olmalıydı. Bir çırpıda yanıma gelip sarıldığında gözlerimin yandığını hissettim. "Anne." Bu tek kelime sanki her şeyimin çözümüymüş gibiydi. Annem sarıldı, her şey geçti. Annem saçlarımı okşadı ve beni sevdi, korkulacak bir şey yoktu. Güvendeydim. Annem geldi ve tüm endişelerim son buldu. Fakat hala merak ettiğim şeyler vardı.

"Neler oldu?" Doktorlar değerlerimin normal olduğunu söyledikten sonra odadan çıktılar. Annem kollarını benden ayırıp baş ucuma oturdu. Akan gözyaşlarını usulca silerken elimi tuttu. "Dört ay önce birisi seni hastaneye getirdi. Deniz'e düştüğün için boğulmuştun ve kalbin durmuştu..." annem bunları söylerken zorlukla yutkundu. Aslında ölmüştüm... sadece bir kaç dakikalığına...

"Kalp masajı yapıldı, yarım saatin sonunda kalbin tekrar atmaya başladı. Fakat komaya girdin. Şükürler olsun uyandın kızım."

Dört ay... koca dört ay alınmıştı hayatımdan. Ölümün eşiğindeyken bir yabancı tarafından kurtarılmıştım. O geceye dair tek hatırladığım uçurumun kenarından aşağıya düşüşümdü. Korku filmi gibiydi, çünkü o gece ben ölmüştüm. Deniz, sert ve soğuk dalgalarıyla nefesimi kesmişti. Tanımadığım o adam gelene kadar...

^^

Doktor bir süre daha hastanede kalmam gerektiğini söyledi. Bu bir süre tam üç aya kadar çıkmıştı. Çünkü bazı günler fenalaşmış ve baygınlık geçirmiştim. Artık tek istediğim eve gitmekti.

Hastanede geçirdiğim üç ay boyunca her ayın farklı günlerinde telefonuma mesajlar geldi. İlk başta bu mesajları anlamadım. Aralarında herhangi bir bağ bulamadım fakat bir gece aradaki süre farklarını anladım. Gelen üç mesaj, her zaman Ay'ın son dördün evresindeyken atılmıştı.

1. Son Dördün:

Deniz her zaman insaflı olmayabilir.

2. Son Dördün:

Ölme, yaşaman için seni kurtardım.

3. Son Dördün:

Artık yokum. Korkma.

Ve işte bu kadardı. Varlığından hiç haberim olmayan birisi işte bu üç mesajla gelmiş ve geçmişti hayatımdan. Doğruyu söylemek gerekirse, sadece ona teşekkür edebilmeyi isterdim. En azından ona bir teşekkür borçluydum.

SON DÖRDÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin