★ three, I'm not a attacker lady

83 14 41
                                    

♥︎

Jang Wonyoung telefonuna gelen mesajı gördüğünde çığlık atmak istedi. Mesaj Park Sunghoon'dandı ve kısa bir özür içeriyordu. Yalnızca bir "özür dilerim"den fazlası değildi yani.

"Yüzsüz." diye mırıldandı mesajı gören arkadaşı Yujin. "Minjeong'a da gidip bir şeyler saçmalamış zaten." diye devam etti. Jang Wonyoung sabır dilercesine ellerini alnına yasladı. "Ne yapmaya çalışıyor şimdi bu?" dedi sorarcasına. Mesaja cevap yazmadan ve Park Sunghoon'u engellemeyi unutmadan uygulamadan ayrıldı, telefonunu kapatıp cebine soktu.

Yujin omuz silkti. "Bilmiyorum ama Sunghoon'un Kazuha kadar kurnaz ya da zeki olabileceğine inanmıyorum. Bence gerçekten seni yanlışlıkla itti o aptal." Sunghoon, Kazuha'nın aksine okulda pek de gürültü çıkaran biri olmadığı için An Yujin gibi kimse de onun böylesine genç kızı itebileceğine inanmıyordu. Sosyal medya hesabında bile 'küçük bir aksilik' olarak tanımlanmıştı hatta genç adamın yaptıkları.

"Bunu nereden çıkardın onunla da mı yakınsın?" dedi Wonyoung iğneleyici bir tavırla. Yujin bu sözlerle şok içinde kıza döndü ve parmağını dudaklarına götürdü arkadaşına sessiz olması gerektiğini belli etmek için.

An Yujin hatalarının denizinde boğulurken Jang'ın yüzüne istemsizce bir gülümseme yayıldı. Daha az önce ona sırıtan karşısındaki arkadaşından başkası değilken Yujin'e yaptığı iğrençlikleri anlatmak işe yaramış gibi görünüyordu.

An Yujin geçen yaz kız arkadaşı olan bir erkeğe yaklaşmak gibi hata yapmıştı. Kim Chaewon, Kim Sunwoo'nun kız arkadaşından da öte nişanlısı olmaya hazırlanırken Yujin Sunwoo'ya karşı duramamış ve üçlünün yazlarını mahvetmelerine sebep olmuştu.

Kim Chaewon ve Kim Sunwoo'nun ailelerinin tatillerini geçirmek için gittikleri otelin bir konuğu daha vardı ve An Yujin de bu konuktan başkası değildi. Sonrasındaysa olanlar olmuştu. Wonyoung Yujin'in bu karmaşık ilişkiye karşı olan garip tavırlarını ve sonra çektiği acıyla birlikte gelen utanç dolu hallerini net bir şekilde hatırlıyordu.

Oysa Wonyoung ona en başından durması gerektiğini hatırlatmıştı. Yujin de Wonyoung gibi basit ve düzgün bir yaz geçirmiş olsaydı şimdi tüm okuldan saklaması gereken bir sırrı olmazdı değil mi?

Yujin ve onun gibiler bol kaoslu yazlar geçirirken Wonyoung her zamanki gibi sakince ailesinin yanına dönmüş ve huzurlu tatilini çalışma programlarıyla donatmayı da unutmamıştı. Çünkü Jang Wonyoung'ın arkadaşlarınınkiler gibi onu entrikalarla uğraştıracak ve paraya boğarken yanında kampanya olarak üzerinde iki katı baskı kurmayı isteyen bir ailesi yoktu.

Spor okulunun bu özelliği işte, bazılarına göre avantajdı bazılarına göre ise dezavantaj. Okulun neredeyse yarısı ismi güçlü ailelerden gelirdi, yarısı ise halkın kalanından. Wonyoung olayı bitmeyen okulunda bu konudan dolayı çok da fazla zorbalık olmadığı için mutluydu. Fakat en mutlu olduğu şeyse okulda ayrımcılığın mümkün olduğunca olmamasıydı. 

Eğer şu an Park Kazuha arkasındaki koskoca Park Grup'a rağmen hala gözde olamadıysa ve bunu Wonyoung gibi normal bir aileden gelen biri başarabildiyse genç kız bunun için katı eğitmenleri Bayan Sua'ya minnettar olmalıydı.

Neyseki Bayan Sua gibi insanlar olduğu süre okulda ne Park Grup'un sözü geçerdi ne de kendilerini her alanda VIP üye zanneden bir dolu şirketin.

♥︎

Wonyoung derince nefes alarak okuluna doğru adımlamayı sürdürdü. Daha fazla evde kalmayı istemişti ama doktoru birkaç rapor daha yazmayı gereksiz olarak görmüş ve Bayan Sua gelmesi gerektiğini kesince belirten mesajlar göndermişti.

Genç kız okul kapısına vardığında gördüğü karaltıyla gözlerini kıstı. Kimseyle karşılaşmamak için sabahın erken saatlerinde okula varmıştı ancak yine de birilerinden kaçamamışa benziyordu. 

Park Sunghoon kızı görünce okul kapısının ardından çıkıp önüne dikildi. Mesajlarına cevap alamadığı için kendisini bu yönteme itmek zorunda kalmıştı ve okula erkenden gelip genç kızın gelmesini beklemişti. Fakat ikili Sunghoon'un beklediğinden de erken karşılaşmışlardı. Wonyoung gördüğü yüzle şaşkınlıkla ağzını aralarken çocuğu görmezden gelip geçmeyi düşündü ancak Sunghoon onu tam zamanında belki de yarasının olmadığı tek yer olan kolundan sıkıca yakaladı.

"Wonyoung, ben üzgünüm." dedi hızlıca kızın kolunu bırakmazken. Wonyoung ona dönük olmayan yüzünü çocuğa çevirdi. Gözlerindeki saf kin açıkça okunabiliyordu. "Öyle mi?" dedi o da alayla kolunu kurtarırken.

"Oysa sen ve kız kardeşinin bunun hakkında mizahi bir kitap yazdıracağına dair bile söylentiler vardı." Sunghoon birkaç saniye duyduklarını algılamakta zorluk çekti. Daha önce mizahi bir kitap okumamıştı ki o türde bir kitap yazdırabileceğine dair bir konu bulduğuna inansın!

"Bak, biliyorum sana çok zarar verdim ama gerçekten isteyerek olmadı. Jungwon Sunoo'yu itmiş ve o da dengede kalabilmek için beni itti ben de arkamda olduğunu görmedim bu nedenle kendimi oraya bıraktım ama-" Sunghoon'un sözleri kız tarafından kesildi.

"Sunghoon, bunların bir önemi yok. Ayrıca sen bilerek itmediysen bile kız kardeşinin yaptığı rezillikler-" Bu defa da kızın sözleri çocuk tarafından kesildi. "Kız kardeşim ayrı bir birey Wonyoung, bana gelip onun suçlarını anlatma lütfen. Burada kendi adıma özür dilemekten başka bir şey yapmıyorum." 

İkili arasındaki gerginlik sessizliğini sürdürürken bir anda Sunghoon Wonyoung'ın elini kavrayıp kibarca sıktı. "Ayrıca ben de benim hakkımda kötü ithamlarda bulunduğunuzu duydum Bayan Jang." 

Yüzüne bir gülümseme yayıldı genç çocuğun. "Düşündüğünüz gibi değil, hanımefendi. Ben bir saldırgan değilim."

Leave Before You Love Me ★ JangkkuWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu