Kazanma Arzusuna Yeniliş

29 17 10
                                    

Son olarak ise takip isteğine baktım. Taehyung bana takip isteği atmıştı instagramdan. Bunu görmemle sinirlenmem artmıştı engelleyip telefonumu kenara koydum. Yarışı kazanamadığım için değil ona karşı kazanamadığım için çok sinirliydim. Benimle dalga geçmişti birde yetmezmiş gibi ben çok emin konuşmuştum. Kamera kayıtlarına bakınca kılpayı kazandığı ortadaydı ama benim arabama ait yaptırdığım sistemi bile kullanmama rağmen benim kazanamamam içler acısıydı.

Bunları düşünerek gecenin bir yarısı uykuya dalmıştım.

Yarın bir kâbusu yaşıyacağımı bilmeyerek.

Sabahın geç saatlerinde kalkarak işe geldiğimde ortalıklarda hiç kimse yoktu. Ne çalışanlar ne de bir başkası. Babamın odasına gitmek için odamdan çıktığımda Taehyung ile karşılaşmam bir olmuştu. Kendi şirketinden çok bizim şirketteydi bu adam. Onu çok siklemeyerek yanından çekip gidecekken beni tuttu ve konuşmaya başladı.

"Oo Jeon bakıyorum da hiç pas vermiyorsun. Yarıştayken çok güzel paslaşıyorduk halbuki."

Yarış diyordu beni sinirlendiriyordu bu gerizekalı ama attığı yeme düşmeyecektim. Kolumu tutmasını engelleyerek babamın odasına yürümeye devam ettim. Arkamdan gelmeye devam ettiğinde ise durdum.

"Ya ne istiyorsun benden amk? Bırakta işimle uğraşıyım."

"Seni istiyorum güzelim."

Adam benimle dalga geçiyordu bildiğiniz. Daha dün hiç kaybetmediğim yarışlardan birini kazanmıştı ve bugün ise beni istediğini söylüyordu. Bunun derdi neydi?

"Çok fazla şeyler istiyorsun canını sıkarlar sonra."

"Hiç sanmıyorum."

Yanağımdan makas alarak aşağıya doğru ilerledi. Pislikti cidden ya. Hem beni sinirlendirip sonrada çekip gidiyordu. Onunla daha fazla uğraşmak istemeyerek babamın varamadığım odasına ilerledim. Kapıyı iki kez tıklatatak içeri girdiğimde çok mutlu bir şekilde birisiyle konuşuyordu. Koltuğa oturup onu birkaç dakika bekledim. En sonunda konuşmaları bitince babama çalışanların neden olmadığını ve Taehyung'un neden burada olduğunu sordum.

"Taehyung sana bir hediye bıraktı oğlum. Otoparkta şuan hediyen. Çalışanların hepsine izin verdim bir günlük işler çok iyi ilerlediği için."

Ne hediyesiydi bu şimdi? Bu gerizekalı bana hediye mi almıştı birde?

"Ne hediyesi ya ben bir şey istemiyorun."

"Hediye geri çevrilmez nezaketen kabul ediceksin."

Oflayarak odadan çıkıp çok sevgili Taehyung'un bana ne aldığını görmek için otoparka ilerledim. Aşağıya indiğimde girişteki arabaya yaslanmış sigarasını içiyordu. Bu gitmemiş miydi?

"Ne işin var senin hâlâ burada?"

"Hediyeni beğenicek misin merak ettiğim için gitmedim."

"Ne hediyesi bu?"

Elindeki sigaradan son bir nefes alıp pahalı olduğu belli olan ayakkabısının altında ezdikten sonra pantalonunun cebinden anahtar çıkarttı.

"Bu arabayı sana aldım bebeğim. Belki bir dahaki sefere bu arabayla yarışı kazanırsın."

Bana yüzündeki sırıtmayla elindeki anahtarı sallayarak bakarken sinirden kızarmıştım. Yarışı kaybetmem çok çok kötü olmuştu benim için. Birde bu Taehyunga karşı kaybetmiştim.

"Siktir git. Senden gelicek hiçbir şeyi kabul etmem ben. Al o anahtarı da, arabayı da götüne sok."

Arabama binip evime gitmek için arabamı park ettiğim alana doğru yürümeye başladım. İşim gücüm yokmuş gibi birde bununla uğraşıyordum.

Park ettiğim alana gelip arabama girdiğimde ardımdan yan koltuğa oturdu. Bir bitmiyordu amk sümük gibi yapışmıştı yakama.

"Ne lan ne! Çık arabamdan rahat bırak beni!"

Ani çıkışımdan dolayı savsaklasada istifini hiç bozmadan konuşmaya başladı.

"Senden ayrı kalamıyorumdur belki Jeon."

"Beni ilgilendirmez."

"Hayır en çokta seni ilgilendirir."

"İstemiyorum ya uzak dur benden."

"Ben sana gelmeden sen bana geleceksin Jeon."

"Nasıl olacakmış o?"

"Bak böyle."

Dudaklarımın üzerinde dudaklarını hissettiğimde donup kaldım. Kalın dudaklarını eşsiz hareketlerle dudaklarımın üzerinde hareket ediyordu. Karnımda bin bir türlü havai fişekler patlıyormuş etkisi yaşıyordum. Dudağımdaki hareketleri bana can suyumu veriyordu.

Dilini ağzıma göndermesiyle ağzına inlemem onun hızlanmasına sebep oldu. Nefes nefese onunla soluksuz öpüşüyordum ne yaptığımızın farkına vardığımda ondan ayrıldım. Dudaklarımdaki onun tadı, dudağımda mühürlü kalmıştı artık. Hiç kimse silemezdi artık bu dudaklarımdaki izi.
Ne bir başkasının öpücüğü ne de bir başka şey. Bu hissettiğim duyguyu asla atamazdım dudaklarımdan.

"Anladın mı şimdi. Bana geleceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum."

Arabadan inerek geldiği yere tekrar geri dönüyordu. Üstüm başım dağılmıştı, saçlarım birbirine karışmıştı. Kafamdaki ise az önce ne olduğunu soruyordu. Az önce bana ne olmuştu?
Adam az önce bildiğin transa sokmuştu beni. Arkasından bakarken sağa dönerek gözden kayboldu. Bende arabamı çalıştırarak evime doğru sürmeliydim yoksa kendime gelemiyecektim.

Merhabaa. Beğendiniz mi bölümü? Ben her zamanki gibi beğenmedim. Fakat olsun illaki bir gün beğenirim. Umarım siz beğenmişsinizdir. Oy ve yorum yapmayı unutmayınız. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

💗💗💗💖💖💖

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Apr 23 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

 Stray Pavements - TaekookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt