Kurt Kralın Ayperisi ( Mühür )

3. Bölüm

FLAŞBEK 14 yıl önce

Ayşe abla beni zorla yatırmıştı yine ama ben uyumak değil çizgi flim izlemek istiyorum . kapıdan gelen sesle gözlerimi sıkıca kapattım . Ayşe abla uyudum mu diye yanıma kontrol etmeye gelmişti .Ben ise dayanamayarak kıkırdadım . '' Benim deniz gözlüm uyuyamamış mı ? '' '' Evet Ayşe abla uyuyamadım bana masal anlatsana '' '' Peki hadi kay kenara bende yanına yatıyım . '' Ayşe ablanın demesi ile kenara kaydım . Ayşe abla ise yanıma yattı . Beni kollarına aldı ve masalı anlatmaya başladı .

'' Bir varmış bir yokmuş . Uzak diyarların birinde çok ama çok zalim bir kral yaşarmış . Ama bu kralın bir farkı varmış bu kral kurtmuş . Bir gün bu zalim kral bir bebeğe mühürlenmiş ama bebeği istememiş . Yanına en güvendiği adamı çağırmış ve demiş ki ' al bu bebeği öldür ' kralın en güvendiği adam yapamamış kıyamamış bebeğe . O yüzden bebeğe bir koruyucu kolye yapmış ve bebeği yetimhaneye bırakmış .

O kolye bebekte oldukça kral bebeğe hiç bir zarar veremiyecekmiş ama muhafız eninde ve sonunda kralın bebeği bulup öldüreceğini biliyormuş . ''

'' Ayşe abla benim peşime de kurt takılmaz dimi ? '' '' takılmaz prenses korkma ama sakın boyunda ki kolyeni de çıkarma . ''

FLAŞBEK SON

Elimde kalan kolyeye bakarken kurt ulumaları çoğalmıştı . Beni de kendime getirmişti . Kendime geldikten sonra tüm gücümle koşmaya başladım . Ama biliyordum bugün benim bu ormanda sadece cesedim çıkacaktı . Yarım kalan hesaplar kapatılacak ve ben öldürülecektim . Korkum arşa çıkarken nefes alışverişlerim düzensizleşmişti . Kalbinde çok şiddetli bir ağrı girmesiyle birlikte durdum .

Sonra durmamın çok saçma olduğu aklıma geldi ve tekrar koşmaya başladım . Ağrı bile umrumda olmadı o an . attığım her adımda ayaklarımın altında ezilen çakıl taşlarının sesi kulaklarıma geliyordu . Etrafa bakındım her yer birbirine benzediğini farkettim ama artık çok geçti . Kaybolmuştum . Kulaklarıma yine o kurdun uluması duyuldu bu sefer daha hızlı koşmaya başladım . Ne kadar koştum bilmiyorum ama karşımda gördüğüm yol bana umut oldu . Tam yola ulaşacakken sırtıma ağır bir şeyin atlaması ile dengemi kaybedip  yere düştüm .

Üstümde ki ağırlık kalkması ile arkamı döndüm . Arkamı dönmem ile çok büyük şok yaşadım çünkü üstümde ki kurttu hem de nerdeyse iki metre boyunda . Simsiyah tüyleri , siyah gözleri ile çok korkutucu gözüküyordu . kurt üstümden kalkmamıştı sadece dört ayağını üstünde duruyor bana ağırlığını vermiyordu . Ben kurdun beni parçalamasını beklerken kurt tam tersi bir şey yaptı . Beni kokladı . Önce saçlarımı kokladı sonra kafasını boynuma soktu . Kurdun derin derin nefes aldığını hissettim . Allahım bu kurt beni kokluyordu .

Aklıma  bu kurdun delta kurt olabileceği geldi  ama beni öldürmesi yada parçalaması gerekilen neden beni kokluyordu ki . Yıllar önce beni öldürmek istememiş gibi . Ben düşüncelere dalmışken kurt üstümden kalktı ve biraz uzaklaştı . Ben de kurdun üstümden çekilmesini fırsat bilip ayağa kalktım tam kaçacağım sırada bana karşı hırlayıp , dişlerini göstermesi ile olduğum yerde kalakaldım . İkimiz de birbirimize bakmaya başlamışken yanımıza gelen adam ile buna son verdik . 

" Getirdim delta . " Dedi ve elinde yeni fark ettiğim çantayı yere bıraktı ve bana bakmamaya özen göstererek gitti . Adam gittikten sonra kurttan kemik kırılmasına benzer sesler gelmesi ile iki adım geriledim . Korkmuştum ama gözlerimi deltadan da alamıyordum . Kurt resmen karşımda değişiyordu . önce tüyleri çekildi sonra da patileri el oldu . İnsana dönüşüyordu . Kurt tam insan formuna girince resmen karşımda çırılçıplak kalmıştı . O an refleks olarak arkamı döndüm . Şu an kaçmam gerekiyordu ama ben resmen donmuş şekilde olduğum yerde duruyorum .