otuz altı

702 78 62
                                    



slm

cumartesi
21.57

ali
yuşa

ayaklarıyla yerdeki zeminde küçük daireler çizerken masada konuşulanlardan kopmuştu ali. orada olmak istemiyordu. gidemiyordu da aynı zamanda. yuşayı burada bırakmak istemiyordu. bunun mantıklı bir açıklaması yoktu. zaten mantıklı bir ilişkileri de yoktu yuşayla. ilişki bile denmeyecek garip bir şey vardı aralarında. böyle görüyordu ali.

kızlar elinde biralarla gelmişlerdi. cemre yuşaya bunu mesajla haber vermiş fakat yuşanın aklına telefona bakmak gelmediği için bu mesajı görmemişti. cemal amcadan izin almış ve lokantada içmeye başlamışlardı biraları. cemal amca evine gideli çok olmuştu.

elinin üstünde hissettiği parmaklarla başını yan tarafına çevirdi ali. naz gülümseyerek kendisine bakıyordu.

"bir tane daha ister misin?"

ali önündeki bira şişesinin ne zaman bittiğini fark etmemişti. naz fark etmiş olmalıydı ki diğer elinde bir şişe daha tutuyordu.

"hayır teşekkür ederim."

yanındaki kızın ilgisinden rahatsız olmuştu ali. gereksiz olan her ilgiden rahatsız olurdu zaten. başta yuşaya o yüzden öyle davranmıştı. yeni tanıdığı kişilerin samimiyeti ona gereksiz ve yapmacık gelirdi. ali ilgiyi pek sevmeyen bir çocuktu.

nazdaki bakışlarını üzerinde hissettiği gözlerle yuşaya döndürdü. kendisine baktığını sanmıştı falat yanılıyordu. yuşa, naza beş dakika sonra son nefeslerini verdirtecekmiş gibi bakıyordu. birkaç saniye kızda sabit kalan gözlerini onu izleyen alinin gözlerine çevirdiğinde hemen gözlerini kaçırdı. omzunun altındaki sevgilisinin anlattığı olayı dinlemeye başladı.

"haklıydım orada ben. ağır konuşmasaydı o da."

cemre onaylanma ihtiyacıyla sevgilisine baktığında yuşanın boş bakışlarını gördü. bir şey demedi fakat kırılmıştı işte. dinlememişti yuşa onu. omuz silkti, yuşanın kolunun altından çıktı. masada biraz aliye doğru eğildi.

"ee ali sen ne yapıyorsun?"

ali zaten gergindi. masadaki odağın kendisinde toplanmasıyla daha da gerildi fakat bunu mimiklerine yansıtmamayı başarmıştı.

"pek bir şey yapmıyorum. dersler yks falan işte."

"nasıl ki netlerin? kaç yapıyorsun tytde?"

"doksan ila yüz arasında değişiyor. bazen seksene de düşüyor ama."

cemre pek şaşırmamıştı. bekliyordu aliden böyle bir neti. bazen görünüşten anlaşılıyordu bazı şeyler. kafasını sallayarak anladığını belirttiğinde alinin yanında oturan naz dirseklerini masaya dayatıp başını ellerinin arasına bıraktı.

"sevgilin ne yapıyor?"

cemre arkasına yaslanıp yanındaki sevgilisinin yanağına bir sıkı öpücük kondurdu. kolunun altına geri girdi. az önceki kırgınlığı çabuk geçmişti belli ki. ali göz ucuyla yuşaya baktıktan sonra geri naza döndü.

dokuza kadar onWhere stories live. Discover now