7.Bölüm

690 110 65
                                    

Ahşan akşam eve geldiğinde o yorgunlukla akşam yemeğini hazırladı ayaküstü bir şeyler atıştırdı amacı Gülfer'i görmemekti. Sadece uzanıp dinlenmek istiyordu. Bu akşam Mir Lila'nın yemeğine katılması gerekti ama gitmemeye karar vermişti. Hem evden çıkması büyük sıkıntı olacaktı hem de keyifsizdi. Hanzade Hanım vardı aklında, onu görüp ayakkabıyı neden verdiğini sormak istiyordu. Elbette ki hesap sormayacaktı o ayakkabı kendisinindi ve istediği kişiye verebilirdi. Ama... Sanki bir yanı bu duruma içerlenmişti. Annesi gibi sevdiği Hanzade Sultan'a kızamazdı içerlenemezdi. Sadece Zara'ya kendi uyardım ediyorken aptal oluşunu gözünde büyütmüyordu da Hanzade Hanım da ona yardım edince bunu karşısında görmek Ahşan'ı biraz üzmüştü. Ama bunu başlatan bendim... Odasına gitmek için köşeyi dönünce Azra'ya çarpmadan hemen önce durdu. Sessizce geçmeye niyetliydi ama Azra ayaküstü birkaç iğneleyici laf sokmadan Ahşan'ı bırakmazdı.

"Ne o külkedisi, yine mi erkenden kaçıyorsun?"

"Çekil önümden Azra yorgunum zaten." Azra kesti önünü.

"Bu kadar yorulacak ne iş yapıyorsun merak ettim." Ablanın işini kurtarıyordum çünkü ben bir aptalım! Azra bir omzunu duvara yaslayıp sırıtarak devam etti konuşmasına: "Şu senin patron Mir. Bayağı da yakışıklıymış." Konunun Mir'e gelmesi Ahşan'ın canının daha fazla sıkılmasına sebep oldu.

"Bana ne Azra. Çekil önümden de odama gideyim."

"Sana ne zaten. Yedi yirmi dört adamın dibindeymişsin ama sakın başka şeyler için heveslenme." Ahşan'ın kaşları çatıldı ne diyor bu geri zekâlı? "Zara'dan hoşlanıyormuş. Böyle bir ilgiler, sürekli aramalar. Gelip görmek istemeler." Ahşan burada yutkundu. Kalbinde ki taşı görmezden geldi.

"Bundan bana ne Azra. Eğer Zara'dan hoşlanıyorsa hoşlana-"

"Âşık." Dizleri titredi Ahşan'ın burada. Bu kelime çok ağır geldi. Kendisi sandığı kıza âşık olmazdı. Kendini gördüğünü sandığı Zara'ya âşık olmuş muydu yani? Gözünün önüne baş başa oturmaları geldi. Mir'in onun karşısında ki sıcacık tavrı, gülümsemesi... Olabilirdi. Derin bir nefes aldı.

"Çekil önümden ablanın kardeşinin aşk hayatı beni hiç ilgilendirmiyor."

"En son böyle dediğinde Yiğit'in arabasından inmiştin." Ahşan bu kez dayanamadı. Yiğit arkadaşıydı ayrıca Zara'nın aptallığı yüzünden beraber olamadılarsa onlar Ahşan'ın onu tavladığını düşünüyor olamazlardı. Yüzünün değiştiğini Azra'da fark edince yaslandığı yerden doğruldu. Ona doğru bir adım attı.

"Bana bak, eğer bir daha böyle çirkin şeyler ima edersen bambaşka bir Ahşan'la karşılaşırsın." Azra sindi biraz.

"Sadece uyardım. Zaten Mir'in senin gibi birine bakacağına ihtimal bile vermiyorum da, işte sen heveslenme sonra üzülürsün." Ahşan uzanıp onu kolunu tutunca beri ki küçük bir çığlık attı: "Bırak kolumu manyak. Anne!"

"Dua et de ben benim gibiyim. Yoksa ne aşağı marketin oğlu ile geceleri çamlıkta buluşabilirdin ne de bu eşikte durabilirdin."

Azra gizli kapaklı çevirdiği işleri Ahşan'ın ağzından duyunca birden sustu. Bir kez daha onun diline düşmüştü artık sittin sene ona bir şeye diyemezdi. Eğer annesi bu çamlık mevzusunu duyarsa bütün kemiklerini kırardı Azra emindi. Annesinin aklından geçmesi ile Ahşan'ın onun kolunu bıraktı ve Gülfer sinirle yanlarına geldi.

"Ne oluyor kız? Ne bu gürültü?"

"Yok, bir şey," diyerek yanlarından geçip gitti Ahşan. Gülfer ardından kötü kötü baktı.

"Ne demek yok bir şey, Azram bir şey yaptı sana bu besleme... Kız Ahşan hemen gel buraya yoksa-"

Duymadı tehdidin devamını odasına koşturdu dolmuş bir vaziyette. Bir an kapıda durdu. Aşağı da ki öfke nöbeti hala etkisindeydi. Zara'nın odasına yöneldi bu defa. Kapıyı çalmayı dahi unutarak odaya dalınca Zara masa başında bir fotoğrafla yakalandı ve alelacele fotoğrafı sakladı.

BEDAHŞANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin