26.Bölüm

78 28 22
                                    

Operasyon Günü

Murat Kan'ı yakalama günü gelip çatmıştı. Herkes bu operasyon için azami özen göstermiş, gecesini gündüzüne kalmıştı.

Oğuz ve ekibi binaya ulaştıklarında hiçbir hareket gözlemlememişlerdi.

Belki de önceden binaya girmişlerdir diye düşünüyorlardı.

Oğuz, Tarık ve Gözde binaya çok yakın bir yerde gözcülük yapmak için ayrı ayrı yerlere dağılmaya başlamışlardı.

Kısa bir süre sonra Tarık, telsize konuştu.

"Oğuz, biz yerimizi aldık!"

Tarık'ın sesini duyan Oğuz cevap vermekte gecikmedi.

"Anlaşıldı. Özel hareket ekibi geldi mi?"

"Gelmek üzereler diye haber aldım."

Oğuz, Tarık'ın verdiği bilgiye sevinmişti. Özel hareket ekibinin desteği bu görev için oldukça önem arz etmekteydi.

"Onlar gelmeden harekete geçmemeye çalışacağız. Bu işi riske girmeden rahat halletmek istiyorum." diyerek kimsenin zarar görmesini istemediğini açıkça belirtti.

Bu onun açısından bir uyarı olmuştu.

Tarık, Oğuz'un dediklerini anlamış ve kafasındaki ihtimali söylemek için tekrar konuşmaya girdi.

"Anlaşıldı. Peki ama harekete geçmek zorunda kalırsak o zaman ne yapacağız?"

Tarık'ın bu sorusu üzerine Oğuz çok rahat bir cevap verdi.

"O zaman her zaman ki taktikle ilerliyoruz."

Oğuz'un cevabını duyan Tarık'ın yüzünde güller açmıştı. Fakat bu cevabın anlamını bilmeyen Gözde, sormadan edemedi.

"Her zaman ki taktik nedir komiserim?"

Gözde'nin bu sorusunu duyan Tarık hemen lafa girdi.

"Sen yeni geldiğin için bilmezsin. Bizim ani gelişen durumlarda yaptığımız, serbest atılım adını verdiğimiz bir taktiktir ki ben bunu çok severim." diyerek Gözde'ye çömez muamelesi imasını istemeden de olsa yapmış oldu.

Gözde, Tarık'ın dediğini anlamayarak "O ne be?" diyerek tepkisini gösterdi.

Tarık ise Gözde'nin bu tepkisine cevabı gecikmedi. 

" 'O ne be' diyerek küçümsemen hiç hoş değil. İsmi hem havalı hem de sonuç olarak epey etkilidir."

KARANLIĞIN GİZEM'İ Where stories live. Discover now