Pizzeria Boy (TÜRKÇE)

soğan

Yazar/Author: stereoactive
Çeviri: Benbeniyerim
Instagram: miyaov    

Mutfaklardan nefret ederim. Oturma odasının yarısını kaplayan şu muazzam Amerikan mutfaklarını anlamıyorum sonra da öylece pizza sipariş ediyorlar."

-Marina Abramovic

"Merhaba, Güzellik'in Evi. Güzellik konuşuyor."

"Uh... sanırım yanlış numara. Im, özür dilerim hanımefendi..."

"...Logan?"

"AHA! Sensin işte! Joey!"

"Uh... gitmem gerek."

"Ah, hayır gitmiyorsun. Kahrolası hatta kal, yoksa seni öldürürüm."

"Bu senin kişisel cep numaran mı? Ayrıca, ölmeyi tercih ederim."

"Ah, beni bu saçmalıklarla uğraştırma, istesen de istemesen de konuşacağız. Ve numarayı kaydet, sesimi daha çok duyacaksın."

"Yani, içimizi dökmemiz zorunlu?"

"Evet. Kesinlikle."

"Pekala. Numaranı telefonuma kaydediyorum, seni şey söylemek için aradım..."

"Ne, Logan? Ne söylemek için?"

"Seninle konuşmadan duramıyorum, ve kavga ettiğimizi de biliyorum ama, elimde değil."

"Hep bu ilişkideki baygın kalpli kişisin."

"Bunu kabul bile ederim, sadece şunu söyle... eğer benimle konuşmak istemiyorduysan neden pizza salonunu yedi kez aradın? Ve, sadece bir kez konuştun... eğer benimle konuşmak istediysen... şey, neden konuşmadın ?"

"Tam bir ahmaksın, bu çok açık."

"Ahbap, sadece cevap ver."

"Peki, cevabımı mı istiyorsun? Kahretsin seninle konuşamadım çünkü nefesim kesildi, tamam mı? Sesin ne söyleyeceğimi unutturuyor. Elimde değil, şu kavga. Berbat bir şey, anlıyorsun değil mi?"

"Bir de baygın kalpli benim güya..."

"Evet öylesin. Benim de kendime göre anlarım var gerçi."

"Neden böyle davranıyorsun? Neden bana bağırıyorsun? Gerçekten on yedi yaşımda duyu kaybı yaşamak istemiyorum."

"ÇÜNKÜ SENDEN HOŞLANIYORUM, SENİ APTAL! O gün, seni aradığımda, pizza dükkanında olmadığında, çok üzgündüm, daha sonra üzgünlüğüm geçti çünkü tarih sınavımı geçtiğim için beni övgülere boğmanı istemiştim. Çünkü senden, lanet olası bir arkadaştan çok, çok daha fazla hoşlandığımI söylemek için cesaretimi toplamıştım ve sen orada yoktun."

"Ben... ben ne diyeceğimi bilemiyorum."

"O zaman tek kelime etme. Sonra konuşuruz."