Sasuke'nin Küçük Sırı

18.bölüm

Shikamaru nefes nefeseydi, çok yorgundu ama Sasuke'nin hatırı için bir an bile durmadı.

19 yaşında bir çocuğu taşımak ve Naruto'yu gölge hakimiyetini kullanarak sürüklemek oldukça zordur. Cehennem kadar yorucu. Durum farklı olsaydı bunun bir sıkıntı olduğunu söyleyebilirdi. Ancak mevcut durumun ondan her zerresini talep ettiğini biliyordu. Bu grupta hem zihinsel hem de fiziksel olarak düzgün çalışabilen tek kişi o.

Konoha kapılarına ulaştığında, giriş için kapı görevlilerinin yanında durmadı ancak göz kamaştırıcı bir hızla Hokage kulesine doğru koştu. Konoha'ya giderken Sasuke'yi insanların görüş alanından saklamaya çalışıyordu.

Sonunda Hokage kapısını kapıyı çalmadan açtı ve Sasuke'yi güvenli bir şekilde Tsunade'nin masasına bıraktı ve Naruto'yu da jutsu'sundan kurtarmaktan yorulmuş bir şekilde yere çöktü.

Tsunade hemen sandalyeden kalktı. Yüzünde endişe yazılıydı. Hemen Sakura'yı hastanedeki özel kabine çağırdı. Tsunade, Sasuke'yi kollarına aldı ve hastaneye doğru koştu.

Ayrıntılar bekleyebilir. Tsunade, Sakura'nın Sasuke'nin gerçek formunu bilmesine bile aldırış etmedi. Şu anda Tsunade, Sasuke'nin yeniden sağlıklı olmasını istiyor. Bu kadar. Ancak durumuna bakılırsa, Tsunade'nin mümkün olan her şekilde onu hayata döndürmek için çok çalışması gerekiyor. Değerli bir kişinin daha ölmesine izin vermeyecek.

Tsunade hastanenin özel bölümüne ulaştı. Sasuke'yi yatağa yatırıp tüm tüpleri taktı. Aynı anda Sakura da geldi. Tedavi masasında Sasuke'nin kadın versiyonunu görünce şaşırdı. Şaşkın bir bakışla Tsunade'ye baktı.

Tsunade sert bir şekilde, "İlk önceliğiniz onu diriltmek ve tedavi etmek. Diğer ayrıntılar bekleyebilir" dedi.

Sakura onaylayarak başını salladı ve Tsunade'nin CPR ve diğer hayat kurtarıcı acil durum önlemlerini vermeden önce kalp monitörüne bağlı kabloları bağlaması için Sasuke'nin göğsünün etrafındaki giysileri çıkarmaya başladı.

***********

Shikamaru, Hokage'nin ofisinde yorgun bir şekilde yerden kalktı. Arkasına baktığında Naruto'nun uzak bir bakışla pencereye doğru baktığını gördü. Naruto pozisyonundan bir parça bile değişmedi.

Shikamaru, Naruto'nun Konoha'ya dönüş yolunda ara sıra yalanlar ve şakalar hakkında bir şeyler mırıldandığını hatırlayabiliyor. Sasuke'nin boynuna dokunduğunda ama nabzı alamadığında Naruto'nun yüzünde gördüğü şok, yüzündeki ifade yeterince endişe vericiydi. Her ne kadar apaçık ortada olsa da.

Naruto bunca yıldan sonra sadece bu gün için Sasuke'yi kovaladı. Bu Shikamaru için de yürek parçalayıcı bir durum.

Shikamaru Naruto'ya yaklaştı ve adını haykırarak onu sarstı. Ama cevap yoktu. Lanet olsun, gözlerine bile bakmadı. Gözleri sürekli uzak bir bakışı yansıtıyordu. Hala şok halindeydi. Gerçeklikten tamamen kopmuş.

Shikamaru, Naruto'nun ayağa kalkmasına yardım etti ve onu Hokage'nin odasındaki kanepeye sürükledi. Onu yatırdı ve yakınına koyduğu bir battaniyeyle üzerini örttü. Bununla Hokage'nin ofisinden ayrıldı ve evine doğru yürüdü.

2 aylık hamile eşi Temari onu evde bekliyordu. Bu dehşet verici ve yürek parçalayıcı görevden sonra tek istediği Temari'nin kucağına uzanıp karnına dokunmak ve duygularını onunla paylaşmaktır. Çünkü şu anda Naruto'nun durumunu gördükten sonra kendisi de kendini kötü hissediyordu.

Sasuke'nin hırpalanmış vücudunun uçurumun eşiğinde olduğunu gördükten sonra onun yerine Temari'yi hayal etmek istemiyordu. Lanet olsun, depresif bir Naruto, depresif bir Shikamaru'dan çok daha iyidir. Kelimenin tam anlamıyla aklını kaybedecek ve tam bir manyağa dönüşecek. O günün hiç gelmesini istemiyor.