| GÜVEN |

22 10 78
                                    

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

|3. BÖLÜM |

|GÜVEN |

|🔀🔮|
...

" Yer çekimine yenik üstün başın
Bir de hep güzel tınlamış adın, adın
Cebinde bir tek numaran kalmış artık
Herkes için bir tadımlık

   İstanbul seni hapsetmiş
Eski bir banda kaydetmiş
Yüzlerce, binlerce insan, aman Allah
Hep bu şarkıyı söylemiş

   İstanbul seni kaybetmiş
İlaçlayıp berbat etmiş
Davul gibi gerilen derini, aman Allah
Kim bilir kimler inletmiş"

...

Hani, hayatınızda asla ilerlemesin zaman dursun ve ben buna zorunda kalmayayım dediğiniz bir dönem oluyordu ya.

Ben onun tam ortasındaydım

Hala Ege'nin yüzüne bön bön bakıyordum, ne yapacağımı bilmiyordum ve süphelerim vardı. "Sana nasıl güvenebilirim, ya seni o adam gönderdiyse? Bana bunun güvencesini verebilir misin?" Cevap vermedi, hala tepkimi izliyordu.

Ya da seni izliyor?

"Cevap ver bana!" Dedim sinirle. Bu adam fazla ukala olmuştu.

"Veremem. Bu yüzden bunun bir cevabı yok, sadece bil istedim. Bu kadar. Senden bir şey istemiyorum. Ama, cidden merak ediyorum biliyor musun. Neden beklemedin beni? Sana seslenmiştim, ağacın önüne beklmeni istemiştim." Dedi, bir saniyeliğine de olsa gözlerindeki o özlemi gördüm. Ama o kadar iyi saklanmıştı ki, ben yanlış olduğunu düşünmüştüm.

"Ben... Açıklama yapmak istemiyorum." Dedim, açıklama yapmak istememe sebebim ona güvenmemek değildi. Ona güvenmemdi.

"Peki." Dedi ve arkasına dönüp gidecekti ki, bir şey hatırlamış gibi bana döndü. "Seni, Selin bırakır." Dedi ve gitti.

Bilerek kız kardeşinin beni götürmesini istemişti. Bu inceliği karşısında dona kaldım.

Aslında, sepette hala yer var.

"Kapa çeneni sende be artık!" Diye sinirle çıkmıştım.

O sırada arkada bir ses duydum, "Deli olduğunu düşünmeye başlıyorum." Dedi ve arabaya doğru ilerledi.

"Sen? Onun kardeşi olduğuna göre, sende annenle mi kalıyordun?" Dedim merakıma yenik düşüp.

"Ben çok küçüktüm... Pek bir şey hatırlamıyorum." Dedi zorlukla.

"Sabah ki halinden eser yok resmen, bir sorun mu var?" Dedim aslında cevabını bildiğim bir soruyu sorarken.

"Abim, öyle davranmamı istedi. Belki hatırlarsın diye. Mavi, sen gittikten sonra biz de dağıldık. İrem, Neşe, Arın, Aren, Eren, Deniz, herkes. Ama özellikle kim biliyor musun?" Bir eli direksiyondayken, diğer eliyle alnını ovuşturdu. "Ege." Dedi ve soluk bir nefes verdi, "Küçük bir çocuğun, küçük bir kız gidince nasıl bir çöküntü yaşar ki? Çocuktu o daha, Mavi." Dedi, haklı olarak abisini savunuyordu.

LaviniaWhere stories live. Discover now