3 yıl sonra
Burak düğündeki sesten rahatsız olduğunda gözü Oğuz'u aramıştı. Şöyle bir bakındı ama bulunduğu yerde olmadığını görünce binadan ayrılmaya karar verdi. Hızlı adımlarla dışarıya çıkıp Oğuz'u bulmaya karar verdi.
Binanın çıkışına geldiğinde etrafa göz gezidirince Oğuz'u motorunun üstünde sigarasını yakarken görmüştü.
Oğuz için çok endişeliydi Burak.
Murat Kan operasyonundan sonra Oğuz'u hiç görmemiş adeta sırra kadem basmıştı. Bir kaç hafta sonra Asaf müdür Oğuz'un yurt dışı görevi ile görevlendirildiğini ekibe açıklamıştı ama nedeni kimseye söylenmememişti.
"Ne yapıyorsun burada tek başına Oğuz?" diyerek kardeşinin iyi olup olmadığını sormak istemişti.
Lakin iyi olmadığı uzamış saçlarından, sakallarından belli oluyordu.
Oğuz sigarasını içine çekip dumanını üfledikten sonra Burak'a bakıp konuşmaya başlamıştı.
"Sigara içiyorum, sana da vereyim mi?" diyerek gülümsedi.
Burak içinden küfürler etse de sakin olmayı tercih edip "Seni sigaraya başlatan kız şuan nerede?" diye sordu.
Bahsettiği kız Gizem Karanlık'tı.
Oğuz çaresiz bir şekilde başını iki yana sallayıp "Bilmiyorum." dedi.
Burak; Oğuz ve Gizem'in arasındaki aşkın bu kadar büyük olduğunu bilmediği için o olay günü söylediklerinin vicdan azabını çekiyordu.
Çünkü eğer Gizem'in üstüne o kadar gitmeseydi belki de şuan kardeşi mutlu olacaktı.
"Onu bu kadar sevdiğini bilmiyordum kardeşim." diyerek içindeki suçluluk duygusunu açığa çıkartıp özür dilemek istemişti.
Oğuz ise Burak'ın yüzüne bakıp ciddi olup olmadığına bakmak istemişti ve yüzüne baktığında çok ciddi olduğunu gördü.
Burak'ın gözlerindeki pişmanlığı gördü. Lakin pişman olmak için baya geçti. Olan olmuş giden gitmişti.
Oğuz elindeki sigarasını yere atıp "Ben ona öldürdüm be kardeşim, sen neyden bahsediyorsun?" diyerek Burak'a hafif çıkıştı Oğuz.
Burak'ta neden çıkıştığına anlam veremeyerek "O zaman neden ayrıldınız? O olaydan sonra onunla bir ayrıldın bir daha geri gelmedin, gelmeyeceksin sandım ama benim düğünümde geri geldin ve şimdi de Tarığın düğününde geri geliyorsun. Zaten emniyetteki saçmalıkları bahsetmek istemiyorum bile." diyerek Oğuz'a ne kadar kızgın olduğunu, onu ne kadar özlediğini söylüyordu.
