5. Shake it off

64 9 98
                                    


Bu bölüm düz yazıyı hak ediyor
Umarım güzel yazarım ☝🏼🌝

Regulus pov

Balo günün sabahıydı. Akşam balo olacağı için de okul yarı gündü,ben de bu durumu kullanıp dersler biter bitmez odama çekildim.

Ders çalışıp günlüğümü doldurduktan sonra Oscar Wildenin yazdığı De profundis kitabını okudum.
Oscar Wildeyi ve kitaplarını çok severdim benim safe place diyiceğim bi yazardı kendimce.

Hava kararmaya başladığında dışarda olan slytherin erkekleri odalarına geçip hazırlanmaya başlamışlardı, ben de yatağımdan kalkıp hazırlanmaya başladım.

Heyecanlıydım hem de çok ve jamesin bunun ana kaynağı olması biraz garipti bana göre. İki senedir ulaşmak istediği şeyleri şimdi ona azar azar vermeye başlamıştım. Hâlâ korkuyordum 'ya benimle sıkılıp bırakırsa' korkusu beni sarıp sarmalıyordu. Ben annesinin babasının bile ondan sıkıldığı bi çocuk, abisinin evden kaçarken yanına almicağı bi kardeştim.

Olumsuz düşünceleri kafamdan atmak ister gibi kafamı salladıktan sonra gömleğimin de son düğmesini kapatmıştım. Ayakkabılarımı giyip parfümümü sıkmıştım siyah takımın aksine ellerimde ki pastel renklere sahip yarabantları beni zarif gösteriyordu ama çok umrumda değildi.

Ortak salondan da çıkıp zindanların başında jamesin gelmesini beklemiştim
Beni çok bekletmiyiceğini söylemişti umarım öyle olurdu.

Bi iki dakika bekledikten sonra karşımda takım elbiseli yarı mexican oğlanı gördüm. Gerçekten çok yakışıklı olmuştu. Çok mutlu ve kendinden emin gözüküyordu. Ona bu halleri yakışıyordu.

"Gidelim mi? Balonun güzel bi çift görmeye ihtiyacı var." dedi. Bi şey diyemedim kafamı tamam anlamında sallayıp yürümeye başladım.

Balo salonunun kapısında durduk kolunu tutmam için yanıma doğru yaklaştırdı kolunu tutarak salona girdik, merdivenlerden indiğimiz de fark ettim ki herkes bize bakıyor ve fısıldaşıyordu.

Jamesin de bunu fark ettiğini anladım çünkü yanımdan ayrılıp bi sandalye çekip onun üstüne çıkmıştı. Ben dahil herkesin kafası karışıktı ama o bizi kafaya takmıyor gibi gözüküyordu.

Sandalyeye çıktıktan sonra öksürüp boğazını temizledi sanki çok önemli bi duyuru yapıcak gibi bi hali vardı. Ben bunları düşünürken bi anda konuşmaya başladı.

"Sevgili Hogwarts sakinleri! Bu hafta kulağıma bir kaç dedikodu geldi ki bunları daha önce bilmediğimi bilmenizi istiyorum. Dedikodular benimle bi kaç kişinin bi ilişkisi olduğuna dair saçma sapan dedikodulardı. Bugün bu dedikodulara son vermek için bu konuşmayı yapıyorum. Bilmenizi isterim ki benim tek ilişkim olucaksa Regulus Black ile olucaktır!"

Ben ve diğer öğrenciler ağzım açık onu izlerken öğretmenlerden bir kaçı gelip onu sandalyeden indirmişti. O ise sırıtarak yanıma gelip "mutlu musunuz prensim" demişti.
Kafamı sallayıp gülmüştüm. Benim bu uysal hallerime ne o alışıktı ne ben.

Arkadaşlarımızın tek bi masada toplandığını görünce oraya doğru yöneldik abime en uzak kalan yere oturmuştum Pandora bana göz kırpıp gülümsüyordu.
"Ne aşıkmış bu da be" dedi kulağıma doğru fısıldayarak, sus manasında parmağımı dudaklarıma götürdüm.

Biraz daha oturup sohbet ettikten sonra insanlar dans için partnerleriyle birlikte kalkmaya başlamışlardı ben ise gördüğüm her çileği yiyip Jamesin bana doğru yaklaşmaması için dualar ediyordum.

Bu dualarımın karşılık bulmadığını jamesin yavaş yavaş gelişinden anladım "Şansımı zorlamak istemiyorum, beni az çok sevmediğini de biliyorum ama bu benim ilk partnerli balom ve ilk defa seninle dans etmek istiyorum yıdlız çiçeği,bana bu dansı lütfeder misin?"

God's Game 'jegulus Where stories live. Discover now