Mean Boy | taekook

1𝜗𝜚

🍓 Başlangıç tarihi:

1. Giriş

Seul Üniversitesinin kampüsüne girdiğimde çoğu gözün ilgisini çektiğimi biliyordum. Neye baktıklarını da biliyordum. Birçoğu fiziğime, birçoğu yüzüme, birçoğu da giydiğim şeyleri inceliyordu. Bundan asla şikayetçi değildim. Küçüklüğümden beri ilgiye alışıktım. Kol çantamı elime doğru aldım ve içerisinde telefonumu aradım. Yakın arkadaşım Jimin şu an kesin okulda Yoongi ile kampüsün ağaçlarının altında yiyişiyordu. Telefonu bulup açtığımda hızlıca mesaj sekmesine girdim.

Jungkook:
Yine mi Yoongi?

Mesajı attığımda hukuk fakültesi binasına doğru yaklaşmıştım.
Gelen birkaç tane mesaj sesiyle hızlıca telefonumu açtım.

JiminSHİ 🩷:
Evet ama bil bakalım yanımızda kim var? 😃

Gördüğüm mesajla gözlerimi irileştirdim ve hızlıca parmaklarımı klavye de gezdirdim. O olamazdı değil mi?? Şu an ceza hukuku dersini bırakır, oraya koşardım.

Jungkook:
Lütfen tahmin ettiğim kişi olmadığını söyle!! Bay Park'ın dersi var, eğer girmezsem tekrardan o gözlerini belerte belerte bana bakar. 😞

Mesajı attıktan sonra biraz bekledim ama yerimde duramıyordum. Nereye gitmişlerdi? Kampüsün hangi kafesinde veya bahçesinde oturuyorlardı?? Delirecektim. Hızlıca yazdım.

Jungkook:
Jimin.

Tam yazdığım sırada mesaj geldi.

JiminSHİ🩷:
Duramadın iki dakika be.
Sanat fakültesinin oradayız.
Hoseok, Namjoon falan da burada.

Mesajı görüldü bırakıp hızlıca çantama attım ve koşarak hukuk binasından çıktım. Sanki onlar bir yere gidiyormuş gibi yetişmeye çalışır gibi aceleydi hareketlerim. Sanat fakültesi çok uzakta değildi. Biraz koşuşumu yavaşlattım. Taehyung'un beni terli, saçım başım dağılmış görmesini assla istemiyordum. İlk önce sanat fakültesine girdim ve lavaboya ilerledim. Tuvalette dudaklarıma parlatıcı sürüp, saçlarımı düzelttim. Yanımda beni izleyen çocuğuna dil çıkarttım bir ara, beni deli sanmış olabilirdi. Göz devirip gitti. Taehyung beni güzel görmeliydi. Taehyung için süslenir, Taehyung için makyajımı yapardım. Her şey onunla olabilmek içindi. İşlerimi hallettikten sonra binadan çıktım ve çıktığım gibi sanat fakültesinin bahçesinde buldum kendimi. Gözlerim hızlıca Jimin'in parlak pembe kafasını seçmişti. Yavaş adımlarla oraya ilerledim. Jimin beni görünce kafasını Yoongi'nin göğüsünden kaldırmıştı.

"Şuna bakın kimler gelmiş.."

Hoseok, beni görünce sözlerini sırıtarak söylemişti. Taehyung'un arkadaşları arasında nötr olduğum kişilerdendi Hoseok. Sanki utanmışım gibi bir gülümseme sundum onlara. Puflarda oturuyorlardı. Namjoon beni görünce sadece eliyle selam vermişti ve Taehyung'a dönmüştü. Ama benim ilgim tamamen Taehyung'daydı. Gülümsedi, o gülümseyince bende gülümsedim.

"Selam Jungkook, otursana"

Sana da selam aşkım, biriciğim.

İç çektim. Sonrasında cevap vermeyi unuttuğum için afalladım.

"Selam...ben oturmayayım, derse geç kalacağım zaten."

Dersi çoktan ekmiştim ve kesinlikle Dolce & Gabbana pantolonumla oraya oturmazdım. Jimin, Taehyung'un bu söylediğini duyduğunda kıkırdadı. Hatta benim cevabımı duyduğunda bu kahkahaya dönüştü. Ona hızlıca 'kes sürtük' bakışımı attım. Eliyle ağzını kapattı ve Yoongi'ye döndü. Ayakta kalmıştım. Ama Taehyung'u gördükten sonra hiçbiri önemli değildi.