11. bölüm "O burada"

729 84 191
                                    


" Saat 4 ile 9 arası hafta içi 2 gün, hafta sonları ful buradayız "

Edgar bana olması gereken açıklamayı yaparken pekte dinlediğim söylenemezdi. Öylece özlediğim yüze bakıyordum. Üstümde giyilmesi gereken üniforma vardı.

Üniforma işi yeni gelmişti sanki beni bekliyordu. Beyaz bir gömlek ve kırmızı bir kravat vardı. Altımızda ise beyaz bir kumaş pantolon. Ben takmasamda Edgar ve Colette'nin saçında küçük kırmızı, beyaz çizgili fiyonklar vardı.

Edgar bana hala personal odasında neyin ne olduğunu anlatırken daldığımı onun sert sesi ile fark ettim. Koltukta daha düzgün oturdum.

" Duydun mu? "

Dedi Edgar çatık kaşlarla. Onu dinlemediğimi anlamış olamılıydı.

" Evet, tabi duydum "

Edgar bu çocuk olmamış gibi bir bakış atıp elini çantasına attı. Birkaç makyaj malzemesi çıkarıp boş masaya koydu.

" Bunlar ne lan? "

Korkuyla sorunca Edgar bu halimden zevk almış olacak ki sırıttı.

" Bu kafenin bir diğer gerekçesi işte. Makyaj yapmak zorundasın. Daha canlı ve güzel gözükmen gerekiyor müşterilere karşı. "

Tamam bunu bilmiyordum.

Cidden bana bundan ilk defa bahsediliyordu lan!

" Dur dur lan benim bundan haberim yoktu! "

Edgar sinsice daha büyük sırıttı.

" Artık oldu "

Eline fondöten olduğunu düşündüğüm şeyi alıp eline sıktı.

" Yaklaş şimdi "

O elini yüzüme yaklaştırırken tam geri çekilecektim ki teni tenime değince tüm vücuduma bir elektrik şoku yayılmış gibi oldu.

Bana kafa atması haricinde ilk defa yumuşakça temas ediyordu. Kesik bir kaç nefes aldım.

O eline fırça alıp yüzüme makyajı iyice yedirirken bana biraz daha yaklaştı.

Şimdi kokusunu duyabiliyordum.

Edgar eline birkaç şey daha aldı ve büyük fırçayı bırakıp daha küçük bir fırça aldı. Kahve bir tona birkaç kez fırçayı bastırıp paleti masaya koydu.

" Gözünü kapat "

Onu hiç tereddüt etmeden dinleyerek gözümü kapattım. Edgar birkaç saniye öylece dursada elini enseme koydu.

Dur elini niye enseme koydu lan?!

Soğuk eliyle tüm vücut hücrelerim sikişirken yutkundum.

Fırça sonunda göz kapağıma değince anlık bir rahatlamayla nefes verdim.

Bir an öpecek sandım amına koyayım!

Tövbe estağfurullah bende iyice küfür etmeye başladım.

İki gözümede aynı işlemi yapıp geri çekildi. Gözlerimi açıp ona baktım. Ben it gibi kızarmışken onun yüzünde herhangi bir değişiklik yoktu.

Edgar bu sefer eline kırmızı bir ruj alınca kendimi geri çektim.

" Yok yok bu kadar yeter bence! "

Tam ayağa kalkacakken Edgar beni çektiği gibi yerime oturttu.

Bu çocuk ne zamandır bu kadar güçlü lan?

" Her bulduğun fırsatta kaçacaksan hiç cüret etme daha iyi "

Alttan alta bana laf soktuğunu hissederken durumunu kabullenen kurbanlık bir keçi edasıyla yüzümü ona çevirdim.

MASKE // FANGAR \\ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin