5. Bölüm

2.5K 196 100
                                    

Ben artık güzel bir rüya görmüyordum. Sadece karanlık vardı. Gözlerimi açtığım zaman çok mutsuzdum. Ben artık güzel bir rüya görmek istiyordum.
Karanlıktan sıkılmıştım. Karnım açtı ve burnuma çok güzel yemek kokuları geliyordu. Çok açtım bu yemek her neyse daha fazla acıkmama neden olmuştu. Bu yabancı adamın evinde bir çalışan yoktu. Çünkü ben kimseyi görmemiştim. Anlaşılan sevgili katil, güzel yemek yapıyordu. Hemen ayağa kalktım. Koltukta uyumaya alışıktım ve bir yerim tutulmamıştı. Beyefendinin koltukları çok rahattı.

Gelen kokuyu takip ettim ve mutfak olduğunu düşündüğüm yere girdim. İsmini bilmediğim bu yabancı adam tavada biftek kızartıyordu. Allahım canım çok çekmişti.

O kadar dikkatli ve özenli yapıyordu ki. Onu izlerken daldığımın farkında değildim.

Yaprak yeşili gözleri beni buldu. Beni burada beklemediği için ilk önce şaşırdı sonra hemen toparlandı.

"Uyanmışsın."

Yanına doğru gittim ve yavru kedi gibi yemeğe baktım. Elimle karnımı tuttum.

"Bak ben çok acıktım. Yaptığın yemek de çok iştah açıcı duruyor. Hemencecik yemek yiyebilir miyiz?" Diye Sabırsız bir şekilde bunu sordum.
Resmen ağzım sulanmıştı. Beni  gören kırk yıldır yemek yemediğimi düşünür.

Onu duymadığımı bildiği için telefonuna bir şey yazıp bana uzattı.

Umarım beğenirsin hemen masayı hazırlıyorum.

Burnuma başka kokular gelince tavşan gibi etrafımı kokladım.
Fırında kremalı patates vardı.

Allahım bu adam mümbarek biriydi. İnşallah cennete girerdi. Benim yemeklere karşı zaafım vardı.
Yemek benim kırmızı çizgimdi.

"Bu kadar iyi yemek yapan erkek görmemiştim. Sen bir efsane misin?" Hayran olmuş bir şekilde ona bakıyordum.

Kendine gel o bir katil!
Yemek yapıyor benim için en önemli şey bu. Katil olmasını geç.
Ben aç kaldığım zaman kendimde değildim. Şuan bütün mantığımı yitirmiştim.

Yemek yemeği seviyorsun ve yaptığım yemeği yedikten sonra parmaklarını yiyeceksin

"Sen neden bir restoran açmıyorsun? İnsan öldüreceğine yemek yap. Sebzeleri öldürebilirsin..." diye mırıldandım bana hafif bir şekilde gülümsedi ve işine geri döndü.

Kafamı gidip duvara vurmak istiyordum. Adamın yaptığı iş beni ilgilendirmezdi!

Beşamel soslu makarna da yaptım. Sever misin?

"Makarnayı severim ama domates soslu ama o kadar açım ki onu da yerim."

Masayı hazırlarken ona yardım ettim. Masa ne kadar çabuk hazırlanırsa benim açlığım da o kadar çabuk bitecekti. Masa hazır olunca hemen oturdum.

Önümdeki yemeğe baktım ve memnun olmuş bir şekilde gülümsedim.

"Katil olabilirsin ama misafirperverliğini beğendim."

Çatalımla pişmiş biftekten bir parça aldım. Baharatları çok iyi tercih edilmişti.

"Eline sağlık çok güzel olmuş. Bayıldım!" Dedim ve bütün yemeklerden yemeğe başladım.

"Salatayı ne ara yaptın. Eğer katil olmasaydın nikahı sana basardım." Dediğim zaman sevgili katil bir anda donup bana baktı. Bir süre öylece hareketsiz kaldı.

"Şakasına dedim. Öyle kaskatı kesilme. Kendine gel! Çarpıldın mı?"

"Evet!"

Yemekleri çok hızlı yiyordum. Yabancı adam beni izliyordu. Telefonuna bir şey yazdı ve bana uzattı.

sağır kuklaOù les histoires vivent. Découvrez maintenant