1

16 4 0
                                    


Yeni üniversitesinin içindeki yurda giderken arkasındaki valizini sürüdü Jungkook. Dolu elleri yüzünden omuzu ile kapıyı ittirdi ve köşedeki yurt müdürünün küçük ofisinin kapısını çalarak içeriye girdi.

"Merhaba" dedi sırtından kayan çantayı düzeltirken. Derin derin soluklar verdi.

"Birinci sınıf öğrencilerinden misin? Adın nedir?" diye sordu yurt müdürü hala soluklanmaya çalışan Jungkook'a karşı.

Hızlı hızlı başını salladı. "Evet, ismim Jeon Jungkook." dedi gülümseyerek.

Ardından müdür, oturduğu masanın aldındaki çekmeceden birkaç dosya çıkardı. Aylar önce hazırlandığı belli eden dosyaların içerisinden birkaç kağıt çıkardı ve gözlerini 'J' harfinde gezdirdi.

Geçen dakikalar boyunca etrafa göz gezdirdi Jungkook. Korenin soğuk havasına rağmen camdan sızan güneş ışınlarının yerde oluşturduğu küçük gökkuşaklarına karşı gülümsedi. İçerisinde bir masa, bir raf ve karşılıklı bir çift koltuk takımı olan odanın sıcak tonları havaya karşıt içini ısıtırken onu bölen şey müdürün konuşması olmuştu.

"Buldum" dedi, "Jeon Jungkook, kırkiki numara." dedi ayağa kalkıp askılıklara asılı anahtarlara doğru yönelirken. Kırkiki numaranın anahtarını çıkartırken arkası dönük bir biçimde konuşmasını sürdürdü."Oda arkadaşın Kim Taehyung, çabuk uyum sağlarsınız gerçekten iyi biridir." dedi. Yüzünde buradaki öğrencileri iyi tanıdığını belli eden bir ifade vardı.

Anahtarı uzattı. "Hoşgeldin Jungkook, bir ihtiyacın olursa eğer beni bulmaktan çekinme."

"Teşekkür ederim." dedi Jeon hafifçe eğilip selam verirken. Ardından arkasını dönüp kapıdan çıkarken müdürün hafif yüksek seslenişini duydu. "Üst kata çıkınca sağda kalıyor oda."

Kapıyı kapattı. Üst katın merdivenlerinden valizi ile çıkamayacağını farkettiğinde diğer taraftaki asansöre yöneldi.

Asansör istediği katta durduğunda valizini çekerek 'kırkiki' numaraya doğru ilerledi Jungkook. Kolundaki ve sırtındaki çantaları yere bırakıp yurt müdürünün kendisine teslim ettiği anahtar ile kapıyı açtı.

Ağzına kadar açık kapıdan içeriye bakarken yerdeki kıyafetleri toplayan çocukla göz göze geldiler. Taehyung olduğunu düşündüğü çocuk ona mahçupça gülümserken "Selam." dedi, elindekileri dolaba sıkıştırdı ve yanına geldi. Normalde konuşkan taraf olan Jungkook, bu samimiyet karşısında ne yapacağını bilememiş ve oda karşılık olarak gülümseyerek merhaba demişti.

"Yardım edeyim sana." dedi ve kapının önündeki çantaları içeriye aldı. Sonrasında ise kapıyı kapayarak etrafı toplamaya devam etti.

"Bu kadar erken geleceğini tahmin etmemiştim, o yüzden buraları toplamaya vaktim olmadı."

"Biraz buralara alışmam gerektiğini düşündüm." dedi Jungkook etrafı incelerken. Oda fazla büyük değildi fakat küçükte sayılmazdı. Kapının hemen karşısındaki duvarda bir pencere vardı ve o geldiğinde açıktı. İki yatak pencerenin iki köşesine atılmış, yanlarına ikişer tanede komodin eklenmişti. Daha önce üzerine yatıldığını belli eden kırışık yatağın ayak ucunda bir giyinme dolabı ve Taehyung tarafından kendisine ayrılan yatağın karşısında ise yan yana dizilmiş iki tane çalışma masası vardı.

Mobilyaların dışında Taehyung'un kendince astığı tablolara baktı Jungkook. Duvarlarda boş bulunan yerlerde -özellikle Taehyung'un yatağının çevresinde- genel olarak çerçevelenmiş çeşitli kartpostallar belirli bir düzenle dizilmiş, eski grupların posterleri ve Da Vinci'nin Mona Lisa'sından; Van Gogh'un Yıldızlı Gecesi'ne kadar birsürü tablo vardı...

Bütün bu tablolar ve resimler arasında sıkıştığını, içinin ürperdiğini hissetti Jungkook fakat sesini çıkarmadı.

"Taehyung ben bu arada." diye seslendi, Jungkook kendini yatağına atıp sırtını başlığa doğru verirken. İkiside isimlerini zaten biliyordu fakat bozuntuya vermediler.

"Jungkook." diyerek karşılık verdi gülümseyerek.

Dışarıdaki birkaç kutu içeceği kapının yanındaki mini buzdolabına yerleştirdi. "Benim çıkmam gerekiyor şimdi, dolabın diğer tarafını senin için boşalttım, oraya yerleştirebilirsin."

Gülümsedi Jungkook ve teşekkür etti. "Akşam görüşürüz Jungkook" dedi Taehyung kapıyı kapatmadan hemen önce.

"Görüşürüz..." biraz durakladı ve "...sunbae" diyerek karşılık verdi fakat Taehyung'un duyduğundan emin değildi.


Polaroid Love || TaekookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora