Episode 31 - Gitmene İzin Vermem

240 44 19
                                    

ding dong!
ben geldim ve beni sevdiğinizi biliyorum kaçışınız yok :)

🎃

Yüzüme aniden sıçratılan suyla birlikte çığlık attım. Gözlerimi kırpıştırarak kimin yüzüme yine hedef aldığını bulanık gözlerimle çözmeye çalıştım. Ah tabii beni hiç bir zaman şaşırtmayan o kız Shin Ryujin havuzun içinde keyifle bana bakıyordu. Ben havuzun içine girmemiştim sadece kenarda oturmuş ayaklarımı suya sokuyordum.

Kızlar beni elli kez de davet etse kabul etmemiştim havuz çekecek halim yoktu zaten. Hepimiz hazırlıksız geldiğimiz için rastgele mayolar almıştık küçük mağazadan. Yuna ve Lia aynı renkte yani toz pembe mayoları almışlardı. Chaeryeong zebra desenli bir mayo almış Ryujin de mavi siyah şeritli mayo almıştı.

Ben kendim gidip almadığım için Ryujin bana kendisi seçmişti bu kırmızı mayoyu. Diğerlerine göre daha açık olduğundan rahatsız olmuştum bu yüzden Ryujin'i yurda gittiğimde dövme hayalleri kuruyordum. Yine kaşınıyordu.

"Seni suyun içinde boğarım bak." diye tehtit savurdum ona doğru. Bana dil çıkardı ve ardından karşılık verdi hiç durmadan.

"Daha suya giremiyorsun kedicik." dedi alayla. Gözlerimi devirdim beni kışkırtmasına izin vermemem gerekiyordu. Eğer başarırsa havuza atlardım. Sonrasında ise çıkmam onun yüzünden imkansız olurdu.

"Ryujin kaşınma kaşırım." dedim uzun tırnaklarımı göstererek. Ryujin uzun tırnaktan nefret ettiği için bilerek uzatıyordum tırnaklarımı, onunla uğraşması keyifli oluyordu her ne kadar sonunda be zararlı çıksam da.

Chaeryeong büyük balonun üzerine yatmış kollarıyla havuzun diğer ucuna giymek için çırpınıyordu. Lia ve Yuna birbirine yeni evli çiftler gibi su sıçratıp duruyordu. Onlara inanmayan gözlerle bakıyordum çünkü birazdan ben bunları tanımıyorum diyerek kaçacak gibi hissediyordum.

Ryujin kafama küçük havuz topundan atmasıyla sinirlendim ve terliğimi çıkardım. Diğer üyeler gayet hoş eğlenirlerken bizim ikimizin bu kedi köpek tartışması dışarıdan görene kahkaha attırırdı.

Terliği kaldırıp kafasına isabet aldım, isabet alma konusunda bile beceriksiz olduğumu attığım terliğin havuz görevlisine geldiğinde fark ettim. Ryujin kahkahaların arasında boğulma tehlikesi geçirirken ben adama bakarak özür maiyetinde eğilip duruyordum.

Bir insan her zamanda şansız olamaz ki ama!

Gidip bir sandalyeye oturacağım anda Yuna ve Ryujin havuzdan çıkıp peşimden geldiler. Yaklaşmakta olan tehlikeyi fark etmiştim ama geç kalmıştım. Ryujin koltuk altlarımdan Yuna da ayak bileklerimden kavrayıp beni havaya kaldırdılar.

"Lan bak hayır, beni eğer oraya atarsanız sizin burnunuzdan fitil fitil getiririm. Sakın nolur ya!" diye bağırdım çığlık çığlığa. Havuza gelen diğer insanlar adam kesiyorlarmış gibi bağırdığım için bizim olduğumuz tarafa bakmışlardı. Kollarımı Ryujin'den kurtarmaya çalıştım.

"Unnie üç, iki-" Yuna geriye doğru saymaya başlamasıyla çığlıklarım daha da artmıştı. Ryujin haince sırıttı Yuna'ya ve kız sözünü daha tamamlamadan beni havuza doğru savurdu. Bir anlık onlardan kopmamla boğazım yırtılana kadar bağırmıştım.

Suyun içine gömülürken gözlerimi açık tutmaya çalışsam da olmamıştı. Gözlerimi anlık yanma hissiyle kapatmıştım aynı zamanda dudaklarımı birbirine kenetlemiştim. Bedenim ağır olduğundan havuzun zeminiyle buluşmuştum en nihayetinde. 

Gözlerimi zorlukla açtım ve etrafıma baktım havuzun zemini ışıklarla aydınlatıldığı için şanslıydım buradan bakınca havuzda ne kadar insan var görebiliyordum. Ryujin ve Yuna da havuza girmişlerdi. Nefessiz kaldığımı hissedene dek burada kalmaya devam ettim. Ta ki bana yaklaşmakta olan bedeni görene dek. Beden beni kolumdan yakalamış yukarı çekmişti.

Debut ٭ RyejiWhere stories live. Discover now