Ufacık bir sürprizzzz ❤️
Abimin Arkadaşı temalı kurgu isteyenlerle aklıma düşen kurtla birlikte geldik ❤️
Başladığımız tarihi buraya bırakalım mı? ^^
Pandora
TANITIM
"Ne?!"
Bağırışım yaşadığımız korunun ıssızlığında kaybolup giderken gözleri kısık bir şekilde bakıyordu Kartal Abi. Nefes nefese kalmıştım. Gecenin bu saatinde birkaç metre ötemizde ailelerimiz bir düğünde eğlenirken peşimden geleceğine bile bile koruluğa koşmak kesinlikle mantıklı değildi. Aslında benim için sıradan hayatı olan, sıradan bir kızın yapabileceği en son şey bile değildi. Bir de tüm bu sessizliğin içinde avaz avaz bağırmam vardı. Onu da es geçemezdim. Ben böyle bir kız değildim. Böyle bir yapım yoktu benim hiçbir zaman olmamıştı da ama şu anda çıldırmanın eşiğindeydim. Kartal Abi ülkeye dönüp de eve geri geldiğinden beri iyi değildim, normal değildim, kendimde mi? Hiç değildim!
İlk aşkımdı ama bilmiyordu. Bilmediği çok şey vardı ve bilmediği bu çok şeyin içinde en beteri beni sahiplenip, kıskandığı zaman deli gibi çarptığını bilmediği aptal kalbimdi!
"Mehir, nereye gidiyorsun?"
Adım sesleri yaklaşıyordu. Korkuyor muydum? Evet! Kocaman bir EVET! Deli gibi korkuyordum. Hem de çok korkuyordum. Gözlerime baktığında aşkımı anlayacak diye aklım çıkıyordu. Bilmeden ağzımdan itiraf kaçacak da bir daha nefes aldığım gözlerini göremeyeceğim diye aklım çıkıyordu! Bunu gözlerine baka baka söyleyemediğim için içten içe ölüyor olsam da kafayı yemek üzereydim!
"Sana ne?"
Hırsla bağırdım. Kafamın içinde hiç susmayan şarkılardan biri çalıyordu. Belki de beni unutmak yerine, son bir şans verip dokun güzel tenime diyordu kafamda ki Anıl Emre Daldal'a ait ses. Asosyal bir insanın dünyasında ona yol gösteren dostları değil ona şekil veren şarkıları oluyordu. Benim de vardı. Hayatıma, nefesime kadar şekil veren şarkılarım vardı.
"Ne demek sana ne?"
Kolumdan tutup kendine çektiği an bir şimşek çaktı ve yağmur şiddetli bir gök gürültüsünün peşinden yağmaya başladı. Babamın sabah annemle konuşmasında söylediği, 'bu akşam fırtına çıkacak sanırım dizlerim ağıyor bizimkilere diyelim de içeriye de hemen taşıyabileceğimiz şekilde ayarlayalım masaları' sözleri zihnimde vuku buldu tenime vuran yağmur taneleriyle eş zamanlı. Romatizması olduğu için yağmur zamanlarında ağrımasından karar veriyordu fırtınaya ya da yağmura bu zamana kadar hiç şaşırdığını da görmemiştim.
Birden bastırarak bizi sırılsıklam eden tanelerle kafamı önce gökyüzüne kaldırdım ardından da yeniden Kartal Abi'ye çevirdim.
"Sana ne demek, seni ilgilendirmediğini söylemek işte!"
Tenimi yakan soğuk damlaları söndürecek kadar yakan bir tutuşu vardı ve Kartal Abi bunun farkında bile değildi. Kolumu çekmek için hamle yaptığım anda beni kendisine çekti. Kolumu sıkan elini belime sardığında gözlerinde ki öfkeli bakışı çok net bir şekilde görüyordum. Masmaviydi gözleri ama gecenin karanlığına o kadar güzel uyum sağlıyordu ki. İçinde eşsiz parıltılar saklayan dipsiz bir kuyu gibiydi bakışları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pandora +18 (DÜZENLENECEK)
Teen FictionBen deliyim. Evet, ben kesinlikle katıksız, tescilli bir deliyim. Tamam ben deliyim ama o da akıllı değil. Biz ikimiz kusursuz bir kaostuk. Dalgalandık, durulduk, yandık, yıkıldık ve sonunda kül olduk. O benim varoluşum değildi, yok oluşumdu. İtira...