Masky x Reader

Acı

Uyarı: Küfür içeren dil ve şiddet temaları.

***

Bu gece uyuyamayacağını bile bile aptalca bir şov izleyerek oturma odasında kalmıştın. Bugün ve dün tüm gün uyumuş ve şimdi tamamen uyanıksın.

L.J ve diğerleri ayrıldığı için kalktın ve koltuğa geçtin. Artık oturma odasında sadece Masky, Ben, Hoddie ve sen vardınız. Masky'nin günün her saniyesinde seni rahatsız etmemesi tuhaf hissettiriyordu, ama en azından kavgalarla ilgilenmek zorunda değildin.

Hoodie birkaç dakika önce hepinize katıldı, Masky de ona katılarak koltuğa oturdu. Ben koltukta uzanmak istediğine karar verdi, bu yüzden başını zorla kucağına koydu ve geri kalan vücudunu diğer iki adama yatırdı. Masky bundan şikayet ediyordu ve Hoodie sadece görmezden geldi, sen de öyle.

Ben bir korku filmi için kanalı değiştirmişti ve siz aptalca şovu izliyordunuz. Birisi size baktığını hissederek ürperdiniz, ancak etrafınıza baktığınızda kimse size dönük değildi.

Dikkatinizi tekrar televizyona çevirdiniz ve birdenbire birinin ellerinin boynunuzun etrafına dolandığını hissettiniz. "Ne sikim oluyor lan?" diye bağırdınız ve yukarıya doğru baktığınızda Jeff'i gördünüz. Herkes şok olmuştu ve nasıl tepki vereceklerini bilmiyorlardı. "Merhaba tatlım" dedi Jeff, boynunuzu kavramayı hafifletirken sırıttı. Beyaz tenli adama homurdandın.

" Onu rahat bırak." diyen Hoodie'nin dediğini duydun ve ona baktın.

Jeff güldü. "Ne? Ona mı âşıksın?"

Duraksadı ve arkandan yanaklarını sıktı, yüzünü omzunun üzerinden uzattı ve uzun saçlarının boynunu okşadığını hissettin. Hoodie karanlık bir kahkaha attı ve odanın havası soğudu. "Komik Jeffery, bizim gibi insanların aşk gibi duyguları hissedebileceğini mi düşünüyorsun? Bu zavallıca."

Jeff hırladı ve seni bıraktı ve Ben ayağa kalktı. "Az önce bana ne dedin? Onun gibi pislikleri savunmayı bırak! Burada zavallı olan o."

Kucağınıza baktınız, molanız bitti. Ne acı. Jeff daha sonra sana baktı ve sen tepki veremeden eğilip bacaklarını tuttup sıkmaya ovuşturmaya başladı ve konuştu.

"İşim bitmeden evcil hayvanımı öldürdün, o yüzden şimdi senin işini bitirmem gerekiyor." Baştan çıkarıcı bir şekilde söyledi.

"Kesinlikle dünyadaki son erkek bile olsan seninle sikişmem" diye homurdandın.

Jeff yukarıdan eğildi ve sırıttı. Ben ve Hoodie'nin Jeff'e bağırdığını duyarken onu üzerinden uzaklaştırmaya çalıştın.

Birdenbire Jeff senden uzaklaştırıldı ve cam kahve masasının üzerine düştü ve sırtının altında kırıldı cam masa.

Orada Masky (aşkım kocacım) duruyordu.

" Onu koruyorsun ha? Kıskandın mı?" Jeff, sesinde kibirle dedi.

"Hayır. Oyuncağımı çalıyorsun, piç kurusu."

Masky yanından geçip yürüdü ve Jeff'in karnına bastırdı, Hoodie ise Masky'nin omzunu tuttu.

"Bırak onu, Masky." Sen ayağa kalktın ve üzerini düzelttin.

Bu saçmalığa vakit ayıracak vaktin yoktu, Jeff'in sözlerine inanıp inanmaman önemli değildi.

Erkeklerin birbirlerine bağırdığını duyarak merdivenlere çıktınız. Gözlerinden akan yaşları silerek, gözyaşlarının dökülmesine izin vermedin ve odanızın kapısını açtınız.

Soğuk, karanlık odanıza adım attınız ve kapıyı kapatmak üzereyken biri ayağıyla durdurdu.

(AŞKIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIM)

Şaşkınlıkla döndünüz ve Masky'ye baktınız, ellerinizi tutarak içeri girdi ve kapıyı sağ ayağıyla kapattı. Ellerinizi sıkıca kavradığını hissettiniz ve gözlerinize baktı.

O kadar yakındı ki nefesini duyabiliyor ve onun, tahmin ettiğiniz gibi, mavi olduğunu varsaydığınız gözlerini kaplayan şeffaf, siyah kumaştan içeri bakabiliyordunuz. "M-Masky ne yapıyorsun?" dediniz, kekelemekten kendinize küfür ederek.

"Senden nefret ediyorum." Vay canına, tamam, bu oldukça açık bir ifadeydi. Ona devam etmesine izin verdiniz.

"Senden nefret ediyorum ve acı çekmeni istiyorum ama Jeff'ten daha da çok nefret ediyorum." ellerinizi o kadar sıkı tutmaya başlamıştı ki morardığını hissettiniz.

"Masky anlamıyorum" cevabın üzerine içini çekti ve başını omzuna koydu. Saçlarının yanaklarınızı gıdıkladığını hissettiniz.

Ne yapıyordu? Ne istiyordu? Devam ettin. "Benim acı çekmemi istiyorsun, değil mi?" Cevap vermedi, ama ellerinizi kavramasının tamamen gevşediğini hissettiniz. Tereddüt etmeden elinizi kaldırdınız ve onun kahverengi saçlarına dokunmaya başladınız.

Onun sertliğini iliklerinize kadar hissediyordunuz. "Beni tamamen deli ediyorsun, tam olarak planın bu mu?" Sadece başını salladı, sizi bıraktı, elinizi başından çekmenizi ve sizi kendinden uzaklaştırmasını zorladı.

Kalbin, bilinmeyen nedenlerle seni uzaklaştırdığında acıdı. Ona doğru gidebilme gücü hissi vardı, ancak bir şey söylemeden önce sırtı sana dönük şekilde dışarı çıktı.

Başını yana çevirdi ve gözlerini senin üzerinde gezdirdi, sonra tamamen dışarı çıkıp kapını sertçe kapattı. Olaylardan dolayı ağzın açık kalmıştı. Senin neyin yanlıştı ki?

Onunla neyin yanlış olduğunu anlamak mümkün mü? Morarmış ellerine baktın ve yatağına uzandın.

Kendini (f/c) battaniyelerinle örttün ve başını yastığa koydun. Tavana bakarak ellerini ovuşturmaya devam ettin. Gözlerini kapattın, ancak zihnin olayları tekrar tekrar düşündüğü için uyuyamadın.

??????pov

Tavana bakarak düşünüyorum. Ne yaptım? Ve neden yaptım? Jeff'in ona dokunma şeklini, Hoodie'nin onu savunma çabasını ve onun peşinden koşma şeklimi sevmedim. Ona zarar vermek istedim ama kendimi tutamadım, sanki bedenim beynimden ayrıldı. Onu tutup başımı omzuna koyduğum nedeni anlamıyordum.

Onun kokusunu alabiliyordum, ellerindeki sıcaklığı hissedebiliyordum ve kaba dokunuşum altında yumuşak teninin ezildiğini hissedebiliyordum. Ondan o kadar çok nefret ediyorum ki, gerçekten acı veriyordu. Boğazım düğümlenmiş gibi hissediyordum, boğuluyordum. Tiksindirici gözlerine baktığımda, parıldadıklarını gördüm. Belki ağlamaya başlamıştı, bu güzel bir manzara olmaz mıydı? İç geçirdim ve gözlerimi kapattım, (h/c) saçlı kadını düşünerek.