Teacher's pet• hyunin

|Ω⁸|(M)

⚠️Dikkat⚠️
Bu bölüm smut içermektedir.
____________________

Hyunjin,elleri ile Jeongin'in bileklerini tutmuş başının üzerine sabitlemiş bir şekilde ona bakıyordu. Karşısındaki kormuş oğlana kıyasla sırıtarak konuştu.

"Minho ile aranda ne var?" Hyunjin direkt söylediği şey Jeongin'in alfalamasına sebep olurken Hyunjin sırıtışını daha da genişletti.

"Ben ve Minho... Biz onunla s-sevgiliyiz.." Hyunjin bu duyduğundan sonra ellerindeki bilekleri sert bir şekilde sıkınca bu Jeongin'in inlemesine sebep oldu. Bu ufak inleme bile Hyunjin'i baştan çıkartırken,Jeongin ise bu evden sağ çıkmayı istiyordu.

"Güzellikle soruyorum Jeongin. Lee Minho ile aranızda ne var?" Hyunjin dişlerini sıkarak bastıra bastıra söylediği cümleler,Jeongin'in titremesine sebep oluyordu.

"Sevgiliniz dedim ya." Jeongin,titrek ama düz bir sesle konuşurken Hyunjin hızlı bir hareketle Jeongin'i tutup,arkalarındaki yatağa doğru yasladıp hafiften Jeongin'in üstüne çıktı.

"Yang Jeongin! Lee Minho ile aranızda ne var!?" Jeongin üstündeki sinirli olduğu belli bedene korkarak bakıyordu. Hyunjin herşeyi bilmesine rağmen asıl olayı Jeongin'den duymak istiyordu.

"Minho ile sevgil-"  Hyunjin yine aynı cümleleri duymamak için,parmakları ile altındaki bedenin penisinin ucunu sıktı. Bunun üzerine Jeongin boğuk bir ineleme bahşetti.

Jeongin, bir an evvel buradan gitmek istiyordu. Düne kadar ona iyi davranan ama bir günde sertleşen bu kendisine takıntılı insanı yanında istemiyordu. Korkuyordu,tırsıyordu ama en derinden hissetiği şey ise iğrentiydi. Karşısındaki bedeni eş geç,kendisinden bile iğreniyordu şu an. Nefret ediyordu kendisinden. Ne Minho'nun ne okuldaki sadece bedenini sikmek için onunla arkadaş olup sonra daha fazlasını isteyecek kişiler ne de Hyunjin'in yüzünü görmek istemiyordu.

"Bir takım şeyler duydum Jeongin... Senden uzak durmam için Minho ile sevgili olmuşsun,hm?" Hyunjin bunu söylerken yakasındaki kravatı çıkarıyordu. Jeongin, bunu duyunca kulaklarında ve bedeninde bir yanma hissetti. Saf korkuydu bu.

"Bu gece biraz uzun olacak Jeongin." Hyunjin cümlesini bitirir bitirmez ellerini Jeongin'in t-shirtinin içinden ellerini sokarak t-shirti sıyırıp bir koşeye attı. Jeongin daha ne olduğunu anlamadan Hyunjin elindeki kravatla Jeongin'in bileklerini bağladı. Kalan kravatı da yarak başlığına bağladıktan sonra Jeongin'in ağlamaklı sesinden konuştuklarını anlamaya çalışıyordu.

"Hyunjin... Lütfen... Beni bırak... Hyunjin! Bırak beni,bana dokunma... Sana yalvarırım..." Jeongin ağlaya ağlaya nefes nefese konuşması ve konuştukları, Hyunjin'in gram umrunda değildi. Hyunjin hızlıca kendi t-shirtini çıkardıktan sonra Jeongin'in kasıkalarının üzerine oturdu.

Hyunjin tam Jeongin'in ağlamaktan pembeleşmiş dudaklarına kapanacakken fısıldadı Jeongin.

"Senden nefret ediyorum..."

"Seni çok seviyorum..."

Hyunjin ise Jeongin'in dediğine ters bir cevap verdikten sonra dudaklarına kapandı. Hyunjin dudaklarının arasındaki dudakları şehvetle öperken,onun aksine dudaklarının arasındaki dudaklar hiç kıpırdamıyordu.

Bunun üzerine Hyunjin,öptüğü dudakları uyarırcasına ısırdı.
Jeongin uyarıyı anlamış olacak ki o da yavaşça öpüşlere karşılık verdi.
Öpüşler ilerlerken,Jeongin'in içindeki kusma hissi de ilerliyordu.

Hyunjin dudaklarını gencin boynuna bastırdığında aynı zamanda dişlerini de batırdı. Jeongin her saniye inlerken her seniye de yok olmak istiyordu. Hyunjin,Jeongin'in boynunu ısırdığı yerleri öperek tekrar dudaklarına geldi.