6) iddia

161 23 73
                                    

Chris'in okula gelişinin üzerinden bir hafta geçmişti. Ve Jisung'la ikisi bu sürede epey yakın olmuşlardı. Yedikleri, içtikleri birbirinden ayrı olmuyordu.

Jisung ve Chris okulun yemekhanesinde bir masaya oturmuş, konuşuyorlardı.

"Senin okula gelmene gerçekten çok sevindim. Sonunda bir arkadaşım olmuş oldu. Sayende çok çok çok mutluyum Chris." dedi Jisung heyecanla minik ellerini çırparak.

"Sen mutluysan ben de mutluyum." dedi Chris, Jisung'un tatlı hareketini taklit ederek.

Jisung, yemeğini yerken yemeğin salçasını dudağının kenarına bulaştırmıştı. Bu yüzden şu anda çok tatlı, masum, güzel ve komik bir manzara oluşmuştu Chris'in gözünde.

Chris, ona gülümseyerek baktı ve eline bir peçete alıp Jisung'un dudağının kenarındaki salçayı sildi. Jisung, ne olduğunu anlamamış bir şekilde Chris'e bakıyordu.

"Yemek yerken dudağının kenarına salça bulaştırmışsın da onu sildim." dedi Chris gülümsemesini hiç soldurmadan.

Jisung, Chris'in cevabına kafa sallamakla yetinerek yemeğine devam etti.

Tüm olanları baştan sona izlemiş olan Minho, bakışlarını Chris'in üstüne yöneltmişti. Ve başından beri Minho'nun onları izlediğini bilen Chris de Minho'ya. Birbirlerine olan sert bakışları sebebiyle gergin bir ortam oluşmuştu yemekhanede. Ve bunun farkında olmayan tek kişi Jisung'tu.

Chris yemeğini bitirir bitirmez masadan kalktı. "Jisung, ben bir tuvalete gidip geliyorum. İstersen sınıfa çık."

Ağzı yemekle dolu olduğundan yanakları şişmiş, belirginleşmiş ve bu hâliyle oldukça sincaba benzeyen Jisung, elleriyle Chris'e onay verdiğini belirtti.

Chris, yemekhaneden Minho'ya "gel" işareti vererek çıktıktan sonra okulun arka bahçesine ilerlemeye başladı. Minho da bu işareti görmüş, arkasından geliyordu.

Minho, Chris'in ardından arka bahçeye vardığında voleybol filesinin yanında olan Chris'e yaklaşıp konuşmaya başladı. "Jisung'tan uzak dur."

"Durmazsam ne olur?" dedi Chris, Minho'ya kafa tutarcasına.

"Başına kötü olaylar gelebilir ve bundan ben sorunlu olmam." dedi Minho tehditkâr bir sesle.

Chris ensesini kaşıdı. "Üzgünüm. Ama artık istesem de ondan uzak duramam."

"Niyeymiş o?" diye sordu Minho merakla.

"Çünkü ondan hoşlanıyorum." dedi Chris kendinden emin bir şekilde.

"Ne demek ondan hoşlanıyorum?" dedi Minho, Chris'in dediklerine inanamayarak.

Chris, Minho'ya doğru bir adım attı ve aralarındaki mesafeyi azaltıp kulağına eğildi. "Bir iddiaya girelim demek. Jisung'u kendine aşık eden kazanır."

Chris, geriye çekilerek serçe parmağını uzattı Minho'ya. Minho, serçe parmağını Chris'in serçe parmağıyla buluşturarak iddiayı kabul etti. "Kabul ediyorum. Fakat bir şartım var. Kaybeden kişi, Jisung'u sevmeyi bırakacak."

İkisi de bu iddiaya girerken kulak misafiri olan Han Jisung'tan bihaberdi.

don't let me love you - minsungWhere stories live. Discover now