-7-

57 10 40
                                    



Helloooo aşklarım ben geldim nasılsınız??

Biliyorum ki sizi çok boş bıraktım ama düzelecek şu aralar sağlığım çok sıkıntı da o yüzden biraz böyle oldu ama toplarım 🩵


7.bölüm.

Jimin's perspex

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Jimin's perspex

Yoğun giden tempolu bir dans artı ses eğitimin in olduğu günün ardından eve geldiğimde yorgunluktan bitap düşmüş bir haldeydim,Kapıyı çalmama rağmen açan olmamıştı binlerce sövgü ile anahtarı çantamdan çıkarıp deliğe sokup yavaşça açtım.  Evde kimsecikler  yoktu,ışıklar yanmıyor, en ufak bir tıkırtı sesi bile gelmiyordu normal şartlarda kapı sesini duyan Bam ve Yeontan koşarak kapıya gelip beni  üzerime atlayarak karşılar, orada 10 dk onlarla oynar sonrasında evin içine rahat bir şekilde geçebilirdim fakat bugün tüm günlerden farklı giden bir gündü.Geniş camekanın ardından odanın olası  karanlığına  yansıyan ay ışığı bütün odayı aydınlatıyordu.

Kocaman sessizlik zihnimi dinleyecek bir evreye getirmişti beni,hızla odama çıkıp eklemlerime iyi gelecek sıcak bir küvet için suyu açtım,içine ne kadar güzel kokan top varsa attım.Su dolarken odama gidip dolabın karşısına bağdaş kurup oturdum.Başımı dzime yaslayıp bakışlarımı yukarı çevirdiğimde orada rafta göz göze geldiğim şişeye  bakıp gülümseyerek önüme döndüm. Duştan çıkınca giyeceğim her şeyi bir bir oturduğum yerden çıkarıp bacağıma, koyarken  aynaya baktığımda küçük ama sevimli bir not kağıdı vardı.




"minniiieee anneme gidiyoruz Daegu'ya çok yoğun olduğunu bildiğimiz için sana böyle bir teklifle gelmedik... Seni çok seviyoruz alkolü çok kaçırma.

" TaeKook"



Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle telefonumu çıkardım ve notun resmini çektim. Telefondan ulaşmak varken neden not değil mi?

Tam olarak  öyle değil işte,9 sene kadar uzun bir zamandır birbirimizin hayatındayız ve hayatımızın nostaljisinin küçük mektuplar bırakmaktan geçtiğine inanırız  ve bunu da hayatımızda çok önemli olmayan durumlar olmadığı sürece  benimsedik  ve rutin haline getirdik. O yüzden önemli olaylar olmadığı sürece birbirimize hep bu şekilde küçük mektuplar bırakmaya başladık.Oturduğum yerden kalkıp elimdeki kıyafetleri yatağa bırakarak çantama yöneldim, Çantadan çıkardığım minik sakız paketinin içinden çıkan kaygan kırmızı hapların iki tanesini dilim üzerine koyup, yuvarladım. Dilimle dişim arasında kayan haplar ağzımda vişneli bir tat bıraktıkça yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Cebimden çıkardığım telefondan Mesaj bölümüne girip parmaklarımı klavye üzerinde hızlıca kaydırıp telefonu da yatağıma fırlattım.

"Naomi Babe.

- Vişneleri sevdim...


Kafamı uzatıp hala dolmayan küvetin dolma süresini hesaplayıp kendime bir kadeh kırmızı şarap doldurmak için dolaba yöneldim.Rafta duran kocaman şarap kadehlerinden birini alıp ada tezgaha yöneldim,çekmeceyi kendime doğru çektiğimde hemen ilk gözde bulunan trbüşonla dolaptan henüz çıkardığım kırmızı şarapın mantar tıpasını açtım. Kocaman kadehe şaraptan bir yudum koyup önce tadına baktım,Şarabın ağzımın içinden geçen akışkan ve kadifemsi yapısıyla mest olduktan sonra kadehimi ağzına kısmına  1 parmak kalacak kadar doldurdum.Bu oran yorucu ve düşünceli bir gün geçirdiğim anlamına gelmekteydi benim için ,nitekim öyle de oldu. Şarap şişesini tekrar kapatıp dolabın kapağına yerleştirdim, yavaş adımlarla merdivenleri çıkıp odama yöneldiğimde odayı attığım toplardan kaynaklı misk bir koku kaplamıştı kadehimi aynanın önüne bırakıp üzerimdekilerden kurtulur kurtulmaz tekrar kadehimi de alıp sıcak küvetteki yerime kuruldum.Sıcak su tenime değidiği gibi kaslarım rahatlamaya başlamışken dizlerimi kendime çekip
yere kadar uzanan camımdan banyoma vuran ay ışığı eşliğinde görkemli Seul'ü izlemeye daldım.






Like Crazy |YOONMİN|Where stories live. Discover now