33. Bölüm

227 18 22
                                    

"Ben geldim." Dedim uzatarak.

"Hoş geldin." Dedim benim gibi.

"Bu ne?" Dedim şok içerisinde, Mirza'nın İstanbul'da ki motosikletinden daha iyi bir motor vardı karşımda.

"Motorumuz." Dedi Mirza, kaskımı alıp yanıma geldi.

"Bu çok iyi." Dedim o kaskını takarken.

"Çok beğendiysen ehliyetini aldığında senin olabilir "

"Hayır tabiki Mirza. Bu kadar pahalı şeyleri bana hediye etmeye çalışmasan mı?" Dedim çünkü şu an sadece sevgiliyiz ve birbirimize bu kadar pahalı şeyleri birbirimize hediye etmemiz şu anlık hoş olmazdı.

"Peki, pahalı olmayan bir hediyeyi kabul edebilirsin. Tabi ehliyetini aldığında." Dedi gülerek. Mirza'ya gülüp motorun üzerinden onun kaskını aldım.

"Pahalı olmayan motor mu var?"

"Milyonluk olmayan motorlar var ya gülüm." Dedi ikimizi de kandırmaya çalışıyordu.

"Milyonluk almayıp 999 bin TL'lik bir motor alırsın kesin." Deyip kaskını taktığımda elimden tutup motorun önüne getirdi.

"Kötü fikir değilmiş ama ağır bir motoru hemen taşıyamazsın."

"Niye pahalı olmayan motorlar hafif mi oluyor?"

"Öyle bir şey demedim gülüm ama bir bu motorun ağırlığına bak birde diğerini hatırla." Dedi motoru gidonundan tutup ayaklığı yerden kestim ama biraz zorlanmıştım. Bu motor diğerinden ağırdı.

"Ağırmış."

"Öyle gülüm." Dedi motora binip elini bana uzattığında elini tutup motora bindim.

"Nereye gideceğiz?" Dedim, yerimde iyice yerleşip kollarımı beline sardım. Mirza da motoru çalıştırıp sürmeye başladı.

"Nereye gidelim istersin?"

"Sakin bir yere gidebiliriz."

"Parka mı?"

"Çay içmeye gidelim mi?" Dedim, Dicle bizim için çay getirdiğinde Zehra teyze bizi aşağı indirmişti. Bende utandığım için onların içinde çay içememiştim.

"Olur gidelim."

"O zaman çay bahçesine gidiyoruz."

"Tamam." Dedim neşeyle. Mirza'nın belinde bir şey vardı. Hissediyordum yapısından dolayı silah olduğunu düşünüyordum ama Mirza neden silahla gezsin?

"Arka cebinde telefon mu var?" Dedim direkt sormak istemiyordum.

"Hayır, niye?"

"Bel kısmında bir şey var."

"Tabanca." Dedi, bunu zaten biliyordum.

"Neden yanında?" Dedim, tabancası olmasını garipsememiştim, çünkü babam ve Demirkan abiminde vardı.

"Ortalık sakinleşmedi daha o yüzden."

"Derken?"

"Gülüm, ben burdan kaçarken ardımda pek çok düşman bıraktım." Onu öldürmek isteyecek kadar kinli insanlar mı vardı?

CânfezâWhere stories live. Discover now