11) durmayı aklından bile geçirme

143 19 44
                                    

Minho ve Jisung, dersin bitişinde kalemlerini toplamışlar; A sınıfına ilerliyorlardı. Kalemlerini yan yana olan iki sıraya bıraktıktan sonra Minho, elini Jisung'un bileğine yerleştirerek onları öğrenci dolmaya başlayan sınıftan çıkarttı ve erkekler tuvaletine götürdü.

Kapıdan içeri girdikten sonra Jisung'un bileğindeki elini hiç gevşetmeden bir kabine girdi. Kapıyı kilitleyip bir elini Jisung'un çenesine yerleştirdi. Kolunu Jisung'un beline dolayıp Jisung'un dudaklarına yapıştı. Sakince Jisung'un alt dudağını dudakları arasına alıyor, emiyor ve öpüyordu. Jisung'un alt dudağını ısırdı ve Jisung'un dudaklarının arasından boğuk bir inleme çıkmasını sağlayarak aynısını üst dudağına yapmaya başladı.

Ardından geri çekilip dudaklarını yaladı. "Ben gidiyorum. İyi şanslar bebeğim." Şu anda Minho, Jisung'u ne hâle getirdiğinin farkında değildi.

Minho kabinden çıkmak için harekete geçtiğinde Jisung, onun kolunu tuttu ve istekle dolup taşan bakışlarını Minho'nun üzerine çıkardı. O anda anlamıştı Minho, Jisung'un onun tek bir öpücüğüyle ne kadar etkilendiğini.

"Hiçbir yere gitmiyorsun Lee Minho." diye fısıldadı Jisung Minho'nun kulağına yaklaşarak.

Minho, gördüğü etkileyici yüzle Jisung'un duyabileceği kadar yüksek bir sesle bir küfür savurdu. "Siktir! Çok fena azdım."

Jisung, klozetin kapağını kapattı ve Minho'ya oturması için işaret verdi. "Geç şuraya." Minho, her ne kadar belli etmek istemese de Jisung'un verdiği emirlerle penisinin pantolonunu daha da zorladığını hissediyordu.

Minho'nun klozetin kapağına oturmasıyla Jisung'u kucağında bulması bir oldu. Jisung, ellerini Minho'nun ensesine yerleştirdi ve dudaklarını Minho'nun dudaklarına bastırdı. Dilini Minho'nun dudağına bastırarak dudaklarının aralanmasını sağladı ve açılan geçitle dilini Minho'nun diliyle buluşturup Minho'nun dilini emmeye başladı. Minho, aldığı zevkle Jisung'un dudaklarına bir inleme bıraktı.

Birkaç saniye sonra nefessiz kaldığını hissederek dudaklarını ayırdı. Kısık gözleriyle Jisung'a baktığında onun da baygın gözlerle ona baktığını görebiliyordu. Fakat bu görüntü Minho'ya göre anlatmaya kelimelerin yetemeyeceği kadar güzeldi. Jisung; baygın bakışları, pembeleşmiş dolgun dudakları, kızarmış yanakları ve biraz terlemiş yüzüyle çok güzeldi Minho'nun gözünde.

Minho, biraz nefeslendikten sonra yarım bıraktığı bir iş varmış gibi bir gayretle dudaklarını Jisung'un boynuna dokundurdu. Jisung, Minho'nun yapacağı şeyi anlayınca kafasını geriye verip Minho'ya biraz daha alan açtı. Minho, ona verilen alanla birkaç öpücük sıraladı. Ardından ise baştan sona yaladı Jisung'un boynunu.

Jisung, aldığı zevkten gözleri kayarken kısık bir inleme bıraktı okul tuvaletinin duvarlarına ve ellerini Minho'nun omzuna indirip kalçasını Minho'nun kasıklarına yaklaştırarak olduğu yere sürtünmeye başladı.

Minho kendini geri çekecek gibi olduğunda Jisung, Minho'nun kulak memesini bir kere ısırdı ve fısıldadı. "Durmayı aklından bile geçirme."

Jisung olduğu yerde epey hızlanırken Minho, elini Jisung'un kalçalarına yerleştirip yoğurmaya başladı. Jisung, bir süre daha sürtünmesine rağmen içinde hâlâ olan dolulukla sızlanmaya başladı. "Minho, bir şey yap. Ne kadar sürtünsem de olmuyor."

"Tamam, sakin ol. Ben halledeceğim." dedi Minho, Jisung'un dolu gözlerine bakarak.

Elini Jisung'un pantolonunun kemer kısmına götürdü ve hızlı bir şekilde kemeri çıkarıp yere koydu. Pantolonun düğmesini de açtı tek parmağıyla. Tek eliyle Jisung'un belinden tutup biraz havalanmasını sağlayarak diğer eliyle pantolonunu ve boxerını kalçasının biraz altına kadar indirdi. Kendi pantolonu için de aynı şeyleri yaptı.

Penisini Jisung'un penisine sürterek Jisung'un ağzından bir inleme kaçmasına neden oldu. Sağ eliyle iki penisi birleştirerek elini hareket etirmeye başladı.

Jisung, daha da zevk almak istercesine kalçasıyla da Minho'nun bacağına sürtünmeye başladı. Jisung kendini zevkin en tepesinde hissedip inlerken Minho, ses çıkarmamak için dişleriyle alt dudağına işkence ediyordu. Jisung, bunu fark edip Minho'nun dudaklarını öptü.

"Güzel dudaklarına işkence etmeyi bırak." dedi Jisung, Minho'yla dudakları birken.

Minho, onun dediğini yapıp dişlerini dudaklarına saplamakta vazgeçip Jisung'un boynuna yönlendirerek Jisung'un zevkini kat kat arttırdı.

Jisung, titreyen bacaklarından boşalmak üzere olduğunu fark edince kalçasını hızlandırarak inledi. "Ahh~ Hızlan, Lee!"

Minho, dişlerini Jisung'un etine saplayarak elini hızlandırdı.

Sonunda ikisi aynı anda geldiğinde Jisung, titrekçe nefes alıp verdi. Gözlerini Minho'nun üzerinde bir tur attırarak gülümsedi. İkisi de çok yorulmuştu. Fakat deneme sınavı vardı. Siktir, deneme sınavı vardı! Hızla Minho'nun kucağından kalkıp pantolonunu yukarı çekti ve kemerini yerden alıp beline geçirdi.

"Minho, kalk. Deneme sınavı var! Off, siktir ya! Nasıl unuturuz?" dedi Jisung, bakışlarını Minho'nun yorgun bakışlarıyla birleştirip.

Minho, duyduğuyla bilinci açılmışcasına hızla oturduğu yerden kalkıp pantolonunu yukarı çekip kemerini takarak eski hâline getirdi.

Kabinden çıkıp aynada kendilerini birkaç kez kontrol ettikten sonra deneme sınavı başlamadan önce sınıfa doğru koşturdular.
-------------------------------
Aşkolar napıyonuz?

-------------------------------Aşkolar napıyonuz?

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
don't let me love you - minsungOù les histoires vivent. Découvrez maintenant