- ⅩⅧ - Düğüm

35 4 0
                                    


Bölüm - ⅩⅧ - Düğüm

Bir süre gözlerim içeride dolaştıktan sonra birkaç kişinin daha içeride olduğunu gördüm. Adeta kuğu gibi görünen iki küçük genç kız, kadının çaldığı melodiyle senkronize bir şekilde dans ediyorlardı. Bu dans, merakla içeriye doğru adım atma isteğimi arttırdı. Kapıyı yavaşça açtım ve salonun içine adım attığımda gözlerimi büyüleyen manzara karşısında bir an duraksadım.

Salon, gül kurusu mumlarla aydınlatılmış geniş bir alandı. Yüksek tavanın altında dans eden kızlar, güzel müziğin zarif bir şekilde süzülüyorlar ve bir taraftan sohbet ederek gülüşüyorlardı.

Salonun bir köşesinde, yemyeşil bitkilerle süslenmiş bir çiçek düzenlemesi dikkatimi çekti. Masanın üzerindeki mumlar, çiçeklerin doğal güzelliğini daha da vurguluyordu. Nasıl hâlâ varlığımı fark etmemişlerdi bilmiyordum ama bu kadar güzel bir dans performansını izlemek, ruhuma gerçekten bir ilaç gibi geliyordu.

Salonun atmosferi beni etkilemişti ve içimdeki karmaşık düşünceler yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı.

Yavaş yavaş kızların sol tarafında kalan pencereye doğru yaklaşmaya başladım. Bir köşede, zarif bir kürsüde duran genç çalgıcı kadın, notalarıyla salonun içinde dolanıp herkesi büyülüyordu. Gözlerimi kısa bir süre bu çalgıcıya çevirip onun çalarkenki ustalığını izledim.

Salonun tam ortasında dans eden iki genç kızı izlerken, onların zarafeti ve uyumu beni büyülemişti. Müziğin ritmiyle adeta birer peri gibi süzülen kızlar, salonun büyülü atmosferini daha da güçlendiriyordu.

Gözlerimi onların hareketlerine kilitlerken, sarayın içinde kayboluyormuş gibi hissettim. Etrafımdaki detaylar ve atmosfer, beni adeta büyüleyen bir cazibenin içine çekiyordu.

Sarayın tarihine ve güzelliklerine dair bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyordum. Her detay, sarayın zengin geçmişine dair bir ipucu taşıyordu. Dans eden kızların zarafeti ve müziğin melodisiyle birlikte, sanki hipnotize edilmiş gibi hissediyordum.

Dans eden kızların zarafeti ve müziğin etkisiyle, sarayın büyüsüne daha da derinlemesine kapılmıştım. Her bir adım, her bir hareket, adeta bir sanat eseri gibiydi ve ben bu büyülü atmosferin içinde kaybolmuş gibiydim.

Salonun ortasındaki dans pistinde süzülen kızları izlerken, zamanın durduğunu ve sadece bu anın tadını çıkarmak istediğimi fark ettim.

Salonun ortasındaki dans pistinde süzülen kızları izlerken, zamanın durduğunu ve sadece bu anın tadını çıkarmak istediğimi fark ettim.

Kızlar danslarını tamamladıklarında birbirlerinin karşısına geçip selam verdiler ve topuklarının üzerinde benim dikildiğim tarafa doğru döndüler. "Merhaba, Lesley,"

Bir anlığına yutkunduktan sonra hafifçe tebessüm ederek başımı salladım. "Performansınız mükemmeldi, kızlar," dedim. Sesleri de sergiledikleri dans kadar narin ve zarif bir hafifliğe sahipti.

"Teşekkür ederim." Başını öne doğru eğerek nazikçe gülümsemesi dansın ve müziğin arasındaki uyumu yeniden hatırlattı bana.

" Ben Sage, kral Raden'in kız kardeşiyim. Tahminimce sen Lesley olmalısın, Tanya'nın yeğenisin değil mi?"

"Evet," dedim başımı sallarken, "Tanya'nın yeğeniyim." Gülümsemem soldu, sanki her yerde bu sevimsiz konuyla karşılaşmak zorundaydım gibi hissettim.

Tanya'nın yeğeni olduğumu söylediğimde, karşımdaki kişinin yüz ifadesine hafif bir şaşkınlık yerleşti. Bir anda odaya çöken sessizlik beni rahatsız etmeye başladığında içimdeki gerginlik biraz biraz arttı. Ne yapacağımı bilemediğim için etrafa boş boş bakınmaya başladım.

Gece Yarısı ValsiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora