Gücümün son damlasıyla onu aradım,Barçın'ı. Telefondaki telesekreter aynen şöyle dedi,"Cevapsız Çağrı"Tam o an gözlerim kapanmaya başladı.Dudaklarımın arasından yalnızca iki kelime on dört harf çıktı."Bebeğim,bebeğim"diyebildim.Sonrası bir daha asla...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
3.BÖLÜM:Suni Teneffüs.
*Deneyipte tutunamayan bilir*
Otele girer girmez ilk dikkatimi çeken şey etrafta çok fazla çalışan olmasıydı gerçi bu gayet doğaldı otele dışarıdan bakınca göktelen gibiydi.Elimde valizimle Resepsiyonun önünde tuttuğumuz odaların anahtarlarını beklerken bir yandan da etrafı inceliyordum.Oldukça ihtişamlı bir o kadar da gösterişli bir otelde beş gün konaklayacağıma inanamıyordum.
"Evet,oda anahtarlarınız burada.Buyrun.Sekizinci kat 111,112,113'cü olan odalar."dedi görevli bize üç adet kart vererek.
"Teşekkürler."demekle yetindi Barçın sonra bana ve Polen'e iki adet kart verdi.Elinden oda kartımı aldığım gibi bir elimle valizimi kavradım.Asansöre doğru ilerlediğimiz sırada biriyle çarpıştım.Ama üzerimde hissettiğim sıcak bir ıslaklıkla dudaklarımdan engel olamadığım bir inleme çıkı verdi.
"Ah!Çok pardon benim hatam iyi misiniz?"diye sordu tanımadığım ilgili bir erkek sesi.Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"Sorun yok.Fakat bir dahakine dikkatli olursanız sevinirim."dedim.
"Tamam ben iyiyim Barçın sen yanık kremini getirirsen çok sevinirim."dedim ve üstüme sıcak kahve döken adamın yüzüne bakmadan tek elimde tuttuğum valizimle asansörün tuşuna bastım.Bu sefer de tek elimle t-shirtime kahve dökülen yeri tutum nedeni,sıcak olan yer bedenime temas edince canımın yanmasına sebep oluyordu.Asansör olduğumuz kata ulaştığında Polen'le beraber bindik ve sekizinci kata bastım.Barçın Resepsiyondan krem alıcağı için bizim ile gelmedi.Sekizinci kata çıktığımızda odalarımızın asansörün hemen çaprazında olduğunu gördüm.
"Polen burada odalarımız."diyerek odalarımızın olduğu yeri gösterdim.
"Ben valizimi odama bırakıp geleceğim."dedi sonra odasının kapısını açıp odasına girdi.Bende kartımı okutup odamın kapısını açtım.Odama girdiğim gibi eteğimle takım olan ceketimi çıkarttım ve canımın yanan yerine ıslattığım havuyu tuttum.Tam o sırada odamın kapısı tıklatıldı.Kapıyı açtığımda karşımda Polen'i elinde bir krem ile gördüm.
"Gel."dedim.İçeriye girdiği gibi kapıyı kapattı ve kremin kapağını açtı.
"Otur şuraya."dedi yatağı göstererek.İtiraz etmeden yatağa geçip oturdum.Eline biraz krem sürüp karnımın sol tarafına yani kahve dökülen yerine kremi sürerken ben inliyordum. "Tamam bitti."dedi elini geri çekerek. "Git üstünü filan değiştir bende odama gideceğim ardından gelirim Barçın'ı da alır yemeğe ineriz."
