6. bölüm

78 9 2
                                    

Arif'ten

Cenan beni evime bıraktıktan sonra hızlıca evime girdim, bugün gerçekten benim için yorucu ve üzücü geçmişti,her Tuğba ile ilgili konuşma açmaya çalıştığımda sinirleniyordu ve neden olduğunu anlayamıyordum... üstelik evlenmelerine tam 11 gün vardı...ne yapacağımı bilmiyorum, umarım bu 11 gün çabuk geçmezdi... kafamı toparlamak için biraz balkonda durduktan sonra,yatağıma doğru ilerleyip uzandım,bir süre tavanı izledim ve uyuya kaldım.

5 gün sonra

Tam tamına 5 gün geçmişti...skeçlerde onu hiç görmemiştim,büyük ihtimalle Tuğba ile birlikte olduğu için gelmemişti.Mutsuzdum çünkü 5 gün kalmıştı,her gece yattığımda Cenan'ın evlenmesi ile ilgili kabuslar görüyordum, bu yüzden sabahın erken saatlerinde uyanıp,bir daha uyuyamıyordum.Emre beni neşelendirmek için aynı zamanda bayadir ekiple bir araya gelmediğimiz için,buluşma ayarlamıştı,aslında gitmek istemiyordum çünkü yorgundum ve cenanda olacaktı, hâliyle tugbada yanında olur kesin...yine de Emre'yi kırmamak için el mecbur gitmek zorunda kalmıştım.Saat akşam 6 gibi hepimizin restorantta buluşması gerekiyordu ve saat şuan 4 buçuğa geliyordu,kötü koktuğumu fark edip duşa girdim,işim bittiğinde salaş bir tişört ve kot şort giyip,her zamanki kullandığım parfümü sıkarak,ayna da son kez kendimi kontrol ettim,hazır olduğumu düşünüp çıktım,kapımı kilitledikten sonra arkamı döndüğümde tanıdık bir araba gördüm,biraz yaklaştığımda,Cenan'ın arabası olduğunu anladım, arabanın içinden çıkıp,yanıma geldi üzerinde şık bir takım elbise vardı "arif'im... nasılsın?" Koca bir 5 günden sonra sonunda ortalığa çıkması,iyi bir şeydi "sağol Cenan,asıl sen iyi misin? Malum 5 gündür ortalıkta yoksun da o yüzden" derin bir nefes verdi "bi kaç işim vardı Arif, oyuzden" alayla sırıttım "ne gibi o işler tam olarak...mesela tugba ile birlikte gelinlik seçmeniz gibi veya düğünün nerede yapılacağını araştırmak gibi işler mi tam olarak ,hm?" Gözlerini kapatıp ofladı "yavrum...bak şuan bunları konuşmanın sırası değil,geç kalacağız bir an önce gidelim,anca yetişiriz" göz devirdim "ben kendim de gidebiliyorum sağol,sen Tuğba'nı al" diyip arkamı döndüğümde kolumdan tutarak kendisine döndürdü "arifcim zorlama istersen,o kadar seni almaya geldim biniver işte zor bir şey değil,aynı zamanda Tuğba kendi arabası ile gelecek,işi varmış oyuzden" bana açıklama yapmasına şaşırmıştım,göz ucuyla saate baktığımda az bir zamanımız kaldığını görerek "neyse, zamanımız az kalmış...madem sen gelmişsin beni almaya iyi,beraber gidelim" arabaya doğru ilerledim,o da arkamdan gelmesi ile yola çıktık.

Yaklaşık 45 dakika süren yolculuktan sonra,ikimizde arabadan indik,hoş ve sade bir mekandı tam arkadaşların buluşup, gelebileceği yerdi,beraber içeri girdik,bizimkilerin olduğu masayı ararken Emre'yi görmemiz ile masaya ilerledik,Emre bizi fark ettiğinde ayağa kalktı ilk önce cenana kısaca sarıldıktan sonra bana sıkıca sarıldı ve kulağıma fısıldadı "canım ya umarım bugün güzel bir günümüz olur,tabi Tuğba gıcıklık yapmazsa" diyip benden ayrıldı, kısık sesle "benim hiçbir günüm güzel bitmiyor ki emre...kesin buda olaysız bitmez bak gör" dedim üzgün bir sesle,en sonunda oturduk ve diğerlerini beklemeye başladık.

Daha sadece 15-20 dakikadır oturuyorduk,ve bütün ekip tamamlanmıştı,Tuğba hariç tabiki keşke gelmese ama eninde sonunda gelecek, içimdeki sıkıntı ile derin bir nefes verdim ve etrafıma bakındım,gözüm kapıya takılı kalmıştı çünkü Tuğba gelmişti.Masaya yaklaşıyordu,ekipten birkaç kişi ayağa kalkıp hoşgeldin demişti,Cenan da ayağa kalkmıştı ,Cenan sarılacak iken Tuğba Cenan'ın kravatından tutup,kendine çekti ve dudağını öptü, çoğu kişiden 'oooo aile var burda' diye nidalar yükseliyordu, Cenan'ın yüzünde herhangi bir iğrenme belirtisi yoktu ve bu kalbimi paramparça etmişti... şimdiden böyle isem düğünde nasıl olurum... düşünmek bile istemiyorum...sırf emre için mutlu kalmaya çalıştım.İkisi de yan yana oturmuşlardı,Tuğba arada bir cenana cilve yapıyordu... dokunmaya kıyamadığım dudaklarına,ellerine her bir zerresine böylesine kötü,psikopat ve herkesi bir mendilmiş gibi kullanıp atan bir kadın dokunuyordu ve içim parçalanıyordu...kimsenin ne konuştuğunu duyamayacak kadar dalmıştım... Emre'nin bana seslendiğini bile yeni duymuştum "oğlum,lan Arif! Aloo" ellerini çırpıyordu, daldığım yerden çıkıp yüzüne baktım "ne oldu Emre?" Endişeli gözler ile yüzüme baktı "dakikalardır  sana sesleniyorum, duymadın...iyi misin?" İyi değildim ve oda bunun farkındaydı sadece benden duymak istediği için sormuştu,ona biraz daha yaklaştım "emre...ben hiç iyi değilim,önümdeki manzara yüzünden" dedim kaşlarımı çatarak "hava almak ister misin peki?" Belki oksijen, biraz olsun iyi gelebilirdi "olur" emre ayağa kalktı "baylar ve bayanlar biz yani Arif ve ben biraz hava almaya çıkıyoruz,birazdan geliriz" herkes tamam anlamında kafa salladıktan sonra ikimiz de dışarı çıktık boş bir masa bulup oturduk...bir süre sessizce etrafımıza bakındıktan sonra emre söze girdi "Arif, sana bir şey soracağım... Sen bu cenanla hiç konuştun mu? veya bir araya geldiniz mi hiç bir olay oldu mu?" Derin bir nefes aldım "şey Evet bir ara beni yürüyüşe çağırmıştı beraber sahilde yürümüştük ,sonra sahilde kumların üzerinde uzandık ben de Tuğba hakkında konuşmak istedim, ama sinirlendi ve tartıştık ,ondan sonra da zaten konuşmadık 5 gün boyunca,zaten ortalıkta da yoktu kendisi... Bugün evden çıktığımda da onun arabasını gördüm yani Cenan'ın arabasını... Seni almaya geldim dedi İlk başta dedim ki sen git Tuğbanı al dedim, o da kolumdan falan tuttu,beni zorlama dedi seni almaya geldim işte falan dedi zaten Tuğba'nın işi var, kendisi kendi arabasıyla gelecek dedi ,ben de en sonunda kabul ettim beraber geldik onunla" pür dikkat dinlemişti beni,iç çekti "Anladım kardeşim...peki şimdi ne yapacaksın? Yani Tuğba içerde ve Cenan'ı da rahat bırakmıyor gördüğün gibi ,o görüntüye ne kadar dayanabileceksin daha?" "Bilmiyorum ki emre...şuan eve gidip yatmak istiyorum" emre elimi tuttu "özür dilerim kardeşim, bu kadar yorgun olacağını ve üzüleceğini düşünmedim sadece seni biraz mutlu etmek istemiştim, ama seni daha da mutsuz ettim kusuruma bakma lütfen." Mahçup bir ifade ile yüzüme bakıyordu "hayır Emre üzülme tabii ki böyle olacağını nereden bilecektin ki, senin hatan değil ama ben daha fazla duramam ,Bir an önce eve gitmek istiyorum başım çok ağrıyor çünkü" "tamam...o zaman sen eşyalarını al,seni evine bırakayım" ayağa kalktım "yok Emre olur mu öyle şey beni bıraktıktan sonra tekrar mı geleceksin buraya? boş ver sen otur ,buradan taksi geçiyor zaten ben taksiye biner giderim sen zahmet etme" kaşları çatılmıştı "Arif...eğer bir daha ağzından zahmet kelimesi çıkarsa öldürürüm seni ,ne zahmeti? biz yıllardır arkadaşız ya ,tabii ki de seni götürüp getireceğim...tövbe tövbe" hafifçe gülümsedim "tamam, tamam birşey demedim" içeriye girdik,ben eşyalarımı toplarken ezgi yanıma yaklaşmıştı "Arif ,ne oldu sana canım? neden eşyalarını topluyorsun?" "Başım biraz ağrıyor da Ezgi,burası da biraz kalabalık biraz daraldım o yüzden eve gidip biraz dinlenmek istiyorum, ondan dolayı gidiyorum Emre de beni bırakacak evime" kolumu sıvazladı "ay canım benim tamam,dikkat et kendine" diyip yerine oturdu,en azından beni düşünen birileri vardı, telefonumu aldığımda son kez göz ucuyla cenana baktığımda zaten onunda bana baktığını fark ettim,sandalyeden kalkıp yanıma adımladı "arif'im? Nereye böyle? Ne oldu?" Pek konuşasım yoktu kısaca cevap verdim "başım ağrıyor da eve gideceğim" gözlerimin içine bakmaya başladı,tabiki ben göz teması kuramadığım için,hemen gözlerimi kaçırmıştım ve gerilmiştim,birinin beni kurtarması işin dua ederken,Emre'nin sesiyle fark etmeden tuttuğum nefesi, dışarı verdim "Arif! Hadi gidelim" "tamam,geliyorum!, Arkadaşlar ben maalesef biraz kötü oldum,başım çok ağrıyor ve kendimi halsiz hissediyorum sizi yarıda bıraktığım için özür dilerim...bir daha ki sefere umarım,daha enerjik olacağım" dedikten sonra herkes ile vedalaşıp gidecekken peşimden Cenan'ın gelmesini beklemiyordum, arkamı döndüğümde bana biraz fazla yakın olduğunu fark edip iki adım uzaklaştım, uzaklaşmam ile yüzü düşmüştü "Cenan? Ne oldu?" Derin bir nefes aldı "şey sadece bana veda etmedin ya...bende sana hoşçakal demek için geldim...sonra görüşürüz" "şey,evet sonra konuşuruz hoşçakal" diyip,arkamı dönerek Emre'nin arabasına bindim.Emre sorgular gibi yüzüme bakıyordu "neden yanına geldi o?" "Hiç...sadece ona veda etmediğim için, kendisi veda etmek istemiş" kafasını anladım der gibi salladı "Arif...bu konuyu açmak istemiyorum kardeşim,ama bu Cenan'ın evlenme tarihine çok az kaldı bu günü saymazsak 4 gün kalıyor... hâliyle Cenan'ın da işi çok olacaktır...bu 4 günün sonunda düğünleri olacak...o zaman ne yapacaksın?" İç çektim "gideceğim" dediğim şeyle, şokla yüzüme baktı "N-NE?! ne diyorsun sen Arif?!" "Ne yapabilirim Emre! düğünlerini öylece izleyeceğimi mi düşündün? onların ikisinin gözlerinin içine baka baka birbirleriyle oynamalarını mı izleyeceğimi  düşündün?!...yapamam...bak,benim bir planım var tamam mı onu uygulayacağım ve seninde biraz yardım etmen gerekicek bana" üzgün ve hafif sinirli yüzüyle bana bakıyordu "planın ne peki?" "Normal bir şekilde düğüne gideceğiz, düğünde ikimiz de şahit olacağız,ne kadar istemesem de... ikisi de birbirine evet dedikten sonra..." Sertçe yutkundum "tabi herkes oyuna başlayacak ve ben hastayım bahanesi ile güya eve gideceğim ama sen beni havaalanına götüreceksin...ve bende dayımın oteline gidip orada kalacağım bir süre,ayrıca sende benim dayımın oteline gittiğimi söylemeyeceksin, bilmiyormuş gibi davranacaksın... planım bu yönde" gözleri dolmuştu "off Arif ya...ben sensiz ne yapacağım...seni aramadan,sormadan nasıl duracağım" hafifçe gülümsedim "merak etme yalnız olduğunda beni ararsın" burukça gülümsedi ve önüne döndü,yol boyunca ne ben ne de o tek kelime bile etmedik.

-evet arkadaşlarr umarım bölümü beğenmişsinizdir, tahmini 2-3 bölüm sonra final yapabilirim veya uzayada bilir,hikayenin gidişatına göre yani
-sizleri seviyorum hoşçakalınnnn<33

Üzgünüm (arcen)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin