16) ruhumu okşar mısın dudaklarınla?

99 16 92
                                    

Felaket gibi bir gece geçirmişlerdi. İlk önce yaşlı ve sarhoş bir adam onlara geceyi birlikte geçirip geçirmeyeceklerini sormuş, ikisi de reddetmesine rağmen onları rahat bırakmamış, ikide bir masa altından Jisung'un bacağını okşamıştı. Jisung, sinirlenip masadan kalkıp Felix'i de kolunu tutarak kaldırıp bardan çıkarmaya çalışırken şansa bakın ki Minho'yu bir kızla görmüş ve daha demin kalktığı masaya geri oturup ağlamaya başlamıştı. Felix ise içtiği alkollerden dolayı hâlâ daha ne olduğunu kavrayamamış salak salak Jisung'a bakıp onu teselli ediyordu.

"Ben sana gelmeyelim demiştim." dedi Jisung gözlerinden yaşlar inerken.

"Jisung ne oluyor amına koyayım?" dedi Felix yüksek sesli bir şarkının çaldığı barda sesini duyurmak adına bağırırken.

"Minho! Minho'yu gördüm. Kızın tekiyle öpüşüyordu." diye bağırdı Jisung ağlamaya devam ederken.

"Galiba, onu hiç atlatamayacağım." dedi Jisung kısık bir sesle.

"Hayır, kalk! Kalk!" dedi Felix bağırarak.

"Tam şu an sen, Han Jisung, kalkacaksın ve sen de brileriyle gönül eğlendireceksin." Anlaşılan Felix de onun Minho'yu atlatmasını istiyordu.

Felix çok inat biriydi. Dediği olmazsa yaptırana kadar uğraşırdı. "Git! Şu erkeğe asıl ve o aptal Lee Minho'ya ne kaybettiğini göster!" derken Minho'nun yanında duran erkeklerden birini işaret etti.

Jisung, gözyaşlarını silip Felix'i ikiletmeden Minho'nun hemen yanında oturan ve onu yarım saattir süzen yakışıklı oğlana doğru yürüdü ve Minho'nun onu görmesini sağladı. Onu gören Minho, etrafa aptal bakışlar atıyor, Jisung'un bu görünümüne ağzı açık bakıyordu. Jisung omuz silkerek adını bile bilmediği çocuğun yanına yerleşti. "Selam yakışıklı."

"Bu mükemmel ziyaretinizin sebebi nedir acaba güzellik?" dedi adını bilmediği çocuk.

"Yarım saattir gözlerinde yiyip bitirdin beni. Bir de dudaklarınla bunu gerçekleştir istedim." dedi Jisung cilveli bir şekilde.

"Ah... Demek fark ettin. Çok tatlı birisi olduğunu düşündüğüm için seni izliyordum. Gerçekten çok güzel görünüyorsun. Bu arada ben Yang Jeongin." dedi adının Jeongin olduğunu öğrendiği çocuk gülümseyerek elini uzatırken.

"Ben de Han Jisung." dedi Jisung eliyle Jeongin'in elini kabul ederken.

Felix Jisung'a bir içki getirdi. Jeongin, gözleriyle Felix'i süzerken Felix, Jisung'a içkisini verdi ve bir anda kayboldu. Jisung, şu anda Minho'yla aynı masada oturuyordu. Fakat bunu pek umursadığı söylenemezdi. Elini Jeongin'in omzuna koydu ve Minho'nun üzerinde olan bakışlarına takılmadan Jeongin'in kulağına fısıldadı. "Unuttur bana Jeongin."

Gözlerini, Minho'nun gözleriyle birleştirdi. "Yalvarırım. Her şeyi unuttur bana." dedi Jisung umutsuzca.

Jeongin, duyduklarıyla daha yeni tanışmış olduğu çocuğu belinden kavradı ve kucağına çekti. Jeongin'in kucağına rahatlıkla yerleştikten sonra Jisung, tekrar Jeongin'in kulağına fısıldadı. "Beni öper misin? Ruhumu okşar mısın dudaklarınla?"

Jeongin dolgun dudaklarını Jisung'un minik dudaklarıyla birleştirdiğinde Minho'nun gözleri, öpüşmeye başlayan ikilinin üzerindeydi. Jeongin ellerini ilerleterek Jisung'un dolgun kalçalarına geçirdiğinde Minho, az önce resmen yiyişiyor olduğu kızın "Evine gidelim Minho." laflarını duymazdan gelerek öpüşen ikilinin yanına ilerledi. "Hey Yang, sevişecekseniz arka odaya geçin."

"Hadi ama Hyung! Yarım saattir gözümün önünde şu kızla yiyişiyorsun. Kimse senin yiyişmeni bölüp sana böyle bir şey söylemedi." dedi Jeongin itirazla, öpüşmesini bozmak zorunda kalırken.

Minho, aldığı cevapla yetinerek oturduğu yere geri döndü.

Jisung, Minho'ya dönüp bir şeyler söylemek yerine öpüşmeden dolayı nefessiz kalmış bir şekilde Jeongin'in kasıklarına itti kendini.

Jeongin hissettiği zevkle Jisung'u sertçe belinden tutup kendine bastırırken kafasını geriye yasladı. "Ah... Hah... Jisung..."

"Siktir! Çok ateşlisin Jeongin." dedi Jisung, Minho'nun onu duyması için yüksek sesle inleyerek.

"Annemler falan pek izin-" derken kızın sözü bölünmüştü. Jisung'un planı işe yaramıştı. Minho, kızın konuşmasını umursamadan sinirle ayağa kalktı ve sandayesinin arkasında asılı olan deri ceketini de alıp bardan çıktı.
------------------------------
Askolar selam. Pic kekominhobirmarkadir şahsı bana yemin ettirdiği için bu bölümü atıyorum

don't let me love you - minsungWhere stories live. Discover now