7. BÖLÜM: ATEŞLİ OKLAR

738 54 38
                                    

Yeni bölüm geldiii.

Keyifli okumalar diliyorum.

Bulunduğumuz bu durumdan her ne kadar rahatsız olmasam da buna bir son vermelidim. Bunu ben yapmalıydım. Çünkü karşımdaki adamın bunu yapmaya hiç niyeti yoktu.

Özgür her geçen saniye daha sert öpüyordu dudaklarımı. Gözleri kapalıydı. Sanki herşeyi unutmuş sadece bu anın tadını çıkarıyordu. Ben ise değişik duyguların içindeydim. Terleyen vücudum ateş almıştı. Midemde kelebeklerin uçuştuğunu hissediyordum. Bu adam beni benden almıştı. Bir an kendime gelmemle onu göğüslerinden ittirdim.

Kaşlarımı çatarak, "Özgür," dedim sert bir nida ile. "Ne yapıyorsun sen?"

"Karımı öpüyorum," diyen sesi oldukça rahattı. Ve bu benim sinirlerimi daha çok bozuyordu.

"Sen beni öpemezsin, bir daha sakın böyle bir şey yapma."

"Neden? Karım değil misin?"

"Özgür Ateş Baykara, seni sevmiyorum, anla artık şunu," Başını iki yana salladı.

"Olabilir, zamanla seveceksin doktor hanım,"

"Mecbur muyum seni sevmeye, ha?"

"Mecbursun,"

"Ya başkasını seviyorsam," dediğim şeyin onu ne kadar kızdırdığını görmüştüm. Korkmadım diyemem. Özgür'ün çatılan kaşları neredeyse ağzına varacaktı. Sıktığı dişleri yüzünden çenesi titriyordu. Az önce onu ittirdiğimde aramızda açılan mesafeyi kapattı. Yüzlerimizin arasında ramak kalmıştı. Sinirden karaya dönen kahvelerini yeşil gözlerime dikti ve bir an olsun ayırmadan konuştu.

"Senin için başkası yok," dedi dişlerinin arasından. Sesi ürkütücüydü. Hem de çok. Yutkundum ve korkuyla karaya dönen gözlerine baktım. "Senin için sadece ben varım ve ben olacağım." Başını biraz daha eğdiğinde burunlarımız birbirine değiyordu. "Ve doktor, senin beni sevmen için sadece elimden geleni değil, elimden gelmeyeni de yapacağım."

"Hodri meydan Özgür Ateş Baykara, sen beni kendine aşık edemezsin," dediğimde sırıttı ve kısa bir süre gözlerini manzaraya değdirip geri çekildi. Bana baktı ama bu sefer gözleri parlıyordu.

"Büyük konuşuyorsun doktor," dedi Özgür. Ellerini eşofmanının ceplerine yerleştirip omuz silkti. "Göreceğiz,"

"Göreceğiz," derken yanından geçip ona yandan bir bakış attım ve odaya girdim. Arkamdan geldiğini ayak seslerinden ve sırıtma seslerinden anlıyordum. Yatağa girip uzandım ve üzerime yorganı çektim. Özgür yatağın biraz ilerisinde olan masadaki su bardağını alıp içti.

Gülümsedi. "Bu arada," dediğinde gülümsemesi genişledi. "Dudaklarının tadı.." Duraksadı. Kaşlarımı çattım. "Güzelmiş." Sinirden sıktığım dişlerimi umursamadan yan tarafımdaki yastığı alıp ona fırlattım ama tek eliyle hemen yastığı tutup onu vurmamı engellemişti.

"Doktor, sen yastık fırlatmaya alıştın ha," elindeki yastığı sıktı. "Savaş mı istiyorsun?" dediğinde tam ağzının payını vermek için dudaklarımı aralamıştım ki elindeki yastığı bana fırlatmıştı. Hemde ben daha ne olduğunu anlamadan yapmıştı bunu.

Yastığı ellerimin arasında sıkarak, "Bir hanımefendiye yastık atarsın ha?" deyip elimdeki yastığı Özgür'e fırlattım.

Fırlattığım yastığı tuttu. "Bir beyefendiye yastık atarsın ha?" Taklidimi yapmıştı. Bu haline kahkaha attım. Özgür de bana katılmıştı. Bir kaç saniye sonra ikimizde duraksamıştık. Gülüşüm yüzümde donmuştu. Diğer yastığı başımın altına alıp yana doğru uzandım. Özgür de yatağın diğer tarafına uzanmıştı.

BEDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin