8. BÖLÜM: FELAKET

336 45 15
                                    

Yeni bölüm geldi.

Keyifli okumalar diliyorum.

Sabahın erken saatlerinde çalan alarmın sesi kulaklarımı çınlatıyordu. Bu yüzden daha fazla dayanamayıp alarmı kapattım. Gözlerimi ovuşturarak doğruldum ve etrafa göz gezdirdim. Özgür yoktu. Ayağa kalkıp yatağı düzelttikten sonra banyoya girip kısa bir duş aldım. Vücuduma iyi gelen duşun ardından bornozumu giyerek odaya geldim. Dolaptaki kıyafetlerimin arasından mavi gömlek bir elbise alıp giyindim. Saçlarımı da tarayıp at kuyruğu bağladım. Doğal bir makyaj yapıp saatimi taktım ve beyaz spor ayakkabımı giydim. Telefonumu elime aldığım gibi çalmaya başlayınca açtım.

"Alo, Kaan?"

"Özge, selam nasılsın?" diyen sesi oldukça mutluydu.

"İyiyim Kaan, sen nasılsın bakalım heyecanlı mıyız?" Bir yandan konuşurken bir yandan ise çantamı alıp odadan çıktım.

"İyiyim, Defne kadar olmasa da heyecanlıyım."

"Onun heyecanına yetişilmez," dedim mutfağa geçerken. Elime aldığım bardağı sürahiden su doldurdum.

"Aynen öyle, sen neredesin?"

Sudan bir yudum aldım. "Evdeyim çıkıyorum birazdan."

"Düğün salonuna uğrar mısın Özge? Zaten Burak da orada, bizim hazırlıklar var biliyorsun."

"Tâbi, merak etmeyin siz o iş bende." dedim ve sudan bir yudum daha içtim.

"Tamam o zaman görüşürüz."

"Görüşürüz." Telefonu kapattıktan sonra mutfağın kapısına doğru yöneldiğimde duyduğum ses ile durdum.

"Yenge, günaydın." diyen Buse'ye baktım.

"Günaydın, erkencisin?" dedim onu baştan aşağı süzerek. Spor kıyafetleri giymişti.

"Hmhm, spor yapacağım."

"Sana katılmayı isterdim ama işlerim var. Sonra görüşürüz."

"Görüşürüz yengeciğim," Buse ile vedalaştıktan sonra evden çıktım. Yürümek için adım attığımda Faruk'un sesi ile durdum.

Faruk'un, "Yenge," diyen sesi ile ona baktığımda ceketinin önünü ilikleyip arabanın kapısını açtı. "Seni gideceğin yere bırakayım."

"Gerek yok Faruk, sağol." diyerek bir adım daha attığımda bu sefer beni durduran yine Faruk'un sesi olmuştu.

"Ama yenge," dedi ve yanıma geldi. "Özgür abi tek başına çıkmanı istemiyor, güvenli değil."

"Biraz yürüyeceğim Faruk, Özgür abine dediğini yapmayacağımı söylersin," dedim gitmek için bir adım atacakken durdum. "Sahi, Özgür abin nerede?"

"Sabah erken saatte çıktı,"

"Arabası burada?"

"Diğer arabası ile gitti," diyen Faruk'u başımla onayladım ve yürümeye devam ettim.

-Özgür Ateş Baykara-

"Tamam Faruk, peşinden git," dedikten sonra telefonu kapattım ve karşımda kısık gözlerle beni izleyen adama baktım. Telefonumu ceketimin iç cebine yerleştirdim.

"Sevgili Baykara, akıllı düşmanım," diyen ses rahattı.

"Sevgili Alper Karalar, favori düşmanım," diyerek sırıttım. Bir sürü düşmanım vardı ama Alper Karalar farklıydı. Akıllıydı bir o kadar da salaktı. Ara ara kendini gösterir, kaybolurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin