Döndür hayata (gay)

8

Ahmetden.

Sabah Efenin odada çıkardığı tıkırtılarla uyanmıştım. Benim uyandığımdan haberi yoktu. Bir kaç dakika sonra yanıma doğru gelen ayak seslerini duydum. Koluma dokunan parmaklarını his ettim. "Ahmet hadi kalk" gözlerimi bilerek açmadım "Ahmet hadiii ya kalk" mızmızlanmaya başlamıştı bile. Yine gözlerimi açmadım. Yüzünü yüzüme yakınlaştırarak "yalandanmı uyuyosun sen" dedi. Tam onda belinden tutarak kucağıma çektim. Başı göğsümdeydi. Tam bişey demeye hazırlanarken dudağına sulu öpücük kondurdum. "Günaydın güzelim" "sanada günaydın sevgilim" diyerek gülümsedi "ne o sinirin uçtu bakıyorum" koluma vurarak "sussana ya" dedi
Utanmıştı. Bu haline gülmeye başladım "ne gülüyosun be" "tamam tamam sustum". "Ahmet kahvaltıya inmemiz lazım Yağızla Eda gelicek" saçlarırın arasına öpücük kondurduktan sonra yüzümü boynuna yaklaştırarak boynuna burnumu sürtüp kokladım. "Tamam bitanem inelim". Onu kucağıma alarak kalktım yataktan. "Ya Ahmet indir beni daha duşa girmen gerek bende üstümü giyinmeliyim"  kucağımdan indirdikten sonra duştan çıktığımda  giyeceğim şeyleri hazırladım. "Güzelim ben duşa giriyorum" "tamamm" "istersen gele bilirsin" yüzünün kızardığını gördüm. Yatakdan üstündeki yastığı bana fırlatdı. Koşarak odadan çıktım.

Duştan çıktıkdan sonra bende giyindim Efede hazırlanmıştı. "Hadi inelim sevgilim" dedikten sonra yanağıma kondurduğu öpücükle dünyanın en mutlu insanı olduğumu düşündüm. Salona indiğimizde Canla Ada mutfakda  sofrayı kuruyolardı. "Günaydınnn"  dedi Efe "n" uzatarak. "Sizede günaydın" dedi Canla Ada bi ağızdan. "Size yeniden böyle görmek çok güzel" Adanın gözlerinde mutluluğu bariz bir şekilde göre biliyordum. Sonra hazırdı.

Kapının çalınmasıyla Efe bizden önce koşarak kapıya gitti. Edayla Yağız gelmişti. Sarılma faslından sonra sofraya oturduk. Edanın  gözleriyle telefonu işaret etmesiyle bana mesaj yazacağını anladım. Telefonu actığımda Edadan bir mesaj vardı.

Eda : Ahmet Adanın sevgilisi falan varmı? Eyer yoksa artık beklemek istemiyorum.

Ahmet : sevgilisi yok ama yeni ayrıldılar. Bizi boka salacak bir şey yapma cadı.

Eda : sensin cadı.

Ahmet : saçların bok gibi olmuş aynı keloğlandaki cadıya benzemişsin.

Eda  : iyiki sana çirkin görünüyorum asıl güzel bulsaydın korkardım gerçekten çirkinim diye zevksiz.

Yazdığı şeyle gülmek istedim ama tutdum çünkü sofradaydık ve bende kendi kendime gülüp deli gibi görünmek istemiyordum yoksa 1 hafta dalga geçerdiler benle bu mallar. Aslında Edanın Adaya açılmak istemesiyle şaşırmıştım. Biz Efeyle bu yıl 3cü yılımızı dolduracaktık. Biz sevgili olduktan 1 yıl sonra herkes bir biriyle tanışmıştı Yağızla Can bile. Ve Eda hanım 2 yıldır Adaya aşıktı ama götü yetmiyodu açılmaya.

Yemekten sonra herkesi salona gönderip Efeyle ben sofrayı toplamaya başladık." Aşkım Canın Yağıza olan bakışlarını gördünmü" sesiyle ona döndüm "hayır güzelim nasıl bakıyodu ki?" sorduğum soruyla ciddimisin der gibi baktı "ya Ahmet bence Can Yağızdan hoşlanıyo" "ben fark etmedim öyle bişey güzelim" "ya nasıl fark etmessin bak görürsün kesin bişeyler olacak" "zamanla görürüz güzelim". Mutfağı toplamıştık. "Sevgilim ben salona geçiyorum" "tamam güzelim sen geç bende bi bardak su içip geliyorum". Efe uzanıp  yanağıma sulu öpücük kondurduktan sonra mutfaktan çıktı. Fena aşıktım ben bu çocuğa.

Efe mutfakdan çıktıktan sonra  bardağa su doldurup içtim. Tam mutfaktan çıkacakken içeri Eda girdi. "Ahmet bi konuşalım" sesi biraz endişeliydi. "Tabi. Bişey mi oldu?" "Ahmet biz buraya gelmeden önce senin evine amcam geldi" babamın evime geldiğini duymamla sinirlendiğimi his etdim. "Sebep? Ne için gelmiş?" sesim sinirli çıkıyordu. "Geldiğinde sarhoşdu. Bağırmaya başladı bizde sesine çıktık zeten. Seni sordu para istedi ve birkaç iğrenç şey söyleyip gitti." Kanım kaynıyordu. Kurtulamayacaktımmı lan ben bunlardan. "Ben ona bir kuruş bile vermiycem" sesim istem dışı yüksek çıkıyordu. "Ahmet sakinleş lütfen sakinleş ve içeri geçelim sonra konuşuruz bu konuyu".