ZEMHERİ

KALBİMİZE İŞLEYEN AŞK

Hepinize merhaba arkadaşlar. Yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım seversiniz. Emek veriyorum.

Paragraf arası yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın sizi seviyorum keyifli okumalar dilerim canlarımmmmm

Sınavlarım var çok yazamıyorum ama idare edin please.

Hayat mucizelerle doludur derdi hep annem.O zamanlar küçüktüm tabi. Anlamazdım ne demek istediğini. Annemin mucizesi de bizlerdik. Bunu bize annem söylemişti. "Siz hayatımda ki tek mucizesiniz." demişti. Annemin sesi hala aklımdaydı. Naif ve zarif sesi.

Benim bu hayatta ki en büyük mucizem de:

Akay Kılıç yani Sevgili Kocam.

Akay'ı ilk gördüğüm gün yağmur yağıyordu ve biz yaz ayındaydık. O gün Akay'ın bir mucize olduğunu anlamıştım aslında. Ama babama o kadar çok sinirliydim ki bunu unutmuştum. Akay bir mucize olabilecek kadar güzel bir adamdı.

"Akay sonsuzluğun içinde ki sonsuz ışıktı ve bu ışık sadece bana yansıyordu."

Akay'a onu sevdiğimi söylemiştim. Söyler söylemez dudaklarıma yapışmıştı. Akay'ın o an ki hali hala gözlerimin önünden gitmiyordu. Heyecan, sevinç, şaşkınlık hepsini bir arada yaşıyordu.

Sevdiğimi söyledikten sonra bana sıkıca sarılmış ve uyumuştuk. Akay benim kafamı kolunun üstüne koymuş ve saçımı okşuyordu. İkimiz de yataktan kalkmak istemiyorduk. Duvar da ki saate baktığımda saat 8.47'ydi. Kahvaltı saat 9.00 da hazır olacaktı. Hazırlanmak için 13 dakikamız vardı. Uyanma vakti gelince Akay'ı uyandırmam gerektiğini anlamıştım.

"Akay kahvaltıya az kaldı hadi." dedim. Akay'ın kolunu sürtmeye çalışıuordum ama o bir türlü uyanmıyordu. Eli hala saçlarım da gezinirken kıpırdamıyordu bile.

"Akay lütfen kalkar mısın?" Eli saçlarım da hareketini devam ettirirken bir an da durdu. Yüzüne bakınca gözlerinin kapalı olduğunu gördüm. Akay'ın yanağını yavaşça okşamak için elimi yüzüne görürdüm. Elim yanağına doğru ilerledi. Elim yanağının üzerinde durunca yavaşça okşamaya başladı.

"Akay geç kalacağız." dedim ama söz dinletemedim. Akay ani bir şekilde yanağında ki elimi tuttu. Ani tutuşu ile elimi geri çekmek istedim ama büyük eli buna engel oldu.

Küçük elim onun büyük elinin arasındayken gözlerini açmıştı. Elimin içinde olduğu elini alta doğru götürmeye başladı. Kaşlarım çatılırken Akay gözlerini kapattı ve gülmeye başladı.

Akay elimi orasına koyunca neye uğradığımı şaşırdım. Akay hala gülmeye devam ederken ben şokla elimi bile çekemedim.Akay eli ile orasında ki elimi tuttu.Elimi tam bir şekilde açtı.

"Okşayacaksan burayı okşa ancak böyle uyanırım." dedi.

Utancımdan yanaklarımın alev alev olduğundan o kadar çok emindim ki. Akay elimi bıraktı. Ben de elimi bırakması ile elimi orasından çektim ve Akay'a şaşkın gözlerle baktım.

Akay sırıttı ve konuşmaya başladı.

"Tamam sevgilim hadi kahvaltıya." dedi ve duvardaki siyah yuvarlak saati gösterdi. "Saat 8.58 kahvaltıya geç kalacağız." dedi. Yataktan doğrulup kalktı. Akay banyoya doğru ilerlerken yatakta hala bulunduğumu fark ettim. Bıkkın bir şekilde yataktan kalktım. Bugün ayrı bir canım sıkılıyordu. Akay'ın az önce yaptığı saçmalık yüzümü kızartmıştı.