7.BÖLÜM

328 17 5
                                    

Bölüm şarkısı: Akşam olur karanlığa kalırsın
derin derin sevdalara dalarsın
oy gelin gelin sevdalı gelin öldürdün beni




Berat mutlulukla uyandı sabah kaç yıldır beklediği sevdiği bugün karısı olacaktı. Heyecanla hevesle damatlığını giydi siyah pantolon üzerine beyaz gömlek ve beyaz ceket giymişti. Kendisi kumral olduğu için beyaz çok yakışmıştı. Berat'ta her kızın dönüp bakabileceği yakışıklılıktaydı uzun boylu kumral açık kahverengi gözlü hafif kirli sakallıydı.
Hazır olduktan sonra telefonun çalmasıyla cevapladı arayan İstanbul'da ki arkadaşları Selim'di.

"Kardeşim ben indim sizi bekliyorum"

"Hemen çıkıyoruz kardeşim 15 dakikaya geliriz"

Selim'le konuştuktan sonra Rezan'ıda alıp beraber havalimanına arkadaşlarını karşılamaya gittiler.

"Oo damat bey bu ne yakışıklılık"

"Hoşgeldin kardeşim" Berat Selim'e candan sarıldı. Ardından Rezan'da Selim'le görüştü ikisininde ortak sevdikleri tek insandı Selim.

Öğleden sonra gelin alıcı olacağı için Selim Berat'la beraber damat evine gitti. Rezan'da kendisi konağa döndü içi hiç rahat değildi Naze'nin söyledikleri beyninde dolanıp duruyordu.

Naze yatağının başında oturmuş gelinliğine bakıyordu giyinmek hiç içinden gelmiyordu bugün son gündü gidiyordu bu konaktan. Kapının tıklatılmasıyla Ezo girdi beraber hazırlanacaklardı.

"Naze'm yüzün gülsün biraz bugün en güzel günün olması lazım"

"Nasıl güleyim ki Ezo Rezan beni bile bile verdi Berat'a"

"Keşke böyle olmasaydı ama oldu artık kaderinde Berat vardı belkide bilemeyiz hadi hazırlayalım seni birazdan gelirler"

Naze Ezo'nun yönlendirmesiyle gelinliğini giydi saçlarını hafif toplattırıp taşlı tacınıda taktı. Duvağını saçlarının tepesinden tacının bitiminden itibaren taktı. Up uzun duvağıyla yerlerde sürünen uzun kuyruklu gelinliğiyle tam bir prenses gibi olmuştu.

Ezo'yla beraber odadan çıkıp avluya indiler

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Ezo'yla beraber odadan çıkıp avluya indiler. Osman ağa ve Hesna hanım gelen gelini bekliyorlardı. Naze ilk amcasının elini öpüp görüştü. Amcası ona uzun dizme altın kolye taktı.

"Bundan sonra senin evin orası yuvan orası yeni yuvanda mutlu ol kızım biz senin her zaman arkandayız en ufak birşeye üzüldüğünde bana gel amcan her daim senin yanında"

"Allah razı olsun amcam bana babamı arattırmadın bir amcadan çok daha fazlası oldun hakkınızı helal edin"

Hesna hanım ağlamaktan konuşamamıştı bile kendi eliyle büyüttüğü yeğeni gelin olmuş gidiyordu. Naze yengesine sarılıp ağladı yengesi onun için çok farklıydı.

"Yavrum sen benim yeğenim değil kızım gibiydin yuvanda çok mutlu ol inşallah"

"Yengem Allah senden razı olsun sen bana yengelik değil analık ettin"

Yengeside Naze'ye kırma bilezik taktı.

Ezo kuzenine hatta kuzenden öte kardeşine sımsıkı sarıldı onların ayrılması çok zor oldu iki kız ağlaya ağlaya vedalaştılar.

Yukarıdan inen Rezan onları izliyordu. Sevdiği başkası için gelinliğini giymiş başkasının gelini olmuştu tuttu içinde gözyaşlarını akıtmadı. Naze'ye yaklaşıp elindeki kutuyu açtı içinden su yolu set kolyeyi çıkarıp Naze'nin boynuna taktı. Elleriyle yüzünü kavrayıp alnından öptü.

"Sen benim için çok değerlisin" sessizce titrekçe söyledi Rezan Naze birşey diyemedi artık herşey için çok geçti.

Davul zurna sesleri yaklaştı damat tarafı gelin almaya gelmişlerdi.

Rezan kırmızı kurdeleyi alıp Naze'nin belinden üç sefer çevirdi en sonunda çevirip taktı. İki aşığında hayatlarında ki en zor en kötü günüydü belkide. Rezan kırmızı örtüyü de alıp Naze'nin başından aşağıya örttü. Kapının açılmasıyla Berat gelinini bekliyordu Naze Rezan'ın koluna girdi. Rezan Naze'yi Berat'a emanet etti.

"Naze benim kıymetlimdir emanetime iyi bak onu üzersen seni üzerim bilmiş ol"

"Emanetinin herzaman başımın üzerinde yeri var onu asla üzmeyeceğim" Berat Naze'nin elini tutup arabaya bindirdi.

Olanları izleyen Selim şaşırdı idrak etmeye çalıştı Rezan'ın Naze'simiydi yoksa bu bir tek o biliyordu Rezan'ın sevdasını onuda sarhoş kafayla söylemişti Rezan Selim'e

Arkadaşını bitkin gören Selim hemen yanına gitti.

"Kardeşim naptın sen"

Üzgün bitmiş bıkkın olan Rezan arkadaşına dönüp baktı.

"Sonra kardeşim sonra şimdi zamanı değil"

Selim üstelemedi elbet konuşurlardı yoksa Rezan'ın hali hiç iyi değildi.

Meydana geldiklerinde Naze'nin kırmızı örtüsünü Esma hanım açtı gelinini memnuniyetle karşıladı. Berat ve Naze masaya oturdular birkaç zaman sonra nikah memuru geldi.

"Siz Naze Arslan Berat Erdağ'ı kocalığa kabul ediyormusunuz?"

Naze sessiz çıkan sesiyle kafasını kaldırıp cevap verdi.

"Evet"

Nikah memuru Berat'a dönüp aynı soruyu sordu.

"Siz Berat Erdağ Naze Arslan'ı karılığa kabul ediyormusunuz?"

Berat içindeki heyecan ve aşkla yüksek sesle cevap verdi.

"EVETTT"

Ardından nikah memuru Naze'nin şahidi olan Ezo'ya sordu kabul etmesiyle Berat'ın şahidi olan Selim'e döndü onada sordu kabul etmesiyle nikahlarını kıydı. O artık Naze Erdağ'dı

Nikah kıyıldıktan sonra Berat ve Naze sahneye geçip Reyhani oynadılar herkes beğenerek alkışlar tuttu çok güzel bir çift olmuşlardı. Düğün halaylar eşliğinde devam etti. Naze reyhani dışında halaylara kalkmadı hüzünle halay çekenleri izledi Berat çok mutlu gözüküyordu hiç oturmamıştı. Naze'nin bakışları karşıda oturan ona doğru bakan Rezan'a kaydı aynı hüzün onun gözlerinde de vardı gözleri birbirlerine değince gözlerini başka yere çevirdi Rezan bakmak daha çok canını acıtıyordu. Gece geç saat olduğunda herkes dağılmaya başladı Naze de tekrardan amcasıgillerle vedalaştı Arslan konağındaki hayatı bitmiş Erdağ konağının gelin ağası olmuştu.

Düğün bitiminden sonra Selim ve Rezan meyhaneye gittiler Rezan kör kütük sarhoş olasaya kadar içti Selim ellemedi arkadaşını hali çok kötüydü.

"Ben kendi ellerimle verdim onu Selim nasıl yaşarım böyle kalbimi söküp attılar sanki"

"Ah be kardeşim keşke Berat'a söyleseydin anlayış gösterirdi belki kızda seni seviyormuştu hiç olmadı bu mahvettiniz hayatlarınızı"

Selim Berat'ın sevdiği olduğunu biliyordu da iki arkadaşın aynı kızı sevdiğini bilmiyordu aklına da hiç gelmemişti onlar çok iyi dostlardı Rezan kan kardeşi için sevdasından vazgeçmişti onun en zor sınavıydı belkide kim olsa böyle birşeyi yapmazdı kendi mutluluğuna bakardı. Rezan öyle yapmamıştı kendisi mutsuzluğu seçmişti.

"İçim yanıyor kardeşim yapamadım Allah'ta benim belamı versin"

Rezan'ın bunca zaman içinde tuttuğu gözyaşları bir bir aktı gözlerinden hem içiyor hem ağlıyordu sevdasına ağladı. Sabaha kadar içip dert yandı hem söylendi hem kadehleri bitirdi unutması kolay olmayacaktı belkide hiç unutamayacaktı insan hayatında kaç sefer aşık olurdu Rezan o hakkını Naze'de kullanmıştı. Kavuşamadığı sevdası olarak kalbinde kalacaktı.

Bölüm şarkısı: Hani en sevdiğini kaybettiğinde için yanar yanar yanar ya bende seni kaybettim ağlarım şimdi içim yanar yanar yanar yanar ah





Bölüm sonumuz yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum 😊

Sevdalı Gelin Donde viven las historias. Descúbrelo ahora