1. PERDE: 1. BÖLÜM

147 21 21
                                    

...

Olmak istemediğim çok fazla yer var. Kütüphaneler, fazla ciddi ortamlar, aşırı sessiz yerler ve bazen ne konuşulduğunu hiç anlamadığım arkadaş grupları.

Hepsini bir üniversitenin, her hangi bir kampüsünde bulabilirsiniz. O yüzden üniversitenin en iyi yanı, şu an olduğum aptal partiler.

Bilet alıp gittiğiniz partilerin aksine, çok dandik ve kalitesiz kitlelerin olduğu partiler oluyorlar. Ama istemediğiniz insanlarla muhattap olmadan burayı eğlenceli bir yere çevirebilirsiniz.

Hele ki yakın arkadaşınız da oradaysa.

"Kesin akrep burcu." Dedi Jill kulağıma eğilerek. Muhtemelen eğilmese müziğin epey fazla olan gürültüsünden onu duyamazdım.

Gösterdiği kıza baktım. İki katlı evin ince, bej merdivenlerinden kalçasını kıvırtarak çıkıyordu. Sadece bu hareketiyle evdeki herkesin birkaç saniyeliğine kıçına bakmasını sağlayabilmişti. Rahatsız olmuş gibi değildi, cilveyle ve bakılmasını isteyerek yürüyordu. Başımı olumlu anlamda salladım. "Muhtemelen."

Kızdan odağımı çekip, evin amerikan mutfağında kendi bardağına bira koyan çocuğu gözümle işaret ettim. "Bekar."

Jill elindeki plastik bardakta duran biradan bir yudum aldı ve led ışıkla aydınlatılan evin mutfağına dikkatlice baktı. Elini ensesindeki saçına götürüp haylaz bir sesle konuştu. "Ne zamandır erkeklere dikkat ediyorsun?"

Gözlerimi devirdim. "Oyunu bozma."

Ama onun dikkati çoktan başka bir yerdeydi. Dans eden kalabalığı izliyordu. Elimdeki plastik bardakta duran biradan bir yudum aldım ve onunla dalga geçmeye hazırlandım. "Dans edesin var galiba."

Yani en azından onu görene kadar dalga geçebileceğimi sandım. Kalabalığın arasında dans ediyordu. Bu kadar insanın içinde bile göz kamaştırıcıydı. İlgimi çekmesi için bir sebep arayarak inceledim onu. Üzerindeki braleti ve deri pantolonu, masmavi gözleri ya da dekoltesine uzanan uzun zincir kolyesi? Hayır, hiç biri onu incelemeden önce dikkatimi çekmemişti. Zaten çok sıradan bir tarzdı, neden bakmıştım?

Dikkatimi çeken, bu kadar kasıntı insanın içinde, evindeymiş gibi umursamazca dans edişiydi. Güzel görünme kaygısı olmadan bile o kadar çekici duruyordu ki, kendine nasıl güvendiğini anlayabilirdiniz. Evin iğrenç duran ışıklandırmasında bile parıl parıl parlıyordu. Elinde ne bir içki vardı, ne de birisiyle konuşuyordu. Sadece yalnız başına dans ediyordu.

Ben ona öyle aval aval bakarken, Jill'in de çok bir farkı yoktu. Kendime gelmek adına derin bir iç çektim ve biramdan bir yudum aldım. O sırada Jill mırıldandı. "Aynen, haklı bir iç çekiş."

Benim aksime, Jill gözlerini kızdan ayırmaya niyetli değildi. Hatta onu saçma oyunumuza dahil etti. "Birinci sınıf."

Güldüm. Genelde tahminlerimiz doğru çıkardı ama bu tahmin bile sayılmazdı, kızın birinci sınıf olduğu çok belliydi. "Daha yaratıcı bir şey bul."

Sonunda kızı gözleriyle taciz etmeyi bıraktı ve huysuzca bana döndü. "İçkinin etkisinden, dalmışım. Kesin yay burcu ayrıca."

Gerçekten de içkinin etkisi vardı, ona bulaşmamdan normalden fazla huysuzlanmıştı. Ama kıza olan bakışlarında hiç de içkinin etkisi yoktu.

Onu suçlayamadım, çekici bir kızdı. "Git sor hadi." Dedim. Bunu bekliyordu zaten.

Heveslense de utangaç biriydi ve bu sefer benim ona gaz vermeye hiç enerjim yoktu. Neyse ki partinin sahibi yanımıza gelip bu görevi benden aldı. "Eğleniyor musunuz bakalım? Bu sefer biraz sıkıcı ilerliyor gibi."

dorothea || gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin