17

171 35 192
                                    

birkaç ay saçma sapan sürüp gitmişti yujin ile mingi'nin ayrılmasının ardından. mingi ve yunho o geceden sonra sık sık görüşmeye başlamıştı. en az haftada iki ya da üç kere birlikte oluyorlar, yunho ise arada bir sadece öylesine oturmaya, boş durmamak için arada bir yemek yapmaya geliyordu ona nadir de olsa. az çok önem göstermeye başlamış gibiydi mingi'ye ama mingi için çok da önemi yoktu artık. yunho'nun tarafından ise konu böyle değildi, önem göstermek gibi bir konu yoktu. sadece mingi'den istediği şeyi almanın ona biraz daha ilişkideymiş gibi hissettirmek olduğunu keşfetmişti ve bunu uyguluyordu. kendisi de ayrıca bundan zevk aldığını çok geç fark edecekti.

yujin mevzusu da zaten konuşulmaz olmuştu. sadece günlük hayatlarından; mingi ona çalıştığı derslerinden, yunho da atölyedeki işlerden bahsediyor ve ikisi de bir türlü yatağa gitmeyi umuyordu içten içe.

toplam dört ay geçmişti. her şey etkisini yavaş yavaş yitiriyordu ve mingi, yunho'ya hak vermeye başlamıştı onu sevmediği konusunda. onunla yatarken ekstra bir duygu hissetmiyordu artık. kendisini kabullenmeye başlamıştı, vücudunu, yönelimini kabulleniyordu. sekste altta olmak daha çok hoşuna gidiyordu ve artık geçmişine baktığında kadınlarla nasıl seks yaptığını anlayamamaya başlamıştı.

yine de sadece yunho ile yatıyordu mingi. nedenini bilmiyordu, seks ihtiyacını ondan karşılıyordu ve yetiyordu bu hayatına devam etmek için. yunho ile takıla takıla ona benzer biri olmuştu. sevgilisi ya da flörtü yoktu, istemiyordu da. yeni arkadaş edinebilecek bir sosyalliği yoktu, sadece yunho kalmıştı hayatında o da suç ortağı olduğu için.

psikolojisi ise yatak arkadaşlığı bir şekilde başladığından beri kötüleşmişti, tüm hayat kalitesinin düştüğü gözle görülebilir bir gerçekti. hiçbir şeye odaklanamıyordu, uyku sorunları başlamıştı ve yunho ona arada yemek yapıp bırakmasa beslenmek için kılını kıpırdatmıyor, hatta yemek yemeyi umuttuğu bile oluyordu. bu yüzden gözle görülür şekilde zayıflamıştı zaten. dışarı da çıkmıyor, haliyle arkadaş edinmiyordu. yatağından ayrılması öğleden sona dördü, beşi hatta bazen altıyı bulurken içten içe yunho'nun gelmesini ve sevişmelerini istiyordu sağlıksız bir şekilde.

kendisini yunho'nun varlığına bağlamış gibiydi. yunho ona alttan alttan kendisi olmasa mingi'nin hayatına devam edemeyeceğini, görüştüğü tek kişi o olduğu için yalnızlıktan beter olacağını, gelecek hayallerini ise bir kenara kaldırması gerektiğini çünkü bir bok olamayacağını aşılıyordu. açık açık söylediği şeyler değildi bunlar, sadece alt metinlerde veriyordu yunho ve asıl söylemek istediği şeyin o olup olmadığı bile malumdu. belki iyi niyetle söylüyordu.

bazen ona, "ben sana yiyecek iki parça şey yapmasam halin beter olacak." derdi, mingi'nin ders çalıştığını duyunca "sen hâlâ bir umut devam ediyorsun demek?" derdi. art niyet arasan sağlam bulacağın, aramasan ise gayet tolere edilebilir lafları çok ince bir ayarda kullanıyordu yunho ona karşı.

bu yüzden mingi, yunho'nun gelmediği günler nerdeyse kriz geçirecek vaziyete geliyordu. yunho'nun empoze ettiği şekilde kendisinden çok daha üstün olduğu için mingi'ye istediği zaman gelip gideceği algısını oluşturmuştu çoktan ve bu yüzden mingi asla arayıp sormazdı yunho'ya gelip gelmeyeceğini. çünkü üstün olan oydu, asli irade oydu. yunho o gün gelmek isterse istediği saatte gelir ve istediği kadar mingi'yi becerir, istemezse de gelmezdi. aynı şekilde mingi ile işi bitince ise istediği gibi evden çıkar giderdi. mingi ona karışamazdı, karışmak gibi bir lüksü yoktu. mingi kendi evinde umutsuz bir halde yunho'nun gelmesini beklerdi, son aylarda özetle hayattaki tüm vasfı bu olmuştu.

mingi'yi ve psikolojisini bir kenara bırakırsak yunho için de değişen çok bir şey olmamıştı, olduysa da sonra anlatılacaktı. wooyoung dahil olmak üzere birkaç kişiyle yatıp kalkıyor ama en çok mingi ile birlikte olmaktan zevk alıyordu. bir anda daha yakın olup çıkmışlardı, aralarında çok bir gariplik kalmamıştı. arkadaş da değillerdi flört de. öyle arada bir yerlerde kalmış gibilerdi ve ikisi de memnundu bundan. daha çok mingi, memnun olmayı öğrenmişti diyebilirdik. başkasıyla ilişki istemiyordu fakat yunho ile belki olurdu, hâlâ onu aylar önce bıraktığımız yerde buluyorduk bu düşüncede.

little secret, yungi✓Where stories live. Discover now