Bölüm 3 : Gol Sevinci

41.1K 1.7K 66
                                    

Düzenlenmiştir.

"Ah be, o pozisyon nasıl kaçar?" genç adam başını elleri arasına almış, gönlünü verdiği takımın kaçırdığı golle çıldırırken, karşı tribünden gelen taraftarın sesiyle saçlarını yolmamak için kendisini zor tutuyordu.

"Haydi gol gol gol!Haydi gol gol gol!" topu ayağında sürerek kalenin menziline giren Sneijder ile yükselen tezahuratlara eşlik ederken elindeki atkıyı sağa sola sallıyordu Yağız.Bu sefer gol olmalıydı.

Tüm taraftarlar nefesini tutmuş golü beklerken, fileye çarpan topun sesi sahada dalga dalga yayılarak Galatasaray taraftarlarının sevinciyle Arena'yı inletmeye başlamıştı.Yağız kollarını kaldırarak anın heyecanıyla yanında duran kardeşine sarılmak istedi fakat burnuna dolan parfüm kokusu ve şapkanın altından sarkan siyah saçlarla beraber bir adım geri atarken, kızın beline dolanan atkısı ayrılmalarına müsaade etmiyordu.

"Pardon, ben Murat sanmıştım." Yağız karşısında duran kafasına şapkasını ters geçirmiş, kendisine göre ufak tefek olan kızı süzerken bir yandan da kızdan kurtardığı atkısını eline sarıyordu.

"Pardon çıkalı ayılar çoğaldı ama seni gördükten sonra Murat'ın nasıl bi tip olduğunu düşünmek zor değil, yani Murat diye bana sarıldığına göre.." Ayça adama attığı ters bakıştan sonra maça dikkatini vermeye çalışırken bir hayli zorlanıyordu.Evet, en son Sneijder gol atmıştı ve yanında duran ultra yakışıklı sınıfından birisi ona sarılmıştı.Ve Ayça ağzını tutamayarak adama saydırmıştı..

Yağız kardeşine bakınırken kızın sözlerini duymuş, sinirli bakışlarıyla kızın yüzünü hedef almıştı.

"Sarıla sarıla sana sarılmışım zaten!" diye homurdandı Yağız.

Kendisine bakmayan kızın yüzünü son söylediklerinden sonra kendine çeviren Yağız memnun bir halde sırıttı.İkisi de maçta olduklarını unutmuş, zehirli dikenlerini birbirlerine batırmaya çalışırken tezahürat seslerini duymuyorlardı.

"Hıhh, ukala!" Ayça gerilmeye başlayan sinirlerine hakim olamayarak ayağını öfkeyle yere vururken adamın sırıtışıyla üzerine atlayıp boğazını sıkmamak için kendini zor tutuyordu.

"Sen gidip oyuncak bebeklerini uyutsana!Bu yaşta burada ne işin var?" Yağız kızın sinirlenmesiyle genişleyen gülümsemesini saklamak istemiyordu artık.Karşısında kendini aslan zanneden küçük kedi pençelerini kendine geçirmeye hazırlanırken yaptığı tek şey kollarını göğsünde birleştirmek olmuştu.

"Ben senin bildiğin kızlardan değilim!" Ayça Klişelerden adını altın harflerle listenin başına yazdırdıktan sonra İrem'den birkaç laf sokma dersi alması gerektiğini aklına yazmış, karşısındaki adam gibi kollarını göğsünde birleştirmişti.

Yağız duyduklarıyla kahkahasını gizleyemezken, gözlerinden ateş saçan kızın kendisini bir kaşık suya ihtiyacı olmadan boğabileceğinin farkındaydı ama garip bir şekilde kızı uyuz ettiğini gördükçe mutlu oluyordu.

"Nasıl kızlardanmışsın sen?" Ayça çenesini havaya kaldırarak meydan okuyan gözlerini adamın üzerine dikmişti.

"Ofsayt nedir bilen bir kızım ben!Algı seviyeniz anca ofsaytı soruyor ya papağan gibi!" Yağız aklının ucundan geçen soruyu sormamış olduğuna dua ederken karşısındaki kızın dişli bir rakip olduğunun farkına daha yeni varıyordu.Tezahürat sesleriyle beraber nerede olduğunu hatırlayarak kafasını sahaya çevirmiş ardından tekrar kıza bakmıştı.

"Bak, senin yüzünden maçı kaçırdım.Uzatmalara geçti adamlar.!Neyse, kapa çeneni!" elini havada sallayarak önüne dönen adamla daha fazla laf yarışına girmeyen Ayça, maçın son dakikalarının keyfini çıkarıyordu 2-0 lık galibiyetle.

AŞK İŞİ | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now