12. Bölüm

568 139 177
                                    

Merhaba

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Merhaba. Bu aralar kısa bi tabirle bok gibi hissediyorum. Buradan gitsem bana söver misiniz?

Sizi çok seviyorum ve bu enterasan bölümle baş başa bırakıyorum.

Yorum sınırı:100

İyi okumalar.

———

Jungkook omeganın kabul etmesine karşı gülümsedi. Jimin ise aklından geçen birçok düşünceyle boğuşuyordu. Sonuçta her gün kral işaretlemiyordu. Jungkook Jimin'e yaklaştı. "Yapabilecek misin?" Jimin kararlı bir şekilde başını salladı. "Yapabilirim." Sadece bir az olsun heyecanlıydı. İçindeki omega kalkmış ne yapacağını merakla bekliyordu.

Jimin Jungkook'un boynuna yaklaştıkça kendini bayılacak gibi hissetti. Alfa feromonları çok ağır bir şekilde boynunda yer edinmişti ve Jimin onu işaretlemek üzereydi. Heyecandan bacaklarının titrediğini hissetti. Jimin onun boynundaki koku beziyle temas etti ve kendi kokusunu ona geçirdi. Çok hafif yapıp bırakmıştı.

Jimin alfadan uzaklaşacağı anda Jungkook onu belinin iki yanından tuttu. "Bu kadarcık mı?" Jimin gözlerini kırpıştırdı ve alfaya baktı. Muhtemelen yanakları kızarmıştı bu temasla. "Tamamen işaretle." Jungkook istekle omeganın gözlerinin içine baktı. Onu belinden iyice kendine çekti. Vücutları birleşmiş bu Jimin'in kalbinin hızla atmasına vesile olmuştu.

Jimin alfanın elleri belindeyken yeniden yaklaştı esmer tene. Kokusunu onun tenine geçirirken omegasının mutlu olduğunu hissetti.

——-

"Ne hissettiğimi kestiremiyorum artık." Jungkook içli içli konuştu. "O çok doğru insan gibi ama ne yapacağımı bilmiyorum." Minjun başını boyama kitabından kaldırdı. "Neyden bahsediyorsun baba?" Küçük çocuk babasının bir saate yakındır anlattığı şeylerden hiçbir şey anlamamıştı. "Boşver oğlum." Minjun'un saçlarını okşadı kral.

Minik alfa havadaki kokuyu iyice içine çekti. "Baba sende Jimin gibi kokuyorsun." Jungkook oğlunun saçlarını okşamaya devam etti. "Öyle mi olmuş ya." Minjun babasının bu garip hareketlerine boş boş bakmakla yetindi. Jimin Minjun'un oyun odasına girdiğinde Jungkook'u görmeyi beklemiyordu.

Anlık olarak olduğu yerde kalsa da çabucak toparladı. "Merhaba kralım ve merhaba prensim." Minjun, Jimin'e en güzel gülümsemelerinden birini verdi. "Jimin geldi!" Onun gelmesini alfayı mutlu etmişti. Daha doğrusu alfaları. "Jimin bak ne çizdim." Alfa heyecanla ayağa kalktı ve yaptığı resmi Jimin'e uzattı. Jimin merakla resime baktığında Minjun ne çizdiğini açıklamaya başladı. "Bu Hana bu da sen. Sen Hana'nın saçını örüyorsun. Davette örmüştün ya." Jungkook içli içli Jimin'e bakarken Jimin gülümseyen yüzüyle Minjun'un yanağına öpücük bıraktı.

"Çok güzel olmuş bebeğim." Dedi Jimin. Küçük alfa masanın başına geri döndü ve başka bir resim yapmak için kağıt çıkardı. Bu sırada Jimin hemen Alfanın yanına oturdu. Jungkook ise koltukta onları izliyordu. Jimin alfadan gelen kendi kokusuna karşı gözlerini birkaç saniye kapattı.

Protector Of The Prince • JikookWhere stories live. Discover now