•|ｓｉｓｕ|•

♀️(m)

yorum sınırı; 100 🩷

♀️

Ertesi gün...
Fransa/Paris...

Bazen hayatı anlamak zordur. Size ne yaptığını çözemezsin. İyilik mi yapıyor, kötülük mü yapıyor? Bunlar hiç düşünmez hayat, sadece önüne atar ve senin onu bulmanı bekler. Sen bulduğunda ise işte asıl oyun başlar. Hoşuna gider önce, sonra garipsersin neden olduğunu sorgularsın en sonunda ne olur peki? Kendini o oyunun içinde bulursun. Çıkamazsın ordan. Kimisi asla çalışmayan çıkış tuşuna basmayı dener defalarca, kimiyse kabullenir ve o oyunun içinde en yükseğe çıkmaya çalışır. İşte Felix ve Jisung tam olarak bunlardı. Felix, hayatını kabullendi ve en yükseğe çıktı. Ama jisung şuan önüne gelen herşeyden kaçıyor. Belki defalarca kez basıyordu çıkış tuşuna. Ama şunu unutmayın ki, en yükseğe çıkmadan, hayat o oyunu durdurmaz.

Önündeki beyaz göğüsleri izlerken son zamanlarda yaşadıklarını düşündü Jisung. Ama kafası o kadar sesliydi ki kendisine seslenen sarışını bile duymuyordu.

"Sungie! Sana diyorum şapşal."

Genç kız sonunda gözlerini daldığı yerden ayırarak kendisini izleyen büyük mavi gözlere odaklanıken buruk bir gülümseme sundu ona.

"Üzgünüm lixie, dalmışım."

"Babam diyor ki isterseniz dışarı çıkalım? Olur mu senin için?"

"Evde dursam olur mu lixie? Yorgun hissediyorum."

"Tamam bebeğim, evde durup film izleriz."

Felix önündeki güzel kızın tombul yanaklarına birer öpücük bırakarak doğrulurken birden Jisung'un elini tutmasıyla ona çevirmişti mavi gözlerini.

"Hayır hayır, siz gidin. Benim yüzümden eve tıkılma, uyurum bende biraz."

"Ama olmaz ki."

"Olur lixie, lütfen beni seviyorsan? Yalnız kalmak istiyorum."

"Seni yalnız bırakmak istemiyorum ama."

Felix pembe dudaklarını büzerek esmer kıza yaklaşırken Jisung gülümseyerek başını dolgun göğüslere gömmüştü. Yatakta oturduğu için boyu tam oraya hizalanırken dolgun dudaklarını bastırmaya ihmal etmiyordu. Genç kız gülerek kahve saçlarını okşarken odasına dalmayı alışkanlık haline getirmiş babasıyla bulunduğu pozisyonu kafasını hafifçe çevirmişti kapıya doğru. Hyunjin, kızının önünü tam görmese yarım yamalak gördüğü kahve saçlar ile esmerin orada olduğunu anlarken yavaş adımlarla ikisininde yanına adımlamıştı. Yaklaştıkça gördüğü görüntü içinde birşeyler haraketlendirirken kendisinden habersiz olan Jisung hala Felix'in dekoltesi üstünden göğüs arasına gömülmüş suratıyla derin derin nefesler alıyordu.

"Geliyor musunuz bebeğim?"

Genç kız duyduğu erkek sesiyle kaşlarını çatarak başını kaldırmak için bir hamled bulunurken Felix elini başına bastırarak engellemişti onu. Babasından utanmasını kesinlikle sevmiyordu.

"Jisungie yalnız kalmak istiyormuş babacığım, birazdan geleceğim ben."

Jisung başındaki ele rağmen yüzünü hafifçe yana çevirerek yanı başındaki adamı izlerken Felix ise hala başını bastırmaya devam ediyordu yüzündeki gülümseme ile. Yaşlı adam kendisine bakan kıza gülümseyerek elini kızının dolgun göğüslerine atarken aynı anda okşayarak konuşmaya başlamıştı.